MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türkiye konuşuyor…
Tayfun MARO
YAZARLAR
28 Nisan 2018 Cumartesi

Türkiye konuşuyor…

Bahçeli ve Erdoğan’ın arzusuyla acilen seçim sath-ı mahalline giren Türkiye, 7/24 seçimi konuşmaya başladı… Konu çok derin… Kim kimin adayı olacak?

Aslında konu gerçekten çok derin de, adayların ahvalini konuşmaktan bir türlü konuya giremiyoruz.

Dünya sistemi kapitalizm dengeden çıktı ve yeniden dengeye dönemiyor. Rusya, ABD, Avrupa, Çin hiç fark etmiyor, hepsi de sistemin içinde, hepsi de kontrolü ele geçirmenin peşinde…

Rusya, Çin gibi ülkeler Doğu bloku… Avrupa, ABD ise Batı bloku… Sadece sömürü yöntemleri farklılık gösteriyor… Nihayetinde, bütün mesele, Dünya’ya hükmetmek...

Türkiye, tam üç kıtanın yol ağzında, Doğu-Batı ekseninde süren paylaşım kavgasının içine düşmüş... Ve kritik bir seçim yapmak üzere 24 Haziran’ı bekliyor.

Rivayet muhtelif; Türkiye Doğu bloku ile fazla içli dışlı… Türkiye piyasalardan para bulmakta zorlanıyor… Hükümet iflasları durdurmakta zorlanıyor… Suriye’de işler arap saçı… Böyle bir sürü tehlikeli rivayet ortada dolaşırken elbet de ülke yönetmek hiç kolay değil. Çare seçim, dediler…

24 Haziran seçimleri üstüne yorum yapan bir yabancı gazeteci şöyle başlık atsa; “Doğu-Batı hesaplaşmasının gölgesinde Türkiye seçimlere gidiyor.” Ne düşünürsünüz?

Şahsen bu yorumun çok da yanlış olmadığını düşünürüm. Çünkü Türkiye, bir süredir, Doğu-Batı ekseninde müthiş slalom yapıyor. Hem Doğu’nun hem Batı’nın başı döndü.

Geçen yüzyılın başında, Cumhuriyet kurulurken Türkiye net bir tavırla, Batı dünyasında yerini aldı. Ve yüzyıl boyunca böyle kaldı.

Bu yüzyılın başında ise, Türkiye tercihlerini bir süredir gözden geçiriyor. Önce bağlantısız ülke gibi hareket etmeye başladı. Ardından, Rusya ile ilişkilerini biraz daha geliştirdi. İran ile ha keza…

Türkiye’nin Doğu blokuna yaklaşması ve Çin’in devreye girme ihtimali, Batı’yı haliyle rahatsız etti. Macron’un açıklamalarını bu çerçevede okumak gerekir. Ne tesadüf, açıklamaların hemen sonrasında mali krizin tırmanışı hızlandı.

Dış dinamiklerin 24 Haziran seçimlerinde etkili olacağı ayan beyan ortada. Batı bu seçimlerde, seküler alanı, demokrasiyi, insan haklarını savunan cenahı iktidarda görmek istiyor. Doğu bloku ise, iktidarda Erdoğan’ı görmek istiyor.

Bu demektir ki seçimlerin sonucu aynı zamanda, Türkiye’nin yeni Dünya düzenindeki yeni konumunu da belirleyecek.

Yeni bir Dünya kuruluyor. Bilişim devrimi adeta yedinci dalga etkisi yapıyor. Yaklaşan büyük değişim bir fantezi değil. Herkes şu soruyu sormalı; Türkiye, yeni Dünya düzeninin neresinde yer alacak? Dünya ölçeğinde üretimden ne kadar ve nasıl pay alacak?

Bu sorunun cevabı büyük ölçüde 24 Haziran seçimlerinde cevabını bulacak. Batı mı, doğu mu, ülkenin tercihi belli olacak. Sonrasında da, Doğu veya Batı blokunda, sistemin metropolünde mi, periferisinde mi kendimize yer bulacağız, ona bakacağız.

Zor zamanlardayız. Yapacağımız tercih kötü sonuçlar verirse, gelecek kuşaklara bırakılacak kötü miras nedeniyle hep kötü anılacağız. Çok iyi düşünmek zorundayız ve zaman daralıyor.

Bence, 24 Haziran seçimlerine giderken sorulacak soru, “kim” değil, “neden” ve “nasıl” olmalı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz