İzmir’de gazetecilik yaparken…
Siyaseten Menemen’i “pas” geçmek pek mümkün değil…
Eğer İzmir’in bu ilçesinde…
Bir belediye başkanı 19 yıldır aynı koltukta oturuyorsa…
(Bu dördüncü dönem bitiyor demektir...)
Göç rüzgarı “fırtına”ya dönüşüp…
(Reis olduğunda ilçenin nüfusu 45 bindi, şimdi 180 bine yaklaştı…)
İlçenin demografik yapısını acayip değiştirmesine rağmen…
Hala…
En yakın “koltuk rakibi”ne…
Dördüncü seçimde bile…
Kentte seçmeninin yarısına yakınının oyunu alabiliyorsa…
Başkan olduğu gün ilçede doğan bebişlerin…
Bugün nişan yüzüklerini takıyorsa…
Adı geçtiğinde…
“Du’bakalım, bi’dakka…” dememiz gerekiyor…
***
39 yaşında belediye başkanı olacaksın…
Aradan 19 yıl geçecek…
Her seçimde (araya yeni yeni seçmen orduları katılsa da…) oyunu arttıracaksın…
Ve de hala…
“Menemen’in geleceği için çalışıyorum…” diyeceksin…
Bunu nerede diyeceksin?
İlçesinde ikincisini yaptığı “Tarım Fuarı”nda…
Kime diyeceksin?
Kırsalda ektiği-biçtiği ile yaşayan hemşehrilerine…
Bu taktiği başka kim uyguluyor?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…
Demek ki, alanında “Number One” olanların izinde yürümek…
Siyaseten de pek bi’faydalı!
***
Girelim “Zaman Tüneli”ne...
Lise’den sonra okumadı; “Ben hayat üniversitesinden mezun olacağım” dedi; ticarete atıldı… Ama, siyaseti de bırakmadı… Sosyal demokrat ruhu, O’nu CHP İlçe Başkan Yardımcılığı’na taşıdı… Sonra, “Ben neden bu kente belediye başkanı olmuyorum ki…” dedi; gözünü kararttı, 18 Nisan 1999 seçimlerinde aday oldu… Neredeyse 1000 oy farkla seçimi ANAP’lı başkan adayının önünde bitirdi… Dikkatinizi çekerim; topladığı oy ancak 23 bini buluyordu… O sırada AK Parti’nin adı bile ortalıkta yoktu… Ticaret adamı olduğu için önce işçilerin bir yılı aşkın maaş ve ikramiyelerini ödedi; üç yılda borç defterini kapattı… Ardından atağa kalktı… Yeni kanalizasyon, yeni su şebekesi, yeni otobüsler, yeni yollar derken; Menemenliler O’nu 2004 seçimlerinde %43 ile yeniden başkan yaptı… Bu kez AK Partili rakibine 10 bin oy fark attı… Sonra bi’de baktık ki, CHP kendi partisinin belediye başkanını “disiplinsiz” diye bi’kalemde defterden silivermiş… Buna rağmen, Tahir Şahin, lideri Deniz Baykal’a küsmedi yine Menemen için çalışmaya devam etti… Bağımsız kaldı, başka partilerin “transfer tekliflerini” geri çevirdi… Ama CHP’yi mahkemeye vermekten de geri kalmadı… Peki; mahkeme ne yaptı? “Ey CHP sen bu başkanı kovmakta haksızsın” dedi; “Altıok’a iade” kararı verdi… Tahir Şahin, mahkemeyi kazandığı için hiç “sevinç çığlıkları” atmadı; işine baktı…
***
Ancak…
Ne zamanki, 29 Mart 2009 seçimleri yaklaştı…
Bu kez CHP’nin paçaları tutuştu…
“Şahin Başkanı”, partiden kovan Deniz Baykal…
“O’ndan başkası Menemen’i kazanamaz…” diyerek…
2009 seçimlerinde yeniden aday gösterdi…
Tahir Şahin ne yaptı?
Yüzde 41’lik oy oranı ve…
AK Partili rakibine bu kez 20 bine yakın oy farkı ile…
Üçüncü kez Menemen Belediye Başkanlığını kazandı…
***
Belediye başkanlığı koltuğunda zaman hızlı geçiyordu…
Nitekim…
30 Mart 2014 seçimleri geldiğinde…
Ana Muhalefet Partisi…
Deyim yerinde ise…
“Alternatifsiz” olduğu için yine Tahir Şahin’i aday göstermek zorunda kaldı…
“Şahin Başkan” dördüncü dönemine…
Yüzde 37.5 oy oranı ve 38 bine yakın topladığı oy ile…
Sandıktan birinci çıkarak yelken açtı…
***
Şimdi siyaseten İzmir’in kuzeyine bi’daha bakalım…
Menemen Stadı’nın tepesindeki adını falçata ile parçalasalar da…
Kıdemli Başkan Tahir Şahin…
Hala cesur yürek…
Hala rahmetli Piriştina ve Mustafa Sarıgül hayranı…
Hala Aziz Kocaoğlu ile ara ara “ters”…
Hala o makamda “cin” gibi ise…
Ve…
Hala “egoları” ağır bassa da…
Hala “fesatizm”den söz etse de…
Hala “Çalışmaktan yorulmayacağız…” diyebiliyorsa…
Ve hepsinden önemlisi…
Hala alternatifsiz ise…
***
O zaman…
“Eh, bi’dönem daha hayırlı olsun Şahin Başkan’a…”
Sonsöz: “Şikayetçi kötü huyludur… İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder… / Mevlana…”
Sayfa başına git