MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Türkiye ve Kapitalizm
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Ağustos 2019 Pazartesi

Türkiye ve Kapitalizm

Türkiye’nin kapitalist sisteme entegrasyonu bir tabu, dile getirilmesi adeta sakıncalı bir konu olagelmiştir. Utangaç kapitalistlerin ruh haliyle mütecanis bir kapitalist düzen…

Muhafazakârlar her dönemde üretici güçleri geliştiren iktidar grubunun önemli bileşeni olmakla birlikte, kapitalist sistemi açık bir dille savunmaktan uzak durmuşlardır. Bu tavrın ortaya çıkmasında, burjuvazinin kendisi için sınıf olmakta yaşadığı sorunlar da etkili olmuştur.

Kemalistler ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren hayat bulan kapitalist sisteme entegrasyon politikalarını adeta görmezden gelerek ucu açık bir ideolojik konumda kendilerini ifade etmeyi tercih etmişlerdir.

Tuhaf ama gerçek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren kapitalist sistemde yer almayı tercih etmiş bir ülke olduğu gerçeği, bu her iki cenahta da adeta yok sayılıyor.

Cumhuriyet rejimi; mülkiyetin tanımı, finans sistemi, üretim araçlarının mülkiyeti, üretim ilişkileri, kurum ve kuruluşlarının yapısı itibarıyla; Batı blokunda yer alarak kapitalist sistemi tercih etmiştir.

Yanı sıra, kapitalist sistemin metropolünde değilse de periferisinde yer alan Türkiye, sermaye ve üretim yetersizliğinden çok çekmiştir.

Ve bu sorunları aşmak için ne zaman Rusya ile arasında bir yakınlaşma olsa, Türkiye, NATO-Pentagon ekseninde hizaya sokulmuştur.

Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle dağılan sosyalist sistemden sonra kapitalistlerin küresel dönemi başlatması sonucu oluşan yeni koşullarda, Doğu bloku da kapitalist sisteme dâhil oldu. Böylece, sistemler arası mücadelenin yerini, tek kutuplu Dünya’da, Dünya sistemi kapitalizme yön verme mücadelesi aldı.

Hal böyle iken, Batı indinde, jeopolitik konumu itibarıyla Türkiye-Rusya ilişkileri elan netamelidir.

Günümüz koşullarında, kapitalist Dünya düzeninde antikapitalist saflarda olmak, geçen yüzyılın alışkanlıklarını terk etmeyi gerektiriyor. Ne Sovyetik sistem ne Çin komünizmi kaldı, hepsi de ekonomilerini kapitalist sisteme entegre etmiş bulunuyor.

Bu değişimin hilafına, antiemperyalizmden söz ederken sırtını eski sosyalist ülkelere dayamak, geçen yüzyıldan kalan bir rutin olarak hiç de ikna edici olmuyor.

Yeryüzünde uygarlığın getirdiği mülkiyete dayalı kapitalist üretim biçimi gelişerek, dönüşerek varlığını sürdürüyor, hem de 6 yüzyıldır...

Başka deyişle, insanlık ezilmekten, sömürülmekten vazgeçmiyor. Kendisini kusurlu kılan doğasının gereği olmalı…

Yetersizliğinin yol açtığı muktedir olma arzusunun kapitalist sistemde karşılık bulduğu bir gerçek. Kapitalizm, uygarlık kuran, bilim yapan insanlık âleminde hayat buluyor.

Nihayetinde, Türkiye’nin uluslararası kapitalist sisteme temelde bir itirazı yoktur.

Ancak kapitalist sistemin içinden geçtiği değişim sürecinde, sistemin neresinde olması gerektiğine dair akıl karışıklığı olduğu da bir gerçektir.

Ne yazık ki bu konuda toplumsal mutabakat sağlanamadı. Tıpkı globalleşmenin yetmişli yıllarında olduğu gibi…

O yıllarda, Türkiye için neyin doğru ve gerekli olduğuna NATO-Pentagon hattında karar verilmişti. Ve “Türkiye’de parlamenter rejimin tıkanması sonucu askerlerin yönetime el koyma zaruretini” konu alan bir başyazı Le Monde gazetesinde yayımlandıktan kısa bir süre sonra da darbe gerçekleşmişti.

Sonuç olarak, akılların karışık olduğu benzer durumlarda, Türkiye, dış dinamiklerin “yeni akıl” üretmek üzere devreye girdiğini tecrübelerinden biliyor.

Ve yine tecrübelerimizden biliyoruz ki ülke tam da o eşikte…

Hiç değilse bu defa o eşiği geçmesek…

NOT: Karma ekonomiyi kapitalizmden başka bir şey gibi göstermek isteyenler, bana cevap yetiştirmek yerine, sermaye yetersizliğinin getirdiği problemlere bir göz atsın. Kemalizm’den Sosyalizm çıkmaz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 29 Ağustos 2019 Perşembe 01:23
Bir gün de emperyalizm yazsa...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz