MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sosyal medyaya esir olmak
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
22 Mart 2018 Perşembe

Sosyal medyaya esir olmak

Bir yıl kadar önce İngiltere’de yapılan bir araştırmada genç nesillerin yaşlılara kıyasla daha fazla yalnızlık çektiği, çünkü arkadaşlıkların giderek daha büyük bir kısmının sosyal medya üzerinden kurulduğu belirtiliyordu.

Milyarlarca insan Facebook, Twitter ve Instagram gibi sayısız uygulamayı kullanıyor ve buralarda sosyalleşiyor.. Bazıları bu mecralarda sosyalleşirken gerçekten de ruh halini yansıtırıyor, bazıları ise bu mecralarda mutsuz olmadığını göstermek için adeta bir yarışa giriyor. Bir döneme damga vurmuş T2 Trainspotting filminde Danny Boyle’un sözünü anımsatırım; ”Kahvaltı yaptığını dünyaya duyur ve birinin, bir yerlerde bunu umursadığını hayal et.”

Aslında sosyal medya uygulamaları dünyayı kasıp kavuran tüketim kültürünün hızını arttırmada... Sosyal psikologlar sosyal ağlarda gördüğümüz hiçbir resmin gerçek olmadığını, sürekli birbirimizi kandırdığımızı, yalnızlaştığımız ve mutsuzlaştığımız bir dünyada yaşamaya başladığımızı öne sürüyor. Açıkçası haksız da görünmüyorlar...

Dönelim baştaki araştırmaya... İngiltere merkezli araştırma kuruluşu Building Society Nationwide, sosyal medyayla büyüyen milenyum kuşağının en yalnız nesil olma yolunda ilerlediğini söylüyor... Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 89'u yalnızlık çektiklerini söylüyor. 55 yaş üzerindeki katılımcılarda dahi bu oran yüzde 70'lerde kalıyor.

18 - 34 yaş arası katılımcılar ise sosyal medyadaki arkadaş sayısının gerçek hayattaki arkadaş sayısından en az dört kat daha fazla olduğunu belirtiyor. Bulgular, katılımcıların ortalama 65 'sosyal arkadaşı' olduğunu, buna karşılık gerçek hayatta ortalama 14 arkadaşlarının var olduğunu gösteriyor.

Ancak milenyum kuşağında 'sosyal arkadaş' sayısı 103'e kadar çıkıyor. Araştırma bir yandan da yalnızlık çekenlerin nasıl internetteki dolandırıcıların tuzaklarına düştüğünü ortaya koyuyor. Yalnızlık çektiğini söyleyenlerin yüzde 36'sı, internette birilerine güvendiği için dolandırıldığını söylüyor.

Bu yazının asıl nedeni Facebook'un 50 milyon kullanıcı profilini usulsüz kullanmakla suçlanan Cambridge Analytica veri analiz şirketine ve verileri paylaştığı için Facebook'a eleştiriler yöneltilirken birçok kullanıcı da bu sosyal medya platformundaki hesabını kapatıp kapatmamayı tartışıyor olması...

Guardian gazetesinde bu konuyu ele alan yazar ve marka stratejisti Arwa Mahdawi'ye göre bu sosyal medya ağıyla ilişiği kesmenin vakti geldi. Mahdawi'nin Cambridge Analytica skandalının ardından hesabını sildiği Facebook'la ilgili kaleme aldığı yorum yazısında "Benim açımdan, Cambridge Analytica hikâyesi nihayet bu sosyal medya ağıyla bağlarımı koparmam için ihtiyaç duyduğum dürtüyü tetikledi. Uzun zamandır Facebook'tan uzaklaşmaya çalışıyordum” diye yazdı...

Madhawi şöyle devam ediyor: Çekincemin sebebi, yıllardır reklam sektöründe çalışıyor olmamdan kaynaklanıyor. Ticari ilişkilerini kullanıcıların verileri üzerine inşa eden Facebook, Google ve birçok farklı şirketle ilişkilerde alıcı konumundaydım. Facebook'taki 'beğeniler', genel kullanıcılar dışında pazarlamacılar için daha farklı bir anlama geliyor. Facebook, 2016 ABD seçimleri, sanal tacizler ve yalan haberlerin yayılmasındaki rollerinin önemli olmadığını söylüyor. Ama bir reklam bütçeniz varsa ve Facebook'un hedef kitlenizdeki tüketicileri ürününüzü almaları için nasıl ikna edebileceğini bilmek istiyorsanız o zaman durum farklı. Facebook'un Cambridge Analytica olayıyla ilgili sorumluluk almayı reddetmesinden sonra Facebook hesabımı sildim”...

Şu anda iletişim açısından en değerli en güvenli aracın whatsapp olduğunda dünyada ortak bir kanı var.. Sorun, bizi sürekli takip eden ve profillerimizi çıkaran şirketler ve hakkımızda toplanan, istismara açık bu geniş çaplı bilgilerin sağladığı gücün suiistimal edilmesi. Facebook ve instagram bunu yapabiliyor. Whatsapp henüz yapamıyor... Ya da bana öyle geliyor.

Her şeye rağmen umut var... Avrupa Birliği Genel Veri Korunması Düzenlemesi (GDPR) 25 Mayıs'ta yürürlüğe girecek. Bu, verilerle ilgili şirketler ve bireyler arasındaki güç dengelerinin değişmesi için önemli bir adım.

Sosyal medyayı adam etmede Amerika’dan fayda yok. Yaşlı kıta başarabilecek mi? Göreceğiz...

ABD Michigan’da yaşayan bir grafiker sosyal medya ile her gün neon ışıkları üzerinden alay ediyor... Mike Campau şöyle diyor: BANA BAKIN! BANA BAKIN! BANA BAKIN! “Daha fazla takipçiye ihtiyacım var! Acele etmeliyim havalı görünen bok püsür şeyler paylaşmaya ihtiyacım var. Neden daha fazla takipçim yok!!”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz