Vazgeçmeyeceğiz

Pek çok kişi gibi benim de, zaman zaman karamsarlığa düştüğüm oluyor.

Gördüklerim, yaşadıklarım ve duyduklarım beni ciddi endişelendiriyor.

Hatta umutlarım azalıyor.

Ancak:

19 Mayıs’ın 100. yılı sebebiyle gördüklerim ve bizzat içinde yaşadıklarım karşısında, umutlarımda yeşermeler meydana geldi.

Endişelerim, kaygılarım çok çok azaldı.

Hiç şüphesiz, hiçbir zaman “püsküllü ve benzerleri” içimizde eksik olmayacak. Kaldı ki, bu sadece bize mahsus bir durum değildir. Amerika’dan Avrupa’ya pek çok ülkede ve bilhassa demokrat ülkelerde benzerlerine rastlamak mümkündür.

Mesela İngiltere’de “Hayde Park” boşuna mı yapıldı?

Herkes dilediğini söylüyor.

Şimdi, yazdıklarımdan içinde bulunduğumuz durumun ciddiyeti konusunda tereddütüm olduğu anlaşılmamalıdır.

Söylemek istediğim şudur:

19 Mayıs’ın 100. yılı sebebiyle:

Başta İzmir olmak üzere ülkemizin her köşesinde gösterilen, yaşanan coşku, içinde yaşadığımız duruma rağmen, muhteşemdi.

Düşünün ki, Atatürk’ün Samsun’a çıktığından bu yana tam bir asır geçmiş. Düşünelim, hangi ülkede meydana geldiğinden bu güne bir asır geçtiği halde, aynı coşkuyla değil binlerce kat artan bir inanç ve coşkuyla kutlama yapılsın?

Ve hatta:

Bayramları yasaklayanlar (seçim sebebiyle de olsa) kurtuluş için kutlamalara koşsunlar?

Bilhassa gençler ve kadınlar…

Meydanları, salonları doldursun...

Örneği yoktur diye düşünüyorum.

O halde:

Ne yapılırsa yapılsın, “püsküllü ve benzerleri” hangi imkanları elde ederek, hangi hezeyanları sayıklasalar da, Milletimiz’in, altını çizerek vurguluyorum ki:

Atatürk’ten,

Laik Cumhuriyetten,

Demokratik rejimden,

Ulus Devlet’ten,

Tam bağımsızlıktan,

Vazgeçmesi asla mümkün değildir...

Buradan hareketle, 29 Ekim’in 100. yılında yani 2023’de, başkaları nasıl bir rüya görürlerse görsünler, Türk Milleti şaha kalkacak ve “kanla, irfanla kurduğu” Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını bütün dünyaya gösterecektir.

Daha önceleri de defalarca yazılı ve sözlü dile getirdim:

Milletin Atatürk’e ve Cumhuriyet’e olan sevdası her geçen gün “kara sevda”ya dönüşmektedir. 19 Mayıs’ın 100. yılı bunu açıkça göstermiştir.

Sonuç:

Karamsarlığa yer yoktur...

Çünkü:

Çok güzel bir atasözü vardır:

“Milletlerin büyüklüğü fertlerinin sayısı ile değil, mertlerinin sayısı ile ölçülür…”