Geçen hafta Tunç Soyer’e toplumun bazı kesimlerinden gelen hoş olmayan saldırılar konusuna değinip bu hafta da yapmayı düşündüğü işleri söz konusu ederek devam edeceğimi belirtmiştim.
Bu hafta Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz. Çağdaş, çalışkan ve enerji dolu eşi Neptün Soyer ile ele ele, sevgiyle, saygıyla örmüşler yaşamlarını Tunç-Neptün Soyer çifti. Neptün Soyer tam bir emekçi kadın çerçevesinde hep eşine sevgiyle destek olmuş. Bu haftanın konusuna uygun olarak ben de Tunç Soyer’in kadınlar için takdirle söyledikleriyle başlamak isterim. “Siyasete adım attığım günden beri şahit olduğum ve deneyimlediğim bir tablo var; eğer bir projenin içinde kadın varsa o projenin başarısız olma ihtimali yok. Çünkü hakikaten hangi iş olursa olsun kadınlar işine daha çok sahip çıkıyor ve ciddiyetle götürebiliyor. Yeter ki, kadın inansın.
Evde bakım hizmetleri, eğitim ve rehabilitasyon hizmetleri, çağrı merkezleri gibi iş kollarında faaliyet gösterebilmeleri için kuracağımız kadın emek evlerinde mesleki beceri ve yeterlilik kursları vereceğiz. Kadınlarımızın emeği hobi amaçlı üretim yapıp satmanın çok ötesinde kıymetlidir. Bu nedenle emek evlerine katılarak kurs gören ve kendi işletmelerini kuran kadınlarımızın tamamı emeklerinin karşılığında sigortalı olacaklardır. Kendi hesabına çalışan kadınlarımız için güvenceli bir yaşam lütuf değil bir haktır. Tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyorum.”
Tunç Soyer sevgi dolu tarzıyla çocuklara projeleri ile devam etti: “Kadın emeğini örgütleyeceğimiz önemli bir merkez daha olacak: Masal evleri. Bu merkezler; geleceğimizin teminatı çocuklarımız için olacak. Çocuklarımız bu merkezlerde yârinin dünyasını birlikte hayal edecek ve tasarlayacaklar. Masal evleri, özellikle arka sıradakiler diye nitelediğimiz mahallelerde açılacak. Masal evleri kapsamında; çocuklarımıza resim, müzik, seramik eğitimleri verilecek. Satranç, matematik ve jimnastik gibi etkinliklerle hem zihin hem de bedensel gelişimlerine katkı koyacağız. Çocuklarımız güvenli bir ortamda, emek evlerinde eğitim görmüş kadınlarımız tarafından nezaret edilirken, çalışan anneler çocuklarını Masal Evlerine bırakabilecekler.”
Soyer’in projelerinden bir diğeri de ulusal tarım, üretim. Tarım konusunda şöyle diyor:
“Ulusal tarımın bitme noktasına geldiği bu dönemde, tarımsal kalkınma, üretim, işletme ve pazarlama kooperatiflerini desteklemeye, örgütlemeye ve üreticinin hakkını daha güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Tarımsal kalkınma hedefini gerçekleştirmek ve tarımsal istihdamı arttırmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyemizin daha önceden hazırlamış olduğu stratejik plana bağlı kalacağız. Buna ilaveten, üreticimizin yüksek katma değerli ham ve işlenmiş tarımsal mahsul üretmesi ve ihraç edebilmesi için büyük çaba sarf edeceğiz. Üretimde çocuk işçiliğini engelleyecek, gezici mevsimlik tarım işçilerine insana yaraşır yaşam koşulları sunacağız. Geleceğin Köyleri Hareketi, Muhtarlar Meclisi olacak, su meselesine büyük önem vereceğiz.”
Tüketim kooperatifleri projesini de şöyle açıkladı: “Tarladan sofraya güvenilir, adil ve sağlıklı gıda zincirimizi ilçe ve mahallelerde örgütlediğimiz tüketim kooperatifleri tamamlayacak. Tüketim kooperatifi mağazalarında İzmirli üreticinin ürettiği yerel ve ekolojik ürünler satılacak. Tedarik zincirini Belediyemiz destekleyecek. Kendini besleyebilen bir kent olan İzmir’de dayanışma ekonomisi ekonomik darboğazlara karşı kalkanımız olacak. Kentin en arka sıradakileri için en önemli projemiz Sosyal Çarşılar. Bu sistemin halk market/halk kart projelerinden en önemli farkı şu: Türkiye`deki tüm üretici ve perakendeciler, istedikleri zaman online bir platform üzerinden ürün bağışlarını gerçekleştirebilecek. Yoksulluktan refaha giden yolda belediyemiz adım adım yurttaşlarımızın yanlarında olacak.”
Gençlerle ilgili projelerini de gençlere olan sevgisi ile açıkladı: “Bugün İzmir’in 10 üniversitesi ve bu üniversitelerde okuyan 176 bin öğrencisi var. Bu gençlerle beraber ortak geleceğin inşası yolunda bir model kurmak, böylece hem İzmir’e, hem de Türkiye’ye çağ atlatmak mümkün... En büyük hayallerimden biri bu şehre gelen hiçbir gencin İzmir’i terk etmemesini sağlamak... Bu göçü durdurmak için hazırladığımız sekiz basamaklı projelerimiz var.”
Kendisine başarılar diler, eşi Neptün Soyer’in ve tüm kadınların Dünya Emekçi Kadın Günü’nü kutlar, bu söyleşi için teşekkür ederim.
Sayfa başına git