Yeni bir yıl geliyor. Yeni umutlarla… Geride bıraktığımız yıl/yıllar hayli karmaşa ile geçti. Umarım gelecek yıl ülkemize, dünyamıza biraz huzur getirir. Kapımızdaki sekiz yıllık savaş, yani Suriye, şehit Mehmetçiklerimiz, terör, 1990dan bu yana durulmayan bir Irak, Arap Baharı ile kaosa sürüklenmiş Libya, açlıkla savaşan Yemen, yıllardır ezilen Filistin, Müslümanla savaştırılan Müslümanlar, ekonomik krizler, devalüasyon, Somali, ve sayılmakla bitmeyecek diğer haksızlıklar…
Dünyamız huzursuz, saldırgan bir dünya oldu. İkinci dünya savaşından sonra, Doğu Bloğunun yıkıldığı zamana kadar olansoğuk savaş döneminin, iki kutuplu dünyanıngöreceli huzuru 1990larda bitti. Tek kutuplu dünya her şeyi ister oldu. Oysa ne var paylaşılamayacak? Hepimize yetecek ekmek var bir dünyada. Yiyebileceğimiz miktar belli, hatta herkes kilo almamak için diyette. ABD’nin en büyük sağlık sorunu obezite…
Ben yeni yılda dünyamıza huzur istiyorum, savaşsız bir dünya istiyorum. Yemende çocuklar açlıktan ölmesin, Filistin’de çocuklar kurşunlanıp ölmesin istiyorum. Nazım Hikmet’in şiiriyle şeker de yiyebilsin tüm çocuklar istiyorum…
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(1956)
1956 yılında yazmış Nazım Hikmet,1945 yılında Hiroşima’ya atılan ve İkinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren, sivilleri, çocukları, herkesi öldüren acımasız 2 atom bombasından biri için ama ben bu küçük kızın dileğini dünyamıza önümüzdeki yıl için diliyorum…