MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yaşasaydı bu halimizle bile milleti güldürürdü!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Temmuz 2019 Perşembe

Yaşasaydı bu halimizle bile milleti güldürürdü!

Kemal Sunal’ı…

19 yıl önce dün kaybettik…

Ama…

Her gece en az bir kaç kanalda…

30 yıllık filmleri gösteriliyor…

Ve biz hala milyon kere izlemiş olsak bile…

Yine gülüyoruz…

Bi’ferahlık doluyor akşamları…

Hem eve hem içimize…

Zamlardan… Siyasetten… Geçim sıkıntısından…

Hırgür’dan… Seçimlerden… İşsizlikten…

Uzaklaştığımız için…

Kısacık da olsa mutlu oluyoruz…

Şaban’ı hiç tanımayan…

Minikler bile kahkahadan kırılıyor…

Oysa…

Kemal Sunal’ı hiç tanımıyorlar…

Nasıl bir kalplere yerleşmektir bu?

Efsane dediğin böyle oluyor işte…

***

56 yaşında uçtu gitti, bu dünyadan…

Yaşasaydı, bugün 75 yaşında olacaktı…

Ve eminim; yine bu milleti…

Güldürmekten altına işetirdi!

***

Kapıcılar Kralı…

Hababam Sınıfı…

Çöpçüler Kralı…

Kibar Feyzo…

İnek Şaban…

Zübük…

Davaro…

Salako…

Tosun Paşa…

Süt Kardeşler ve daha neler neler...

O’nun her filmi hafızalarımıza kazındı…

Filmlerdeki repliklerini bile ezberledik…

Zaten bi’şi söylemesine bile gerek yoktu…

Mimikleriyle güldürürdü…

Bir insan…

Öldükten 20 yıl sonra bile…

Bu kadar mı hasretle aranır?

***

30 yılda 82 filmde oynadı…

Gişe rekorları kırdı…

Yapımcılar zengin oldu; o “halk adamı” sıfatını hiç bırakmadı…

Liseyi 11 yılda bitirmişti ama sadece haylazlıktan değil…

O sırada Kenterler’de sahneye çıkıyordu…

Babasından çok dayak yediğini hiç saklamadı…

Ailesinin ekonomik durumu iyi değildi…

Bir süre elektrik çıraklığı yaptı…

Hep şunu derdi:

Her şeyin yokluğunu çekiyorduk… Ama işte o yokluklar, Kemal Sunal’ı yarattı… Sadece sanatta değil, ekonomide, iş sahasında nicelerini… Ben tek değildim, o devrin insanları hep böyle yetişti… Benim çocuğum ileride beni beğenmeyecek… Gittikçe kültür seviyesi yükselecek, bunu kimse durduramaz. Bir de, galiba belli bir sıkıntıdan gelinince bir yere ulaşılıyor…”

***

O’nu sinema için Rahmetli Zeki Alasya keşfetti…

Efsane yönetmen Ertem Eğilmez ise…

“Şaban”ı bir nakış gibi işledi…

“Tatlı Dillim” ilk filmiydi…

Koca filmde sekiz kez ancak görünüyordu ama…

Ama O perdeye geldiğinde…

Seyirci gülmekten koltuktan düşüyordu…

Türk Sineması’nda yarattığı “Salak” tipi…

İşte böyle ortaya çıktı…

Kendisini hep…

Çok az konuşan, “soğuk” bir adam olarak tarif ederdi…

Ama milyonlarca hayranı…

O’nu gördüğü anda kahkahayı basıyordu…

Şaban adı…

“Hababam Sınıfı” filmi ile başladı…

Bi’daha da “Şaban” etiketinden kurtulamadı…

Yolda O’nu görüp de…

“Şaban” ya da “Salako” diye seslenenlere hiç kızmadı…

Hatta hoşuna bile gitti…

***

Küfürlü, argo konuşmalar O’na çok yakışıyordu…

Yolda O’nu durdurup…

“Ölümü gör, bi’kere Eşşekoğlueşek de…” diyen kadınlar bile vardı…

Antalya Film Festivali’nde…

“Kapıcılar Kralı” ile en iyi erkek oyuncu ödülün alınca şaşırmıştı…

Çünkü…

O tarihe kadar ödüller hep…

Yakışıklı, saçları briyantinli jönlere veriliyordu…

***

Gül Sunal’dan başka kadına aşık olmadı…

Aralarında büyük bir sevda vardı…

Gül Sunal hala…

Eşinin cenazesinde yakasına iğnelediği fotoğrafı…

Rengi solsa da cüzdanında taşıyor…

Sevdikleri ortak şarkı ise…

Gül Hanım’ın hala kulaklarında:

“Elbet Bir gün Buluşacağız…”

1975’te evlenmişlerdi…

Nikah memuru Kemal Sunal’ı görünce…

Gülmekten nikahı kıyamamış, düşünün artık!

***

Film çevirdiği sürece en yüksek vergi ödeyen…

Aktör olarak tarihe geçtiğini bilir miydiniz?

Mesela…

Milyonları güldüren adam sadece neye gülerdi, hiç merak ettiniz mi?

“Yolda yürürken düşen birine!”

Sadece rakı ve viski içerdi…

Amae yanında da…

Mutlaka sulu ekmek ayvası olacak...

Başka mezeye gerek yok…

***

Çok teklif geldi ama, bazı sanatçı arkadaşları gibi…

Politikaya atılmayı hiç düşünmedi…

Ancak…

Başarılı bir tiyatro sanatçısının…

İyi bir politikacı olacağına inanırdı…

Hep sanatçı olarak yaşamını sürdürmeyi arzuladı…

Bu konuda John Wayne’dan örnek verir…

“Bakın 70 yaşında bile kovboy oynuyor” derdi…

***

Yüzme bilmediği için asla vapura binmezdi…

Bir de uçak yolculuğundan çok korkardı…

Kadere bakın ki…

Hayatında daha önce hiç uçağa binmeyen Kemal Sunal…

Takvimler, 3 Temmuz 2000’i gösterirken…

“Balalayka” filminin çekimleri için Trabzon giderken…

İlk kez oturduğu uçak koltuğunda…

Kalp krizinden hayatını kaybetti…

***

Bitiriyoruz…

İki önemli ayrıntı ile…

Birincisi O’nun ağzından…

Sanki bugünleri 40 yıl önce görmüş, hissetmiş gibi:

“Ben, oyunculuk türümde değişiklik yapmak istemiyorum… Halkı şaşırtmaya lüzum yok... Amacımız güldürmek... Halk da bunun için geliyor… Belli bir ekonomik bunalımda zaten… Kendini unutmaya geliyor… Hani bir kesim vardı, (Aman Türk filmi seyretmem…) diyen… Onlara da, ben Türk filmini seyrettirdim, sevdirdim… Hala da seyrettiriyorum…”

İkincisi, eşi Gül Sunal’ın ağzından…

“Kemal, Devlet Sanatçısı değildi… Herhangi bir partiyi, medya kuruluşunu arkasına almadı… Onun arkasında hep halk oldu, bağırlarına bastılar… Kemal’in sayesinde Türkiye’nin en kalabalık ailesi olduk… Hala Kemal sayesinde çok güzel bir hayat yaşıyoruz…”

***

Çok doğru… Çok acıklı… Çok gönül kırıcı…

Bu güzel ülkede…

Renkli törenlerle “Devlet Sanatçısı” unvanları dağıtılıyor…

Aralarında kimler yok ki…

Ayla Algan’dan, Ayten Gökçer’e…

Barış Manço’dan, Türkan Şoray’a…

Hülya Koçyiğit’ten, Metin Akpınar’a…

Özdemir Erdoğan’dan, Zeki Alasya’ya…

Orhan Gencebay’dan, Ajda Pekkan’a…

Şener Şen’den, Gönül Yazar’a…

Bi’tek kim yok?

Kemal Sunal…

Neden?

Filmlerinde en tatlı haliyle…

“Eşşekoğlueşek…” dediği için mi acaba?

Kemal Sunal, bu bitimsiz sevgi çemberi ile…

20 yıl sonra da…

İzlenme rekorları kıracak…

Bakın buraya yazıyorum…

Nokta…

Sonsöz: “Gençliğin aynada göremediğini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar… / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 4 Temmuz 2019 Perşembe 10:03
Bence biz 30 yıldır Kemal Sunal’a değil de, hala “eŞŞ'oğlueŞŞek…” çizgisini aşamayan mizah kavrama yeteneğimize gülüyoruz... He usta?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz