Donald Meltzer, hem ABD’de hem de Avrupa’da ders vermiş Britanyalı bir psikoanalist ve yazar. Sema Postacıoğlu bir İzmirli, birkaç dil konuşan, Venedik’te yaşayan bir edebiyatçı, bir akademisyen. Donald Meltzer’le Sema Postacıoğlu’nu Sema’nın İtalyancadan İngilizceye çevirdiği “Venedikte Meltzer” adlı bu kitap buluşturuyor…
Kitap ergenliğe ve ergenliğin zihin durumlarına odaklanıyor. Donald Meltzer’in düzenli olarak yıllar boyu birçok ülkede yaptığı klinik seminer ve gözetimlerini kayda alan bir serinin notları… Meltzer psikanalisttik çalışmaları öğretmenin tek yolunun klinik süpervizyondan yani gözetimden geçtiğine inanıyor. Hatta süpervizyonu bir sanat formu olarak görüyor, aynı psikanalizi bir sanat formu olarak gördüğü gibi. Meltzer’in gözetimindeki çalışmaların çoğu Britanya dışında ve bu kayıtlar psikanalistler için çok değerli bir kaynak oluşturuyor. Aynı zamanda bu kitap Meltzer’in karakter gelişmesi ve analitik teknikle ilgili öngörüsünün zenginliğini gösteriyor.
Kendi sözleriyle, Meltzer psikanalizin bir sanat formu olduğunu vurguluyor. Kitaptaki çalışma gruplarındaki tartışmaların tanımlayıcı olduğunu vurguluyor. Dinleyicilerin de soru ve düşünceleriyle katılıma davet edildiklerini açıklıyor. Bu tartışmalardaki havanın rekabetten uzak olduğunu, eğlenceli ve ilgi çekici olduğunu ekliyor. Konuyu açan kişi ne kadar gergin başlasa da ilerleyen dakikalarda tatmin olmuş ve kendini hiçbir zaman aşağılanmış hissetmeden bitiriyor…
“Racker Grubu” yirmi farklı ülkede kendiliğinden oluşmuş, 30 benzer çalışma gruplarından birisi. Bu grupların hepsi tamamen birbirinden bağımsız çalışmakta. Bunların birlikte ele alındığında atölye tarzında çalışan, kuruluş felsefesine uygun, Sokrat ve Atina Okulu tarzı esnek kurumlar olduğunu düşünmek istediğini ekliyor Meltzer…
Heinrich Racker da bir psikanalist. Grup adını ondan alıyor. 1939 da Nazilerden kaçarak Arjantin’e göçmüş. Çok kültürlü, sanatçı ruhlu bir kişi. Piyano çalıyor, çalmayı öğretiyor, Freud üzerine yayınlar yapıyor. Racker Grubu önce eğitim gerekliliği nedeniyle Arjantin’de kuruluyor ama 1970 askeri darbesinden sonra kitabı derleyen Petrilli ve Marquez ülkeyi terk ettiklerinde profesyonel eğitimleri yarıda kesiliyor. Venediğe geliyorlar ve Meltzer’la devam ediyorlar. Meltzer nereye giderse onlar da oraya gidiyorlar. Sonra onu Venediğe davet ediyorlar ve seminerler bu şekilde başlıyor.
Meltzer 15 yıl Venediğe geliyor ve herkese açık klinik supervizyonlarını yapıyor. Meltzer seyahat edemez olunca da Barselona grubuyla Oxforda onu görmeye gidiyorlar. “Gözleri kapalı, tam konsantrasyonla dinlerdi ve çok yaratıcı yanıtlarla gelirdi” diyorlar. “Göstererek öğretmesi bizi çok etkilerdi” diye bitiyorlar.
Kitabın çoğu ergenler hakkında. Ergenlik zaten zor devre. Yaşamı anlamaya çalıştığımız, duyguları tam adlandırıp idare edilmesi zor bir devre. Bu açıdan bakınca kitap gerçekten çok değerli bir kitap. İtalyancayı birçok kişi bilmediği halde İngilizceyi günümüzde yaklaşık herkes okuyup anlayabiliyor. Bu nedenle Sema Postacıoğlu bu çalışmayı İtalyancadan İngilizceye çevirerek psikanaliz literatürüne çok değerli bir katkıda bulunuyor. Emeğine sağlık Sema Postacıoğlu…
Sayfa başına git