MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Tahir Türetken'e veda...
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
24 Şubat 2017 Cuma

Tahir Türetken'e veda...

Sporu yaşamının ayrılmaz parçası olarak gören...
Her anını sporla iç içe geçiren...
Sporla yatan ve aynı duygularla yeni güne uyanan...
94 yıllık yaşamın 73 yılını büyük aşkla bağlandığı bir kulübe adayan...
"Kimdir?" diye sorarsanız...
Tahir Türetken'dir o...
 
X

Uzun süredir tedavi gören...
Olumsuzluklara direnen...
Türk sporunun ve Karşıyaka'nın efsane yöneticisi Tahir Türetken'i yitirdik...
Aşağıda okuyacağınız satırları, 24 Şubat 2014'te Ege'de Sonsöz'de yazmıştım...
O gün, kendisini "Ölümsüzleştiren" anlamlı bir gündü...
Karşıyaka Belediyesi'nin Demirköprü'deki "Tahir Türetken Spor Tesisleri"nin açılışında, yeşil-kırmızı kulübe ilk girdiği günkü gibi heyecanlı ve mutluydu...
Anısı önünde saygıyla eğiliyorum...


 
Tahir Türetken, kentin en yaşlı spor yöneticisi kimliğiyle dimdik ayakta...
1923’te Karşıyaka’da doğan ve askerlik süresi dışında yaşadığı yöreyi terk etmeyen Türetken, Yeşil - Kırmızılılara olduğu kadar Türk sporuna verdiği hizmetlerle de bir simge olarak duruyor karşımızda.
 
En küçüğünden en büyüğüne yörede yaşayan hemen herkesin sporla ilgilendiğini söyleyebileceğimiz Karşıyaka’da ‘Kaf-Sin-Kaf’ doğal olarak bir ‘efsane’ onlar için. Elbette Tahir Türetken ve arkadaşlarının katkısı da büyük bu oluşumda...
 
“Nerede, nasıl başladı spor aşkı” sorumuza gülerek yanıt veriyor Türetken:
“Bizim zamanımızda tüm sporcular hemen hemen bütün branşlarda oynayabiliyordu. Hepsiyle yakın arkadaşlığımız, dostluklarımız vardı. Ben Türkiye şampiyonu yelkenci Tekin Çullu ağabeyimin yetiştirmesiyim. O bir başlangıç oldu...”
 
1941’de Karşıyaka Spor Kulübü’ne üye olunca 73 yıllık bağlılığın sözleşmesini imzalamış gibi oluyor Tahir Türetken. Ve ardından 1946’da da Dr. Orhan Alpyörük’ün başkanlığındaki ilk yönetim kuruluna giriyor. Yöneticilik yaşamı sürerken 1952’de Reşat Çelebi’nin başkan olduğu dönemde KSK’yi 26 yıl aradan sonra İzmir şampiyonu yapıyorlar. Aynı yıl Bursa’daki İpekçilik Kupası’nda F.Bahçe, G.Birliği ve Bursa Karması’nı yenip şampiyon olduklarında İzmir’e ‘kahraman’ olarak dönüyorlar. Türetken, 1965’e dek süren yöneticiliğinin ilk bölümünde Futbol Federasyonu temsilciliği, bölge temsilciliği, tesisler amirliği, genel kaptanlık görevlerinde bulunur. Bu arada kulüp o yıllarda 17 dalda etkindir ve hepsiyle de ilgilenmiştir. Örneğin o yıllarda KSK’nin futboldaki altyapısının da belirleyicisi konumunda olan Asım Ligi’ni ve oradan yetişen değerleri unutamıyor.
 
Ara verdiği yöneticiliğe 1970’te genç arkadaşlarının ricasıyla basketbol şube başkanı olarak dönüyor. 1972’de yüzme - sutopu - atletizm dalları da kendisine bağlanıyor. Tüm bu dallarda 2. liglerde olan KSK’yi 1. Lig’e çıkarmayı başarırlar. Yüzme takımı erkeklerde 3 yıl üst üste, atletizm takımı ise bayanlarda ilk yıl Türkiye şampiyonu olur. Basketbol şubesi bu sıçrayışın ardından 40 yıldır deplasmanlı ligdedir ve bir şampiyonluk, bir Cumhurbaşkanlığı, bir de Türkiye Kupası’nı müzesine taşımıştır. Basketbolla ilgisi ilerleyen günlerde onu Osman Solakoğlu yönetimine taşır. 1982-83 döneminde KSK’de başkanlığa seçildiğinde Basketbol Federasyonu yöneticiliğinden istifayı düşünür. Ancak başta Solakoğlu olmak üzere dönemin ‘büyükleri’ devreye girer ve engeller. Böylece hem kulüp başkanlığı hem federasyon yöneticiliğini bir arada götüren bir ‘ilk’ olur. 1986’da rahatsızlanarak başkanlığı bırakır ama Basketbol Federasyonu’ndaki görevi 14 yıl sürer.
 
Yaşadıklarından ilginç anıları da var Türetken’in... İşte bunlardan biri:
'1983’te spor bakanı tüm kulüp yöneticilerini topladı Ankara’da. Bakan soruyor, biz anlatıyoruz yaptıklarımızı, yapacaklarımızı. Diğer yöneticiler futbolda neler yaptıklarını anlatıyorlar. Sıra bana geldiğinde faaliyet gösterdiğimiz dalları saydım. Amatör sporların nasıl gelişmesi gerektiğini anlattım. Toplantı bitiminde beni hemen bakanın odasına çağırdılar. Özel görüştük. İzmir’e geldikten sonra 2 müfettiş geldi kulübe. Yaptıklarımızı incelediler ve sonra bize takdir belgesi gönderdiler.'
Daha ilginç bir anı ise 12 Eylül sonrasına denk düşüyor:
'12 Eylül sonrası kulüpler Dernekler Yasası’na tabi oldu. Bir gün kulübü incelemeye aldılar. Demirbaş defterini inceliyorlar. Kulübün camekanla korumaya alınmış değerli eşyaları, bayraklar var. Örneğin, F.Bahçe’nin çok eski bir bayrağı vardı. Karşısında bedeli yazmıyor diye bizi mahkemeye verdiler. Hakkımda Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Avukatım da Hasan Denizkurdu. Beni bu suçla cami yaptırma derneğinin takkeli yöneticileriyle bir araya koyup yargıladılar. Sonra beraat ettim ama o günleri unutamam.'
 
Yöneticilik yaşamını Karşıyaka Kulübü Divan Başkanı olarak sürdüren Tahir Türetken, bu görevi kulübün 100. Yılı'nda sonlandırdı...
Elbet bu ayrılık spordan kopuş değildi; o özellikle çok sevdiği basketbol takımının ayrılmaz bir parçası olarak tribündeki yerini alıyor!..
Türetken şimdi spora bu denli bağlılığın...
Spora adanmış bir yaşamın ödülünü alıyor...
Karşıyaka Belediyesi, Demirköprü'de yaptığı spor tesislerine 'Tahir Türetken Tesisleri' adını verip, bir de büstünü koyarken...
O'nu ölümsüzleştiriyor..."

X

Uğurlar olsun Tahir Ağabey...
Bize bir yöneticisi olarak bıraktığın derin izler var. Unutulmayacaksın...
Işıklarla uyu...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz