Sicili son derece temiz, 31 yıllık sürücüyüm. Mümkün olduğunca arabamla trafiğe çıkmamaya özen gösteriyorum.
Sebep? Kural tanımayan trafik magandaları!
Göz göre göre hatalı araç kullanan biri her gördüğümde hep söylenirim…
“Trafik kurallarına uymak, o kadar mı zor?” diye…
Hakikaten çok mu zordur, üç şeritli otoyolda sağ şeritten gitmek?
Çok mu zordur, solama yapmış öndeki aracın şeridine girmesi için zaman tanımak?
Çok mu zordur, hız durumuna göre en uygun şeritte yer almak?
Paşaya kelle mi yetiştireceksiniz ki, sağdan sola, soldan sağa slalom yaparak, 180-200 kilometre hızla gidiyorsunuz?
***
Cuma akşamları, Çeşme istikametinde otoyolda olmaktan hep kaçarım.
Fakat yine bir cuma akşamı İzmir-Çeşme Otoyolu’nda yolculuk yapmak zorunda kaldım.
Yaşadıklarımı, gördüklerimi, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eminim, benzer sorunları siz de yaşadınız. Aynı fotoğrafları siz de gördünüz.
Fahrettin Altay Meydanı’ndan otoyola girer girmez, bir yarışın içinde buldum kendimi.
Sağ şerit bile sol şerit gibi çalışıyor.
Fakat orta şeritte 80-90 kilometre hızla giden ağır abiler, ablalar var.
Bu durumda, 110 kilometre hızla orta şeritten giderken, ister istemez ayağınız frene yöneliyor, yavaşlıyorsunuz.
Sol şeride geçip sollamak istiyorsunuz, sinyalinizi çakıyorsunuz, aynalara bakıyorsunuz!
O da ne? Kanatlanmış bir araba geliyor sol şeritten!
Şerit değiştirmeniz ne mümkün!
80 kilometre hızla giden ablanın abinin arkasına takılıyorsunuz.
Bu arada özellikle belirtmek isterim.
Karayolları Trafik Kanunu’nda, sol şerit ihlali diye bir trafik suçu var var.
Fakat orta şerit ihlali diye bir trafik suçu yok!
Yani kanun, bir otomobilin orta şeritte 80’le 90’la gitmesini normal karşılıyor.
İlgili kanun maddesinde, ağır taşıtların 90 kilometreyle sağ şeritten gitmesi gerektiğini yazıyor da…
Aynı hızla bir otomobilin, illa ki sağdan gitmesine gerek olmadığına hükmediyor.
Eğer aracın hızı, otoyolda alt limit olan 40’ın altına düşerse, o zaman suçlu durumuna düşüyor.
Oysa Almanya’da bir otobanda, sağ şerit boş ise ve siz orta şeritten gidiyorsanız…
Ya da sol şeritten basıp bir aracı solladığınızda, orta şerit uygun olduğu halde o şeride geçmezseniz…
Vallahi de billahi de cezayı yersiniz.
***
Her neyse…
Şansınızı bu kez sağ şerit için kullanmak istiyorsunuz ama ne çare…
Sağ şerit de sol şerit gibi yarışçılar tarafından işgal edilmiş!
Bir şekilde o ağır abilerden, ablalardan kurtarıyorsunuz kendinizi…
Sonrasında slalomculardan başınız dönmeye başlıyor.
Biri sağdan, diğeri soldan makasa giriyor.
Yemin ederim, o rallici arkadaşın aracının plakasını bile okuyamıyorsunuz.
***
Bu durumun değerlendirmesini yapması için, Pskiyatri Uzmanı Dr. Haluk Sunday Ataman’a başvurdum.
Ataman’a göre, trafikte kural tanımayanların, tehlikeli araç kullananların çoğunluğunu, kişilik bozukluğu olanların oluşturuyor.
Ataman, o kişilerin psikolojik durumlarını anlatırken şu bilgileri verdi:
“Kuralları bildiği halde uymayanlarda, tedavi edilmemiş hiperaktivite eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabilir.
Narsist kişilik bozukluğu söz konusu olabilir. Ben nasıl istersem, öyle hareket ederim, mantığı vardır, bu tür kişilerde.
Dürtü kontrol bozukluğu, uyuşturucu ve alkol kullanımı da insanları trafikte bu tür sapkınlıklara sürükleyebiliyor.
Böyle sürücülerle karşılaştığımızda ne yapmalıyız? Kesinlikle onlardan uzak durmalıyız ve polise ihbar etmeliyiz.
Aslında ehliyet alımı ve yenilemede, bu tip rahatsızlıkların dikkatlice irdelenmesi lazım.
Yeterince inceleme yapılmadığı için bunları yaşamak zorunda kalıyoruz.”
Dr. Haluk Sunday Ataman, yerden göğe haklı.
***
Psikolog Ayşe Özgener, bu durumu başka bir açıdan yorumladı.
Özgener’in yorumları da gerçekten düşündürücü:
“Sol şeridi sürekli işgal edenler, bunu yaparken, ‘sol şeritten gitmeliyim, yoksa kendimde eksiklik hissederim’ düşüncesi taşıyor.
Yol vermeyerek, üstünlük kurmak istiyor, en büyük, en güçlü benim demek istiyor.
Yol verirse, kendi hakkından bir şey feragat ediyormuş gibi hissediyor.
Kuralları çiğneme hakkını kendinde buluyor.
Sürekli şerit değiştirenler, evin haşarı, bencil çocuğu gibidir.
Sol şeridi kimseyle paylaşmak istemez, çünkü onlar ‘Ben istediğimi yaparım, ben ne dersem o…’ diyenlerdendir.
Özetleyecek olursak…
Kişilik bozukları, maalesef yollara yansımış durumda.”
***
Şükürler olsun ki, sağ salim, kimseyle kavga etmeden eve dönmeyi başardım.
Aman diyeyim dikkat edin; yollarda psikoloji bozuk sayısız sürücü var.
Kimseye bulaşmayın, kimseyle didişmeyin.
Evet; her zaman bu tip potansiyel trafik canavarları karşınıza çıkabilir.
Siz hiç üşenmeden, hatalı sürücüleri emniyete, 155’e bildirin, yeter
Sayfa başına git