MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Odalar'dan İzmirlilere ve Soyer'e: Çeşme Projesi bilirkişi daveti
Güncel
25 Ekim 2021 Pazartesi 13:12

Odalar'dan İzmirlilere ve Soyer'e: Çeşme Projesi bilirkişi daveti

27 Ekim’de yapılacak olan Çeşme Projesi davasının bilirkişi incelemesine çağrıda bulunan meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve çevre örgütleri İzmirlilere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e, katılım çağrısında bulundu.

Metehan UD/EGEDESONSÖZ- Cumhurbaşkanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2020 tarihinde yayınlanan İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin sınırlarının yeniden belirlenmesi kararının iptali için açılan davanın bilirkişi incelemesi 27 Ekim Çarşamba günü yapılacak.

Bilirkişi incelemesi öncesinde dava açan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, EGEÇEP ve çevre hakları savunucuları basın toplantısı düzenleyerek İzmirlilere bilirkişi inceleme keşif duruşmasına katılım çağrısında bulundular.

İzmir Mimarlık Merkezi’ndeki basın toplantısında metni kurumlar adına İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı okudu.

Basın metni şu şekilde:

“ÇEŞME PROJESİ İZMİR’İN KANAL İSTANBUL’UDUR…

Ülkemizde çılgın projeler ile yaşam alanlarımız yağmalanmakta, turizm, kalkınma ve istihdam vaatleri ve rant politikalarını gizleyen algı yönetimi ile oluşan çevresel tahribat ve toplumsal adaletsizlik saklanmaya çalışılmaktadır.

Ülkemizde son 20 yıldır sürdürülebilir ekonomik bir model yerine uygulanan ranta dayalı ekonomi politikalarına bağlı olarak yapılan mevzuat ve plan değişiklikleri, ayrıcalıklı imar hakları düzenlemeleri, sit alanlarında yapılan değişiklikler ile korunması gereken alanların kullanım amaçları değiştirilmiş; kentlerimiz, tarım alanlarımız, kıyılarımız, ormanlarımız, derelerimiz, doğal karakteri korunması gereken alanlarımız inşaat,turizm, sanayi, madencilik ve enerji sektörlerinin baskısı altında plansız yapılaşma ve talana maruz bırakılmıştır.

Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerimizde uygulanan kontrolsüz yapılaşma ve talan süreçleri bu kentleri yaşanmaz hale getirmiş, görece olarak daha korunaklı ve yaşam kalitesi yüksek kalan İzmir’e olan göç, konut-arazi talebini de arttırmıştır.

12. Şubat.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilen ve Yarımadanın yaklaşık % 55’ini kapsayan alan; ekolojik ve doğal yapısı itibari ile korunması gereken özel bir alan statüsündedir. İzmir’in en önemli ekolojik yutak alanlarından biri olan Yarımada, ekosistem bütünü içinde benzersiz ve hassas yapısı ile iklim değişikliği sürecinde de İzmir için büyük bir şans olma özelliği taşımaktadır.

İzmir halkının nefes alma alanı olan İzmir Yarımada Bölgesi de bu süreçlerden ve soylulaştırma politikalarından etkilenmiş ve son yılların cazibe merkezi olarak, yaşadığımız olumsuz kentleşme süreçlerinin sonuçlarını, yaşamaya başlamıştır. Bu sonuçların başında ise bölgedeki yapılaşma baskısı ve bu sürecin getirdiği çevresel yüklerin halihazırda, bölgenin ekolojik yapısındaki dengeyi bozucu etkiler yaratıyor olmasıdır. Buna ek olarak, içerisinde bulunduğumuz pandemi sürecinde, nüfusu ve yoğunluğu giderek artan bölgede, yürütülen plan ve proje çalışmaları bu sonuçları daha görünür hale getirmiştir.

Çeşme Turizm Planı olarak sunulan proje bilimsel dayanaktan yoksun, kamu ve doğa yararına aykırıdır. Kamu kullanımına açık ve devlete ait olan kıyıların, hatta tapuda kaydı olmayan deniz alanlarının turizm amaçlı bölge ilan edilmesi ve hatta özel kullanıma tahsis edilmesi; başta Anayasa olmak üzere mevzuata aykırı olduğu gibi, bu kamusal alanların, gerçekte sahibi ve hak alacaklısı, İzmir halkı tarafından kullanılamaması sonucunu da doğuracaktır. Kalkınma ve turizmin gelişmesi adı altında bize sunulan proje, İzmir halkını yoksullaştıracak, nefes alma alanlarını elinden alacak, iklim krizinin sebep olduğu doğal süreçlerin olumsuz sonuçlarının artarak hızlanmasını sağlayacak ve sermaye sahiplerinin elinde köleleştirecektir. Bu sadece bir doğa yıkımı değil aynı zamanda kentimizin ve tüm ülkenin doğal zenginliklerini bir avuç sermaye sahibine kurban eden; sosyal adalet, çevresel adalet gibi temel yaşam ilkelerine aykırı planı, bir turizm planı olarak, kamunun alanlarını ve kaynaklarını kısa vadeli rant politikalarının hizmetine sunmaktır.

Bugüne gelindiğinde ülkemizin her köşesinde yürütülen ekolojik talan projelerinin en büyüklerinden birisi ne yazık ki Çeşme Projesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çeşme Projesi İzmir’in KANAL İSTANBUL’UDUR…

Kamunun malı, kamu için, kamu yararı için, kamu için kullanılmalıdır.

Aksi düşünce ve tasarruf için yapılan her türlü plana projeye karşı çıkmak, kamunun malını, kamu adına korumak her yurttaşın, her kurumun görevidir.

Çeşme Turizmini Koruma ve Geliştirme Kararı’nın iptali talebiyle meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar ile açtığımız ortak davamızda, Danıştay Altıncı Dairesi’nce, 27 Ekim Çarşamba günü saat 11.00 de Çeşme Adliyesi önünden başlamak suretiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacaktır.

İzmir İçin, Yaşam Hakkımız, Geleceğimiz, Yaşam Alanlarımız için, Çeşme Projesine DUR DİYECEĞİZ..

Başta Kenti Korumakla sorumlu olduğunu ve bu mücadeleye devam edeceğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER olmak üzere, kentin tüm yöneticileri, başkanlarını, milletvekillerini, İZMİR HALKINI, YARIMADA’YA SAHİP ÇIKMAYA, MÜCADELEMİZE ORTAK OLMAYA, 27 EKİM SAAT 11.00 DE ÇEŞME ADLİYESİ ÖNÜNDE TOPLANMAYA DAVET EDİYORUZ”

BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUM
Davacı yurttaşlar adına konuşan Avukat Arif Ali Cangı, “Çeşme turizm bölgesi işlemleri yaklaşık 15 yıldan beri gündeme gelen, EGEÇEP ve yurttaşlar tarafından dava konusu yapılan işlemlerdi. Her biri iptal edilmişti, yarımadanın doğal özellikleri ve kamu arazileri olması sebebiyleydi. Yarımadayı yine daha hassas olunması konular. Hatta iklim krizinin yarattığı etkilerle bu hassasiyet daha da artması gerekirken turizm adı altında yağma ve talan ile karşı karşıyayız. Yarımada artık İzmirlilere kapatılacak. Biz bu işlemin başından iptali için dava açıyoruz. İzmirlilerin katılımı ile başaracağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.



YEREL YÖNETİCİLERE ÇAĞRI
TMMOB İzmir İl Koordinasyonu Kurulu Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir, “Bakanla kapalı ortamlarda projeyi konuştular. Projeyi kimlerle yürüttüğünü biliyoruz. Halkın malını kimse çalmasın diye buradayız. Onlar aramızda kalsın diyebilirler. Bu kenti İzmir’in tüm yerel demokratik kamuoyunun belirlediği yerel yöneticileri, yarımadadaki belediyelerine çağrı yapıyoruz. Bu konuda dair siyaset üreten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e de çağrı yapıyoruz. Hepsinin 27 ekim günü çeşme adliyesi önünde halkın yararını talep etmeleri üzerine bekliyoruz. Hiç kimse oy aldığı halktan bağımsız davranamaz. Bir talan varsa buna sessiz kalamaz, kalmamalı. Bizler orada olacağız. Orada olması gereken yerel yöneticilerin de orada olmasını bekliyoruz” dedi.

Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın ‘Çeşme Projesi’ne karşı çıkan vatan hainidir’ sözlerine gönderme yapan Akdemir, “Vatanseverleri de 27 Ekim’de Çeşme Adliyesi önüne bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz