Gastronomi Turizmini ülkemiz için çok önemsediğimi Egede SonSöz’de yazdığımız yazılarda nasıl da önemsediğimi dikkatli okurlarımız biliyorlar.
İki günlük Kayseri Gastronomi Turizmi Çalıştayı dolu dolu bir etkinlik programıyla sona erdi. Öncelikle bu işi çok önemsediği için önceki yazımda da kutladığım Kayseri’nin medeniyetler şehri olduğunu hep yineleyen Başkan Memduh Büyükkılıç ve ekibinin gastronomi turizmi konusundaki duyarlılığı çok kıymetli…
Daha önce de yazmıştım, anımsarsınız… Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü 5.Gastronomi Turizmi Dünya Forumu'nu 2-3 Mayıs 2019'da San Sebastián’da düzenledi. Açılış raporunda gastro-ekonomi alanında etkinlikleri artırmak için şehirlere 10 maddelik bir yol haritası sunuldu. Bence bu maddeleri tüm belediye başkanları okumalılar.
*Şeffaf, katılımcı ve liderlik sunan bir yönetim modeli geliştirin.
*Yerel gastronomiyi «Kültürel Miras» olarak tanıtın.
*Ortam ve mekanları iyileştirin.
* Hedefin endojen potansiyeli ile ilgili yenilikçi ve farklı ürünler ve deneyimler geliştirin.
*Tüm aktörlerin rekabet gücünü artırın - mükemmellik, bilgi, yetenek yönetimi, inovasyon ve işbirliği.
*Gastronomi için etkinlik programı geliştirin.
*Marka argümanı olarak otantik ve güvenilir bir hikaye bulun ve güncelleyin.
*Tüm paydaşların katılımı ile pazarlama ve satış planı oluşturun.
*Teknoloji gücünü en üst düzeyde kullanın ve dijitalleşin.
*Gastronomi turizmini sürdürülebilirlik ve turizm STK’larının gelişimi yönünde ilerlemenin bir aracı olarak teşvik etmeye çalışın.
***
Çalıştay’da Mutfak Dostları Derneği Başkanı Zeynep Kakınç’ın sunumu tam bir ders niteliği taşıyordu…Başkan Kakınç’ın sunumundan altını çizdiklerimi paylaşıyorum bu yazımda:
Günümüzde destinasyonların rekabet üstünlüğü kazanmasında gastronomik unsurlar çok önemli bir rol oynuyor. Çünkü yemek sadece mideye değil, ruha, deneyimlere, yaşam kalitesine, insanlarla tanışmaya ve paylaşmaya hitap eden bir olgu.
San Sebastian, Kopenhag, Londra, Paris gibi dünyanın turizm açısından önde gelen marka şehirlerinde görüldüğü üzere şehrin kültür, tarih ve doğal güzelliklerinden oluşan turistik değerleri yerel gastronomi ögeleri ile bir uyum içinde markalaşma stratejisi uygulanmakta.
Turizmde alışık olduğumuz tüketim kalıpları giderek değişiyor. Deniz, güneş, kum, tarih gibi unsurların yanı sıra ‘’iyi yemek’’ yerli ve yabancı turistler için en önemli motivasyon kaynaklarından biri. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Seyahat Örgütü’ne göre turistlerin yüzde 88.2’si “Seyahat için destinasyon seçme kararında «yemek çok önemli» diyor.
***
Gastronomi turizminde İspanya’da çok başarılı iki örnek var. İlki Barcelona merkezli Katalunya, ikincisi San Sebastian merkezli Bask Bölgesi. Zeynep Kakınç iki bölgenin de gastronomi turizmindeki başarısının sırlarını şöyle özetliyor:
Mutfakta geleneksellik ve çağdaşlık dengeli şekilde harmanlanmış…. Toprağın meyveleri - yenilebilir araziler konsepti yaratılmış, bölgelerin tarım ürünleri ön planda… Şarap turizmi ve rotaları oluşturulmuş… Gastronomi turizmi kulüpleri var… Gastronomi turizmi için bir yönetim birimi kurulmuş… Ülkenin ve dünyanın çeşitli gastronomik etkinlik merkezlerinde bölgeyi tanıtan gastronomi turizmi promosyon merkezleri var … Diğer özgün dernekler ve STK’lar da işin içine katılmış (Basque Culinary Institue, Alica Foundation, Slow Food vs. gibi)… Uluslararası prestijli gastronomi festivalleri ve yıla yayılan gastronomi etkinlikleri (San Sebastian Gastronomika)… Özel sektör, sivil toplum ve kamu işbirliği üst düzeyde…
***
Kayseri bu ve çalıştaydaki benzeri bilgiler ışığında bence çok iyi bir ivme yakaladı. Bunun sürdürülebilir olması için sonuç bildirgesinde dile getirildiği gibi öncelikle kentin gastronomik mirasını ortaya koyan bir lezzet envanterinin çıkartılması gerekiyor. Şehrin doğal, miras ve gastronomik kaynaklarının belirlenmesi, tarım ve nitelikli artizan gıda ürünlerinin belirlenmesi, gastronomik rotaların çıkartılması, yemek tarifleri ve özel yemeklerin kayıt altına alınması gibi çalışmalar gecikmeden yapılmalı…
***
Kayseri’de sevgili dostlarla hasret de giderdik. Çoktandır uzun uzun konuşamadığım gazeteci-yazar ve gastronomi dünyamızın 1 numaralı kanaat önderi Ahmet Örs ile de uzun uzun konuştuk. O söyleşiyi de hafta sonu yazacağım.
Sayfa başına git