MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Zeytin bütün ağaçların ilkidir…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
31 Mayıs 2017 Çarşamba

Zeytin bütün ağaçların ilkidir…

Bu yazıda kendimi tekrar etmekten sakınmayacağım. Çünkü ne kadar tekrar edersek edelim, anlamayanlar var… Önce Mübarek Ramazan günü şunu söyleyelim: “Zeytin dinler tarafından kutsanmış bir üründür. Bir ürün durup dururken dinler tarafından kutsanmaz ya da medeniyetlerin simgesi haline gelmez. Çünkü dinler tarafından kutsanan ürünler, zeytin, üzüm, incir birer bereket ve şifa kaynağıdır.”

Meyvesinden yararlanıyoruz, yağından bir şifa kaynağı olarak yararlanıyoruz. Çekirdeğinden süs eşyası yaratıyoruz. Bütünüyle ağacıyla meyvesiyle bir bereket kaynağı olan önemli bir ağaç… Ülkemiz de zeytinin anavatanı. Bizim ülkemizde de yüz binlerce aile milyonlarca insan geçimini zeytin sayesinde kazanıyor. Sofralık zeytin konusunda da Türkiye önemli bir yerde, dünyada sofralık zeytini en çok biz tüketiyoruz. Ama bizim sofralık zeytinden çok zeytinyağı konusunda yapmamamız gereken çok şey var.

Her zaman yazıyoruz, söylüyoruz, zeytinyağının sağlık unsuru yanında gastronomi açısından önemi büyük. Çünkü Zeytinyağının Akdeniz Diyeti kapsamında veya başka bir kapsamda, insan beslenmesinde yer alması sağlıklı bir neslin oluşumu için büyük önem taşıyor.

Birleşmiş Milletler diyor ki: Sağlıklı bir neslin elde etmek için zeytinyağı tüketimi teşvik edilmeli, hatta tüketici sübvanse edilmelidir. Tekli doymamış yağ asidi olan Oleik Asit açısından zengin olan zeytinyağının riviera tipleri dahi, sahip oldukları yağ asidi kompozisyonu nedeniyle insan beslenmesinde tohum yağlarına göre üstünlüğü bulunmaktadır.

Zeytinyağı bazı hastalıkların oluşmasına engel olmakta, bazı hastalıkların gelişimini de yavaşlatmaktadır. Zeytinyağının ‘Biyolojik Önemi ’ne dikkat: Zeytinyağı hücre zar geçirgenliğini ve dolayısıyla insülin duyarlığını artırır. Açlık genini uyararak uzun yaşamı destekler. Damar sertliğine bağlı hastalıklara karşı koruyucu, kan basıncının kontrolünü kolaylaştırıcıdır; bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcıdır. Zararlı (LDL) kolesterolü ve Trigliseriti düşürür; yararlı kolesterolü (HDL) artırır. Romatizmal hastalıklara iyi gelir, ağrıyı azaltır. Bağırsak ve meme kanserine karşı koruyucudur. Ülser gelişimini yavaşlatır. Radyasyon/güneş etkisini azaltır. Düşük omega 6/omega 3 çoklu doymamış yağ asidi oranına ve yüksek omega 9 tekli doymamış yağ asidi seviyesine sahiptir. Yani gençlik iksiridir.

Ben bıkmada usanmadan yinelemekte yarar görüyorum: Sağlıklı yaşam için hayatın her döneminde, herkes için; annenin doğuma hazırlanması sırasında, süt çocukluğunda, bebeklikten ergenliğe geçerken, gençlikte, olgunlukta ve yaşlılıkta “şişmanlamadan, iyi zeytinyağı tüketmeliyiz.”

Kaliteli bir üretim için üreticinin desteklenmesi ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi gerekirken Meclis’e gönderilen bir torba yasa maddesiyle zeytin ağaçları kesilmeye çalışılıyor…

***

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelen yeni bir kanun tasarısı ile 24 adet kanunda ve 2 adet kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülmektedir. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin, başta gıda güvenliğimiz olmak üzere, çevre ve insan sağlığı, doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit etmesinden endişe duyanların sayısı giderek artıyor… Ben de bunlardan biriyim.

Zeytinlik sahanın tasarıdaki tanımına göre; bir dekar alanda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahalar, zeytinlik sahası dışında tutularak, Kanun’un zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılmaktadır.

Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) açıklamasında da değinildiği üzere, ülkemizde geleneksel olarak daha önce kurulmuş zeytinliklerde bir dekar alandaki ağaç sayısı 10-12 arasında değişmektedir. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesi kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacaktır.

Tasarı, zeytinlik sahalarda her çeşit hayvan otlatılmasını yasaklarken, zeytin alanlarının yok edilmesine izin verilmesi çelişki oluşturmaktadır. Tasarıda “Yatırımları yapanların bu faaliyetlerini izin amacına uygun, çevre ve zeytinlik sahalarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle yükümlü olduğu” belirtilse de bu durum uygulamalarda çok farklı sonuçlanacaktır. Çünkü herhangi bir zeytinlik sahaya tesis yapılırken ağaçların korunması mümkün olmayacaktır.

***

Zeytin kutsal bir ağaç. Uzun ömürlü, istikrarlı, meyvesi lezzetli, bereketli, yararlı. Yağı da öyle. Dalları barışçı. Zeytin girdiği yere değer katıyor.

Zeytin ağacı kesmek günahtır… Yazıktır…  Ayıptır.

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 31 Mayıs 2017 Çarşamba 12:30
Size aynen katılıyorum ZEYTİN ağaçları diğer yok edilen tohumlarımız,ormanlarımız gibi ülkemizin bir daha yerine koyamıyacağımız gerçek hazineleridir. Bunları her koşulda korumak kollamak gerçek vatanseverliktir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz