MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Top karşı kaleye girer mi?
Fatih YAPAR
YAZARLAR
16 Ocak 2019 Çarşamba

Top karşı kaleye girer mi?

Takvim 2018’in 1 Ekim tarihini gösterdiğinde kürsüden şu sözlerle noktalamıştı 15 yıl süren yerel yönetimler yolculuğunu:

“Gerektiğinde bırakmasını bilmek gerekiyor. Koltuk bırakılmayacak bir şey değil. Zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerekiyor”

Ve şöyle devam etmişti gerekçesini ortaya koyarak;

“Bugün için en büyük arzum görevimi CHP’li bir başka arkadaşıma devretmektir. Genel merkezimizin liyakati, adalet, hak hukuk kavramlarını her şeyin üstünde tutarak, İzmirlinin malını gözü gibi koruyacak, İzmir’in parasını harcarken kendi parasını harcarmış gibi düşünecek, İzmir’in hakkını savunurken gözünü daldan budaktan esirgemeyecek bir ismi seçeceğine inanıyorum”…

Çünkü geçmişinde zorlu mücadeleler, türlü ayak oyunlarıyla dolu bir süreç, 397 yıl hapis talebiyle yargılandığı bir dava kumpası vardı.

Kararını açıkladıktan sonra birçok kez bıraktığını, bırakmak istediğini, veda ettiğini belirtirken “kefalet” vurgusu yapmayı ihmal etmedi. Partisinin kimi aday gösterirse göstersin çalışacağını fakat gönlü, kalbi kaldırmayan birisi geldiğinde de köylere gideceğini söyledi.

Yine de dediğini yaptı!

Köylere gitti, vedalaştı. Kendisine “bırakma, gitme” diyenlere sarıldı, onlarla ağladı.  İçlerinden çıkıp da , “gidecektin madem ki bize kendini neden gösterdin” diye soranlar da oldu. Yapılan 15 yıllık hizmetleri anlatan, memnuniyetini dile getirenleri öptü, kokladı, sarmaladı. Bazen bir kıyıda, makam aracının içinde uzaklara daldı, gözleri doldu.

Şahsen, kendisinin bizzat yüzüne de söylemiş birisi olarak Aziz Kocaoğlu isminin 1 Ekim’den sonra bile olsa masanın üzerinden kalktığına inanmayanlardanım! Kocaoğlu’nu muhabirliğimden itibaren en yakın takip eden, izleyen, ölçmeye çalışan birisiyim.  Kıdemli başkan bir sürprize imza atarak siyaset tarihinde neredeyse örneği olmayan bir işe kalkıştı. Partinin en üst karar organları yerine isim ararken, bulmuşken tekrar sahneye çıkarak “ adayım” dedi.  Bunu yaparken de sadece “kendi iç dünyasındaki Aziz’e” sordu.  Sadece O’nunla paylaştı…

Kararının gerekçesini ise 6 ay önce genel merkezin önünü açmak için açıklama yapmış olmasına rağmen bir sonuca ulaşılamaması olarak gösterdi.  Daha önce TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın adaylığını gerekçe göstererek adaylık başvurusu yapan Kocaoğlu bu kez AK Parti’nin Adayı Nihat Zeybekçi’yi ima ederek, “Devletin tüm olanaklarıyla seçime hazırlanan iktidar partisinin 'bakanlık' yapmış İzmir adayını 27 Kasım'da açıklayıp çoktan yola koyulması ve bu tabloyla İzmir'de güç kaybı yaşayabileceğimiz gerçeği, beni ve partimize gönül vermiş milyonları endişeye düşürmektedir” diyerek başvurusunu gerekçelendirdi.

Tıpkı 1 Ekim’de kürsüden de söylediği gibi, “Önce devletim ve milletim, sonra partim için çalıştım. Hiç bir zaman gizli ajandam olmadı. Hiç bir zaman kişisel menfaat ve ikbal peşinde koşmadım” ifadelerini kullandı.

Sabah saatlerinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzüne bakarak, “Karmaşık ve zorlu bir ortamda İzmir’i başka ellere teslim edemem. Ben bu kentte yaşıyorum. Sorumluluğum var” diyerek siyaset tarihine damga vuran bir karar alan Kocaoğlu’nu bundan sonra zorlu bir süreç bekliyor.

Herkes biliyor ki Kılıçdaroğlu kendisinin adaylığına gönülsüz!

Üstüne MYK ve parti üst yönetimin büyük bölümü artık görevi bırakmasını istiyor. Ayrıca gelinen konjonktür itibariyle herkes kendi açısından adayını belirlemiş bile…

Ankara dönüşünde Kocaoğlu’nun ilk sınavı Gaziemir Aktepe/ Emrez’de yapılacak kentsel dönüşüm toplantısı lansmanı olacak.  Özel olarak karşılama istemeyen başkan yeni bir yolculuğa çıkmış olacak. 1 Ekim’den bu yana  “yokum” diyen Kocaoğlu’nun yaptığı toplantı ve açılışlara “yağmur” gibi gelenler uzun süredir “çil yavrusu” gibi dağılmış durumdaydı. Kocaoğlu ile görünmemek için yolunu değiştirenler bile vardı.

El bombasının pimini çekerek Kılıçdaroğlu’nun kucağına bırakan Kocaoğlu’nun adaylığı elbette garanti değil. Ama şu bir gerçek ki daha önce yerine gelecek ismi sözle ve ima yöntemiyle anlatan Kocaoğlu bu kez bedenini ortaya koydu. Kentteki potansiyeli, saha hakimiyeti, gücü, etkisi hesaplandığında bundan sonra “kenara itilebilecek” bir isim asla değil!

Adaylık için “varım” diyen Kocaoğlu’nun kaleye giden topu adeta 90’dan çıkarması elbette yetmiyor. Bu topun usta hamleler ve seri çalımlarla karşı kaleye geçmesi ve skor hanesine “gol’ olarak yazılması gerekiyor.  

İşte bunu da partinin adaylık açıklamasına giden kısa süreçte Kocaoğlu ve kendisine destek verenlerin sınavdaki başarısı gösterecek. Bir yandan sınava hazırlanan ve bu zorlu mücadeleden çıkmak isteyen Kocaoğlu’nun elinde başka şey var. O da yol arkadaşlarını not edeceği bir ajanda…

Sınav sadece Kocaoğlu’nun değil, ona bu süreçte destek ve gönül verenlerin de sınavı olacak. Bu sınav 15 yıldır kendisinin gölgesinde duranların, sayesinde koltuklarda oturanların da notunu verecek.

Ne diyor Mevlana?

