Süreci Yönetememek

CHP de pek çok eksiklik var.

Ama en önemlisi “süreçleri yönetememek”.

1 Haziran seçimleri sonrası süreci yönetemediği içindir ki, AKP daha sonra yapılan seçimde tek başına iktidar oldu.

16 Nisan referandumunda da aynı durumla karşılaştık.

Haziran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim sonrası da süreç doğru işletilemediği için karşılaştığımız tablo umut verici olmadı.

Şimdi:

Gelelim aday tespit sürecine.

Cumhur İttifakı hızla adaylarını tespit edip sahaya sürerken, Millet İttifakı yani CHP ve İYİ parti hala “anlaşma,uzlaşma, arayış, araştırma” peşindeler.

Günler haftaları, haftalar ayları takip etti ve fakat sonuç ha bire bir başka haftaya kalıyor.

En ilginç durum ise İzmir’de yaşanıyor.

İzmir için AKP tarafından Nihat Zeybekci’nin adı açıklandığında, facebook sayfamda “Bu güne kadar muhalefet hep iktidara yardımcı oluyordu,şimdi ise iktidar muhalefete yardımcı oldu” diye yazmıştım.

İlginçtir; muhalefet yani CHP, bu durumu bütün uyarılara ve hatta seçmenin feryatlarına rağmen aday açıklamayı uzattıkça uzattı ve kendi aleyhine çevirmekte enteresan bir maharet (!) gösterdi ve dün iş iyice içinden çıkılmaz hale geldi.

Şöyle biraz gerilere gidelim:

1 Ekim.

Kocaoğlu aday olmadığını açıkladı.

Ben bu köşede “Örnek Davranış” diye yazı yazdım. Evet örnek davranıştı. Siyasi hayatta ender rastlanan bir davranıştı.

Bunu üzerine adaylar ortaya çıkmaya başladı.

Yasa ve tüzük neyi gerektiriyorsa aday adayları da onları yerine getirir oldular.

Ancak:

Bazıları öyle yapmadı.

Sürekli isimlerini gündemde tuttular ama bildiğim kadarı ile başvuruları olmadı.

Bu ayrı bir konu…

Dün parti meclisi toplantısı öncesi Aziz Kocaoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme sonrası ne olduysa oldu ve aday olabileceğini açıkladı.

Ayıkla pirincin taşını…

Önce 1 Ekim günü Kocaoğlu, “Artık aday değilim” dediğinde aranması ve bundan sonra nasıl bir süreç takip edileceğinin Genel Başkan tarafından sorulması gerekmez miydi? Sadece, vaktiyle “değişim” istediği için mi kendisine sorulmadı ve aranmadı?

Şimdi ortaya çıkan tabloya bakalım:

Sürecin doğru yönetilmemesi sebebiyle…

Aziz Kocaoğlu aday gösterilirse, artık bir karşı cephe oluşmuştur ve karşı cephenin nasıl bir tavır alacağı şüphelidir.

Seçmenin kafası iyice karışmıştır.

Aday gösterilmezse, her yerde en başarılı başkan olarak Genel Başkan tarafından takdim edilen Aziz Kocaoğlu’nun nasıl bir tavır takınacağı da bilinmemektedir.

Sonuç:

Süreç iyi yönetilmediği için “ağrımayan dişe kerpeten takılmış”, sorunsuz kazanılabilecek seçim “endişe, kaygı ve karamsarlık” yaratmıştır.

CHP de bir şeylerin gerçekten değişmesi doğrultusunda zaman gelip geçmekte ve daha da kötüsü bu durum genel olarak seçmeni umutsuzluğa sürüklemektedir…

Not: Torunlarımı çok özledim. İzninizle…