Başlık Cumhurbaşkanına ait.
Dolayısı ile buradan hakaret çıkmaz. Rahat rahat kullanabiliriz.
Arınıç-Gökçek meselesinden bahsediyorum.
Bir birlerini paralelcilikle suçladılar. Biliyorsunuz 17 Aralıktan beri Ak partinin yumuşak karnı cemaat.
Büyük liderin düşman olduğuna düşman olmak esas olduğundan önceki dostlukların önemi yoktur artık. Ben önceden dosttum deme cesaretini kimse gösteremiyor.
Yaranmak için yalan söylüyor herkes. Ben eskiden de dost değildimi ispatlamaya çalışıyorlar.
Hafızalar unutsa da internet unutmuyor, medya unutmuyor. Hatırlanıveriyor olaylar bir bir.
Türkçe olimpiyatları, selam sarkıtmalar davetler.
Bir gün gerçekten bu ülkeye yargı gibi yargı geldiğinde, yani onun bunun yargısı olmadığında, işleri sürüncemede bırakıp zaman aşımı, yargılama yetkisi verilmesi gibi takıntılarda boğulmaksızın fakir fukaranın masumun hakkı savunulduğunda parsel parsel satılan yerlerin hesabı da sorulduğunda nasıl kumpaslarla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkacaktır.
Biz biliyoruz parsel parsel satıldığını da Ak partiye inanmış insanlar bilmiyordu. Ama sanırım artık öğrendiler.
Şu sıralar Ak Partililerin yerinde olmak istemezdim.
Düşünsenize ya Bülent Arınç doğru söylüyor, o zaman hırsızlıklara yolsuzluklara rağmen bir belediye başkanının arkasından gitmeye devam ediyorsunuz, ya da yalan söylüyor ki o zamanda bir yalancının arkasından gidiyorsunuz.
Nereden bakarsanız bakın sıkıntılı durum.
Eh bize de Sayın Cumhurbaşkanımız gibi naralanmak düşer.
Ulan hepiniz oradaydınız be….
ANLAŞMAZLIKLARDA Kİ İNCE HESAPLAR
Biliyorsunuz Erdoğan ile hükümet (Davutoğlu değil) arasında sanki anlaşmazlıklar varmış gibi karşı çıkışlar söyleniyor kamera önünde.
MHP bunun orta oyunu olduğunu söyledi.
Orta oyunu mudur değil midir bilmem, ama aklıma Kenan Evren’in 1983 çıkışı, Yaşar Büyükanıt’ın 2007 çıkışı geldi. Bu da Erdoğan çıkışına benziyor. Mağdur yaratmak sanatı.
Hükümeti kendinden bile koruyor algısı yaratılıyor.
Bir taşla iki kuş vurmakta var işin içinde. Hem iplerin hala Erdoğan’ın elinde olduğu, hem de muhalefete, bakın hükümete de çakıyor algısı yerleştirilmeye çalışılıyor.
Oyun içinde oyun yani
Yersen hani……
Bu gün şiir yok. Mahsuni Şerif’ten parsel parsel eylemişler dünyayı türküsünü dinleyin şiir yerine. Ben başladım dinlemeye….
Sayfa başına git