Tamam, birlik olalım ama…

Hatırlamak istemeyeceğimiz kadar berbat olaylarla dolu 2016’dan sonra yeni umutlar beslediğimiz yeni yıla ilişkin sıradan dileklerimiz bile kursağımızda kaldı.
Terör alçak, hain, kanlı ve acımasız yüzünü 2017’nin ilk dakikalarında gösterdi.
*
“Yatcaz-kalkcaz yeni yılda her şey geride kalacak/güzel olacak” kabilinden bir çocukluktu belki bizimkisi…
Kötü bir kâbustan uyanmak/kurtulmak istiyorduk.
Ama olmadı.
Müsaade etmediler…
Çok gördüler…
Türkiye’ye karşı sistematik bir saldırı başlatan teröristler bu kez tek kişilik kanlı bir oyun sahnelediler. Türkiye’nin en ünlü gece kulübüne içişleri bakanının ifadesiyle ‘tarayarak’ giren tek bir terörist 3-5 dakikada ortalığı kan gölüne çevirdi. Ve elini kolunu sallayarak çekip, gitti.
Ve biz hala sorumlu arıyoruz!
Eskiden olsa ya piyangonun talihlilerini merak ederdik yılın ilk gününde ya da yılın ilk bebeği, ilk kazası, ilk bilmem nesi türünden haberlere açardık gözümüzü.
Eskiden olsa…
Şimdilerde malum…
Terör, kan, gözyaşı…
Ölü ve yaralı listesi…
Ölenlerin hazin hikayeleri...
Henüz 21 yaşındaki bir çocuk polis…
Kapıda tek başına…
*
Hani derler ya bazı şeyleri bilmek için kâhin olaya gerek yok diye! Son 2 yılda 300’ün üzerinde terör saldırısına maruz kalmış ve 2 bine yakın insanını bu saldırılarda kaybetmiş bir ülkenin Suriye-Irak hattındaki girişimleri nedeniyle her an özellikle de yılbaşında bir terörist eyleme hedef yapılacağını bilmek için illa da içişleri bakanı olmak gerekmiyor.
Terörün niyeti sansasyon! Daha fazla reklam… Daha fazla korku…
Yılbaşına ilişkin olası terör tehditlerinin değerlendirildiği bir güvenlik toplantısı yapılsa ya da yapıldıysa İstanbul’un göbeğinde Türkiye’nin en ünlü gece kulübü Reina potansiyel/olası eylem noktalarından biri olarak tespit edilmiştir.
Edilmediyse vay halimize!
Edildiyse neden kapısında sadece 1 polis vardı.
Hem de henüz 21 yaşında bir polis…
Kıytırık bir dernek ya da sendikanın hükümete karşı basın açıklamasına bir müfreze polis ve TOMA gönderen yüce devletimiz, göstere göstere gelen bu saldırıda nasıl bir zafiyetin içine düşmüş yahut düşürülmüştür.
Yoksa bu işin de mi sorumlusu CHP’dir.
Tamam, birlik olalım.
Omuz omuza duralım.
Dini, dili, ırkı olmaksızın yedi düvelden her nevi teröristin namlusunu bize doğrulttuğu şu süreçte aynı dili konuşalım, yumruğumuzu tek bir yere vuralım.

Ama nereye kadar…
Bu zafiyetleri daha ne kadar görmezden geleceğiz?
Daha ne kadar gerçek sorumluyu saklayıp, suni günah keçileri yaratacağız?
Süleyman Soylu’yu değil sokaktan herhangi birini içişleri bakanı yapsak… Yılbaşı kutlamalarına yönelik olası bir terörist saldırı için Türkiye’deki en sansasyonel 3 adresten birinin Reina olacağını öngörebilirdi.
Ama bizim bakan öngör(e) medi. Bakanın adamları valisi, emniyet müdürü, istihbarat birimleri de göremedi.
Görseydi…
*
Tersini düşünelim…
Devletimizi yönetenler, milli iradenin tecelligahlarındaki yüce makamlarına kurulanlar…
Hani bırakın 80 milyon vatandaşı Fırat’ın kıyısında kaybolan bir kuzudan bile sorumlu olanlar… Olduklarını söyleyenler…
Zatı şahaneleri böyle ‘yeni yıldı, yılbaşıydı’ gibi ‘gâvur adetlerini’ pek hazzetmese de vergisini ödeyen bu tebaanın en azından yeni yıla tek parça olarak girmesini sağlamakla yükümlü…
Reina saldırısı öngörülmüş ve de önlenmiş olsaydı. Bir tüfek ve 3-4 şarjörle gece kulübü basan o şerefsiz, Türkiye’yi kana bulayıp ortadan kaybolan olarak değil de 2017’nin ele geçirilen ilk teröristi olarak kayıtlara geçseydi…
Güzel olmaz mıydı?
Dünya Türkiye’nin maruz kaldığı saldırıları konuşuyor.
Turist olsanız tatilinizi böyle bir ülkede geçirir miydiniz?
Bırakın turizmi iş icabı için bile Türkiye’ye seyahatlerde sıkıntı var şu anda…
Güvenlik ve kaos hali içeride ve dışarıda yaygınlaşıyor.
Uzun lafın kısası tüm bunları ve daha fazlasını sormak, sorgulamak ve de çözmek zorundayız.
Her büyük saldırının ardından birkaç parti liderinin bilindik pozlarından/sözlerinden fazlasına ihtiyaç var.
Benden söylemesi…

Yorum Ekle