“Zor diyorsun. Zor olacak ki imtihan olsun.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 m.y.
 17 Ocak 2019 Perşembe 18:41
tabi başkan, aday bir türlü açıklanmayınca, elini taşın altına koydu da şimdi genel merkez ne yapacak? tekrar Kocaoğlu nu aday yapacak mı? göreceğiz.
 ayhan
 17 Ocak 2019 Perşembe 16:55
Bravo fatih abim kalemine sağlık tesbitler harika
 vatanaş
 17 Ocak 2019 Perşembe 16:31
Başkan Aday olursa Seçimi Alır. Ağızı sulananlarada ders vermiş olur.
 Hayaller/Gerçekler
 17 Ocak 2019 Perşembe 15:45
Hayaller; "Daha önce TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın adaylığını gerekçe göstererek adaylık başvurusu yapan Kocaoğlu bu kez AK Parti’nin Adayı Nihat Zeybekçi’yi ima ederek, “Devletin tüm olanaklarıyla seçime hazırlanan iktidar partisinin 'bakanlık' yapmış İzmir adayını 27 Kasım'da açıklayıp çoktan yola koyulması ve bu tabloyla İzmir'de güç kaybı yaşayabileceğimiz gerçeği, beni ve partimize gönül vermiş milyonları endişeye düşürmektedir” diyerek başvurusunu gerekçelendirdi." Gerçekler; Tunç Soyer olmasın. Zaten CHP her zamanki gibi can(!) çekişiyordu Aziz Bey de tüy dikti. Yeter bunaldık!
 hasan
 17 Ocak 2019 Perşembe 15:25
tebrikler aziz bey izmir sizsiz kazanılmazdı.izmir i ve chp nin onurunu kurtardınız
 muhalif
 17 Ocak 2019 Perşembe 11:31
kocaoğlunun yaptığı hizmetler meydanda sadece partililer değil İzmirlinin büyük çoğunluğu kendisine destek veriyor.ayrıca 15 yıl gölgesinde duranlar ve sayesinde koltuklarda oturanlardan kastınız nedir? bu bir ekip işidir, bahsettiğiniz 15 yılda da o koltuklarda oturanlarda değişti..o koltuklarda oturanlar birlikte yargılandı..RTE.nin yanında da hep aynı kişileri görmüyormuyuz??
 Oğuz Kaan
 17 Ocak 2019 Perşembe 09:38
İzmirliler olarak bizim hassasiyetlerimizi yanlış anlayıp, şehrimizi CHP'nin çiftliği gibi görüp canının istediğini aday gösteren genel merkez rant kavgasına girip işi uzatınca Aziz Kocaoğlu yine yeniden demek zorunda kaldı. Aziz Kocaoğlu'nun rant ile işini bildiğimiz için onu destekliyoruz.
 Ayse gülten üze
 17 Ocak 2019 Perşembe 08:51
makalenin son sözü cok iyi bu güne kadar adayini belirlemiyen genel merkeze fikrini soylemesine rağmen terddüt eden genel merkez aziz baskanın onerisini dikkate almali idi gelecek baskana kocaoğlunun destegi cok onemli sonuc o zaman bende varıma döndü oyumuz chp
 İzmili
 17 Ocak 2019 Perşembe 07:41
Bu sureci Genel Merkez Yönetemedi Aziz bey mecburen oyuna girmek zorunda birakildi. Adam ben aday olmayacam diyeli nerefeyse 4 ay oldu ama secime 2 ay kala hala aday bulunamadi napsaydi Aziz baskan izmirin kaybedilisinemi baksaydi. Dun gorduk bazi ilcelerde yasamayan aday adaylari ekipci zihniyet tarafindan aday yapilacak ve kaybeden ilcecsayilarina yenileri eklenecekti bu surecte Aziz ne yapsin nekadar sevsenizde sevmesenizde bu isi o yapacak.
 gürkan
 17 Ocak 2019 Perşembe 01:31
Genel merkezi tebrik ediyorum. Adam aylar önce aday değilim dedi, hatta yıllardır da bırakmak istediği biliniyorken "seçimlere sayılı günler kalmasına rağmen" hala daha adayın belli olmaması yüzünden Kocaoğlu devreye girmiş ve yapılması gerekeni yapmıştır. Yaşanan sürece bakınca da seçilme olasılığı yüksek olan başkanlık koltuğu için neler yaşandığını herkes gördü. Bizim insanımız da bir garip; bir kesim Kocaoğlu 15 yıl başkanlık yaptı, artık yeter deyip, kim olsun deyince de Tunç Soyer veya Abdül Batur olabilir diyorlar. Yahu bu isimler de yeni değil ki! biri 20 yıldır başkanlık yapıyor :) bu ikilinin ismi sürekli geçiyor ama çıkıp da projelerim şunlar şunlar dendiğini şahsen göremedim. Aylar önce Kocaoğlu yokum dediğinde ilçe belediye başkanlarından biri aday gösterilecek ise bu Tunç Soyer olmalı diye yazmıştım ama kendisi adaylık başvurusunda bile bulunmadı. Görev verilmez, alınırmış. Böyle bir dünya yok. kimse de bulunmaz hint kumaşı da değil.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz