MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yaşasın İzmir Fuarı…
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Ağustos 2019 Cumartesi

Yaşasın İzmir Fuarı…

İki gün önce…

Bu köşede…

Üstüne basa basa şunu yazdım…

“Fuar İzmir’dir, İzmir de Fuar’dır…”

Neden böyle yazdım?

Çünkü, İzmir’de “belli” bir kitle var…

Abartılacak boyutta değiller ama…

İlla ki…

İzmir Enternasyonal Fuarı’nı “bitirmek” istiyorlar…

88 yaşındaki “İhtiyar Delikanlı”nın…

İzmir’in “yeşil vahası” Kültürpark’a…

Zarar verdiğini söylüyorlar…

Başka ülkelere nasip olmayan bir “tarih”in…

Tarihin karanlıklarına gömülmesini istiyorlar…

Vermeyeceğiz bu fırsatı onlara…

İnadına yaşatacağız İzmir Fuarı’nı…

365 günde “10 güncük” de olsa…

Derken…

Meslekte neredeyse 60 yılı geride bırakan…

Gazeteci ağabeyim Tayfur Göçmenoğlu

Belli ki, yazdıklarımdan çok etkilenmiş…

İzmir Fuarı’yla ilgili özgün duygularını…

Satırlara dökmüş…

Ve öyle güzel anlatmış ki…

Fuar’ımızın neden yaşamasını gerektiğini…

Paylaşayım istedim, sizlerle…

İşte, o duygu yumağı…

Üstelik, virgülüne dokunmadan…

***

Arsıulusal'ın mezarı kazılırken…

İzmir Enternasyonal Fuarı, döneminin…

Dünyada “eşine ender rastlanan” örneklerinden biriydi…

Muhteşem doğası, kentin ortasında olması ve…

Türkiye'nin “barışçıl politikaları” sayesinde…

Dünyanın “gözbebeği” görüntüsü…

İzmir Fuarı'nı yücelten, parlatan, ünleten etkenlerdi…

İzmir'in “dünyaya açılan” bir kapı olmasında…

İzmir Fuarı'nın rolü büyük olmuştur…

O yüzdendir ki, daha ilk yıllardan başlayarak…

Katılımcı yabancı ülkelerin sayısı durmadan artmış…

“10 gün ulusal, 20 gün uluslararası” kimliği ile…

Türkiye’ye hep “masal gibi bir ay” yaşatmıştı…

Dünyada “bir ay açık kalan” fuar örneği bugün de yoktur…

Ama 1940'lı, 1950'li, 1960'lı ve 1970'li yılları kucaklamış…

1980'li yılların ortalarına kadar…

Yaşanan gerçekleri de gözlemlemiş olanlar…

Böylesine mükemmel bir organizasyonda…

İnsanların o “30 günü bile az gördükleri” bir gerçektir…

Yabancı ülkelerin…

Özellikle ABD ile Sovyetler Birliği ve…

Hemen enselerindeki Çin Halk Cumhuriyeti'nin sunduğu…

Teknolojik yenilikler…

İzmir Fuarı'nı dünyanın büyük ülkelerinin…

Bir yarış alanı haline getirmişti…

Ay’a fırlatılan aracı, aydan getirtilen toprağı görmek…

Ziyaretçiler için gerçekten etkileyiciydi…

Çocuk yaştaki ziyaretçilerin en büyük merakı ise…

Bu ülkelerin, teknik yeniliklerini ve…

Geleneksel ürünlerini sergiledikleri pavyonlardan…

Bu ürünlerin broşürlerini toplamaktı…

Enternasyonal İzmir Fuarı…

Sadece TARİŞ pavyonundan “üzüm şırası” içmek…

Tekel pavyonunda Fuar sigarası satın almak…

Sağlık Pavyonu'nda işeyen çocuğun pipisinden akan soğuk suyu içmek…

Hayvanat bahçesini gezmek…

Lunaparkta eğlenmek…

Pavyonlardan broşür toplamaktan ve…

Kahkaha aynalarına girmekten ibaret değildi…

Fuar'ın sunduğu bir kültür ve eğlence hizmeti de vardı…

Devlet Tiyatrosu, kış sezonunda oynadığı oyunları…

Tek tek Atatürk Açıkhava Tiyatrosu'nda sergiler…

Türkiye'nin hemen bütün düzenli tiyatroları, Fuar’da sahne alırdı…

20'ye yakın eğlence yerinde müzikli programlar yapılır…

Ülkenin ve dünyanın en ünlü sanatçıları…

Bu mekanlarda sahneye çıkardı…

Ve bunlardır ki…

İzmir Fuarı halkla kucaklaştırır, Fuar halkın malı olurdu…

Uluslararası Fuarlar Birliği…

1980'li yılların sonunda…

İzmir Fuarı'nın 20 gün süreyle uluslararası nitelikte açık kalmasını…

“Çok uzun…” diyerek kısıtlanmasını istedi…

İZFAŞ kurulmuştu ve Kültürpark alanı…

İkinci plana atılmıştı…

Bu, şu demekti:

“Fuar artık uluslararası nitelikte değil, ihtisas fuarıdır…”

Bunun ekonomik yönü var…

Ekonomik yönüyle bakılacak olursa…

Geçenlerde kaybettiğimiz rahmetli Selami Gürgüç'ün…

İlk İZFAŞ Genel Müdürü olarak…

Fuar’a kazandırdığı ihtisas niteliği, yadsınamaz…

Ama koca Kültürpark’ı kucaklayan İEF ne olacak?

O süre neden kırpıldı?

Pek konuşulmadı…

Fuarlar Birliği'nin isteği doğrultusunda…

Kademeli süre kısaltılmasına gidildi ve bugüne gelindi…

Uzun süredir 10 gün açık kalıyor Fuarımız…

Topu topu 10 gün…

Ne kültür var, ne eğlence…

Ve de üstelik o 10 güne bile göz dikenler var…

“Fuar’dan kurtulalım artık…” görüşünü yayanlar var…

Marmara Depremi’ni…

20 yıl önce 17 Ağustos sabaha karşı yaşadık…

O gün ve akşamında İzmir Fuarı…

Tarihinin en büyük ziyaretçi akınına ulaştı…

Bir refleksti bu…

Sığınma refleksi…

Başka türlü izah edemezsiniz.

10 günlük açık süre de elden giderse…

İzmir Fuarı, hepten gözden çıkarılacak…

İlk adıyla…

“Arsıulusal”ın mezarı kazılmış olacaktır!

88 yıllık İzmir Fuarı için bu…

Acı bir sondur ve asla kabul edilemez…

Tamam…

Fuar alanı revize edilmeli…

Gecekondu türü mekanlar elden geçirilmeli…

Gerekirse yeni bir kimlik kazandırılarak…

Daha uzun sürecek…

Yeni bir fuar modeli yaratılmalıdır Kültürpark'ta…

Yemek, spor, sinema, sağlık, müzik...

Daha nice konular var.

İnatla bir şey yapılırsa yazık olur…

Fazla söze gerek yok…

“Yaşasın İzmir Fuarı…”

Nokta…

Sonsöz: “Dediler ki, gözden ırak olan gönülden de ırak olur… Dedim ki; gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? / Hz. Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 3 Ağustos 2019 Cumartesi 18:38
İzmir Fuarı hiçbir neden olmasa dahi sırf tarihe saygı nedeniyle bile yaşatılmalıdır... Ve yaşatılacaktır da!!!
 Gürkan
 3 Ağustos 2019 Cumartesi 14:12
Son yıllarda fuar eleştiriliyor ancak eskiden de şimdiki fuardan çok çok büyük fark yoktu. Çocukken gittimiz fuar da bambaşka bir yer geliyordu. Fazla bir alternatif de yoktu. Yıllar geçtikçe cazibesini bir çok sebepten dolayı kaybetti; olan sadece bu. Eskiden müzik dinlemek, film izlemek ... de şimdiki gibi kolay değildi. TRT vardı. Şimdi 30 milyondan fazla şarkı, binlerce film-dizi-video-fotoğraf ... cebinde ... devir değişiyor. Fuar organizasyonları da artık eskisi gibi değil. Devam etsin mi etmesin mi demek için işin ticari boyutuna bakmak lazım.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz