MENÜ
İzmir 10°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türkçem! Dil Bayrağım
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
26 Eylül 2020 Cumartesi

Türkçem! Dil Bayrağım

“Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” sözleri ile Türkçeye verdiği önemi belirten Büyük Atatürk 1 Kasım 1928'de çağdaş dünyaya uyum sağlamak amacıyla Harf Devrimini gerçekleştirir.

Büyük Atatürk; Türk dilinin dünya dilleri arasındaki yerinin belirlenmesi, köklerinin araştırılması, Türk lehçe, şive ve ağızlarının bilimsel yöntemlerle incelenmesi için 12 Temmuz 1932 tarihinde de Türk Dili Tetkik Cemiyeti’ni(Türk Dil Kurumu'nu) kurdurur. Bu kurum 12 Eylül diktasında amacından uzaklaştırılmak istenecektir.

26 Eylül 1932 - 5 Ekim 1932 tarihleri arasında Türk Dil Kurumu tarafından. I. Türk Dili Kurultayında bu konularla ilgili pek çok önemli karar alınmış ve uygulamaya konulmuştur. On gün süren kurultay Ruşen Eşref’in şu konuşmasıyla biter:

“Bir davayı bütün gerçekliği ile göz önüne getirmek, onu zaman ve mekân içindeki yerine, sırasına koymak, beynin laboratuvarında inceden inceye elenip dokunmuş bu işin nasıl bir iş olduğunu görmek, göstermek, düşünceleri o iş etrafında bir araya toplamak, o işten çıkan neticeleri ilerisi için hedef edinmek: İşte Mustafa Kemalce düşünüş bu demektir. Mustafa Kemalce düşünmek demek, tahlil ve terkip etmek, şuurlaştırmak, nizamlaştırmak, sistem haline koymak demektir. Bu usul Çanakkale'den Dil Kurultayı’na kadar aynı hızı ve sırayı gösterir. Bu da bizim milli bilincimizi arttırır milli kültürümüzü ortaya koyar. Biz de her Türk vatandaşı gibi atalarımıza layık olarak milli mirasımızı sonsuza dek koruyacağız.”

Türkçe'nin devletimizin resmi dili olduğu, Anayasa'nın değiştirilemeyecek hükümleri arasında yer alır…

***

Bir toplumda yaşayan insanlar arasında, bir iletişim aracı olarak dil, duygu, düşünce ve inanç birliğini oluşturan ve toplumsal yapıyı güçlendiren en güçlü ortak bağ…

Evet; Ruşen Eşref’in dile getirdiği gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla Türkçe'nin etkisi altında bulunduğu Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin amaçlarına koşut olarak çağdaş bir kimlik kazanması amaçlanmıştır. Ama daha sonraları komik eklentilerle günlük konuşma dilinde ciddi bir yozlaşma dikkati çekmektedir.

Atatürk’ün Türk Dil Kurumu'nun yanı sıra, yazarlarımız, tiyatro sanatçılarımız, bilim adamlarımız ve tüm aydınlarımızın özverili çalışmalarıyla Türk dili, çağdaş bir devlet ve bilim dili durumuna gelmiştir.

Tüm bunların yanında, kitle iletişim araçları, her gün milyonlarca kişinin konuşma biçimini olumlu veya olumsuz olarak etkilemekte, Türkçe'nin dil kurallarına uygun olarak kullanılmaması ise dilimizi ciddî anlamda bozmaktadır. Medyanın bir kesimi de özellikle spor gazetecileri enteresan başlık bulmak adına Türkçeyi çarpıtmaktadırlar…

Başta youtubber, internet fenomeni falan gibi isimler verilen salatalıklar Türkçe’nin en büyük katledicileri haline gelmiş durumdadır.

Bir başka can sıkıcı durumda ne idüğü belirsiz içindekini kullanan salatalıkların bile anlamadığı plazatürkçesinin varlığıdır.

Elbette güzel ve zengin Türkçe'nin kullanımı, öncelikli olarak eğitim ve özendirme yoluyla yapılmalı ama eğitimin bugünkü durumundan Milli Eğitim Bakanı bile mutlu değil ki biz olalım.

Türkçe'nin yaşayan bir dil olarak gelişimini sürdürmesi, ulusumuzun saygınlığını ve kültürümüzün evrenselliğini kuşkusuz arttıracaktır.

Bunun için, Türkçe'nin özenle korunması ve yabancı sözcüklerden arındırılması büyük önem taşımaktadır. Duydunuz mu plazatürkçecileri?

***

26 Eylül Dil Bayramı kutlu olsun…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yalçın Temizocak
 27 Eylül 2020 Pazar 19:00
Sevgili Nedim son zamanlarda seni zevkle takip ediyorum.Bu son yazını da okudum ve bilmediğim bazı başlıkları burada öğrendim.İzninle daha fazla kişilere ulaşabilmesi için paylaşıyorum.Ellerine sağlık.Selamlar,sevgiler ??????
 İhracatçı: Yaşar Yüksek
 27 Eylül 2020 Pazar 07:16
Kahire''nin Leonardi da Vinci Üniversitesinden mezun, İngilizce bilen Kahireli Müşterim; Atatürk hayranıydı. Atatürk''ün en çok "HARF DEVRİMİNİ" takdir ederdi. Harf devrimi sayesinde Türkiye Çağdaş Bilime ve Medeniyete ulaştı. Mısır yerinde sayıyor. Bize Harf Devrmi yapacak bir Lider gelmedi. Demişti 1981 de. Enver Sedat''ın ansızın bir gece gidip: Ezeli düşman diye bilinen İsrail ile barışması için Artık Teknoloji yanıbşımızda, İ İsrailliler her teknolojik ve mekanik sorunlarımızı anında çözüp A''dan Z''ye Hizmet ediyorlar.. Demişti. Artık komşumuz İisrail Düşmanımız değil, Dostumuz. Askerliğimizi Artık ölmeden tamamlayacağız.deyip çok sevindiğini söylemişti
 Şerafettin ZEYREK
 26 Eylül 2020 Cumartesi 11:09
son 20 yılda dilimizi çok kötü kullanıyoruz. fidanlıkla ormanlığı, yöre ile bölgeyi ayıramayan. hoşca kal ile güle gülenin nerede kullanılacağını bilmeyen bir toplum durumuna geldik. TÜRK DİL KURUMU, EDEBİYAT VE TÜRK DİLİ ÖĞRETMENLERİMİZ, ÖĞRETİM ELAMANLARIMIZ AYLIK ALMAKTAN BAŞKA NE İŞ YAPIYORLAR ANLAMIYORUM. Son yıllarda Cumhuriyetçi ve devrimci kesim de İslamcıların kuyruğuna takıldı arapça sözcükler kullanır oldu. Her alanda olduğu gibi, bu dil alanında da iyiye gitmiyoruz...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz