MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ŞPO’dan Çeşme Projesi yorumu: Şirin göstermeye çalışıyorlar!
Güncel
5 Haziran 2022 Pazar 15:35

ŞPO’dan Çeşme Projesi yorumu: Şirin göstermeye çalışıyorlar!

Çeşme Turizm Projesi’ni bir rant ve talan projesi olarak yorumlayan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Mutluer, “Yüzde 55’i doğal SİT alanı orası. Buraya inşaat izni verilemez. Fakat hükümet, Cumhuriyet Köyü, Güzel Sanatlar Fakültesi, sağlık üssü gibi bölümler açarak projeyi şirin göstermeye çalışıyor. Projeyi meşrulaştırma çabası var. Bilirkişi raporunda her şey açık ve net. Biz orada mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz” dedi.

EGEDESONSÖZ- Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Mutluer, SONSÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Mutluer, Şehir Plancıları Odası’nın, kişilere ve kurumlara göre hareket eden bir oda olmadığını söyledi. Önemli açıklamalarda bulunan Mutluer, “Yerel ve merkezi idareleri de mevzuata, mesleki ilkelere, kamu yararına aykırılık teşkil ediyorsa uyarmaya çalışıyoruz. Bunun yolu da yargıya taşımak. Denetim görevi üstleniyoruz aslında. Zaman zaman kurumlar bunu dikkate alıp değişiklik yapıyor ancak bazen de görüyoruz ki yanlışları yapmaya devam edenler de var. İzmir’deki projelerde de görülüyor ki inşaatın durmaması için tekrar onaylanıyor vs. Bunu göze alıyor uygulayıcılar... Bizi ilgilendiren konularda ‘yanlış’ demeye devam ediyoruz. Kimi çıkar çevrelerini ilgilendiren konularda mahkeme kararları sonrası bizi topun ağzına atıyorlar. Vatandaşa, gidin Şehir Plancılarına sorun diyerek bizi hedef gösteriyorlar. Bu ülkede hukuk üstünlüğünü kabul edersek, o kararın doğruyu bulacağına da inanmalıyız. ‘Oda dava açtı, o yüzden iptal oldu’ diyor bazı idareciler... Hedef göstermektir bu. Birden fazla ilçe belediyelerinden gördük. Ödemiş’te TOKİ planları ikinci kez iptal oldu. Oradaki yurttaşlar zarar gördü, onlar suçlu değil ancak bizi arıyorlar. Biz de konuyu açıklıyoruz. Yine Balçova’da Çamlık planları iptal oldu, vatandaşlar geldi. Bayraklı’da da aynı sorun oldu. İdareciler bize yönlendiriyor. Bu doğru bir davranış değil. Planlı bir kent istiyoruz, iyi bir yaşam çevresi olsun istiyoruz ama bir yandan da buna karşı yapılan her türlü planın önünde durulmasın istiyoruz. Biz mücadele ediyoruz, çok bir şey istemiyoruz” dedi.

İPTAL KARARLARINDAKİ GEREKÇELER ARASINDA BENZERLİKLER VAR
Kentte onaylanan imar planı revizyonlarına açılan davalarda iptal kararları çıktığını ve iptal kararlarında gerekçelerin benzerliğine dikkat çeken Zafer Mutluer, “Son zamanlarda kent merkezinde de çevre ilçelerde de revizyon imar planları yapılıyor. 1 / 5 bin ölçekli Nazım imar planının planlama yetkisi Büyükşehir’de ancak ilçeler de kullanıyor. Bunu Büyükşehir yapmalı... Ancak ilçe belediyeleri kendi stratejileri doğrultusunda hareket ediyor. Farklı dönemde farklı belediye başkanları geldiğinde de farklılaşıyor. Bu planlara Büyükşehir’in düşüncesi belirsiz... Bazen yapı korunuyor, bazen doku yok sayılıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin 1 / 25 bin ölçekli planlarda ‘nüfus yoğunluğunu artıracak strateji geliştirmemek’ var ancak bununla ters düşen hamleleri de var. Çeperdekilerin iptal kararları tarım alanlarıyla ilgili, merkezlerinki de sosyal donatı gerekliliklerinin sağlanamaması vs. gibi nedenlerden... Burada Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisini kullanması gerekiyor. İlçe belediyelerin 5 bin ölçekli planları yapmasını doğru bulmuyoruz. Revizyonlara dair de tartışılmalı... Stratejisi yok, kenti nasıl dönüştüreceği belli değil. Yerelin talebine yanıt veren tarz izleniyor. Yerelden kastım, halk değil belediyelerin siyasi yaklaşımlarıdır” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR BİNASI, GÜVENLİ BİR ALANA İNŞA EDİLMELİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Atatürk Meydanı’nda yıkımına başlanan binasının yerine makam ve meclisin yer alacağı bir binanın yapılması kararıyla ilgili düşüncelerini anlatan Zafer Mutluer, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İBB binası hasar aldığında biz; kamu kurumlarının yer seçimleri önemli, belli kriterleri ve güvenli olmalı ve bu bağlamda değerlendirmek gerekir dedik. Çok teknik bir konu olduğunu, analiz ve raporlarla karar verilmesi gerektiğini düşünüyorduk. Paylaşılması gerekiyor bu sürecin... Mimarlar Odası yıkılmasını istemiyordu... Bir kurul kurulduğunu duyduk Büyükşehir’de... Ki onların da yıkılmamasını istedikleri üzerine bir görüş olduğunu duyduk. Bizim binanın yıkılıp yıkılmaması üzerine bir düşüncemiz olmaz. Planlama ve yer seçimi açısından biz müdahale edebiliriz. Bir afet anında müdahale edecek ekip bu kurumlardır. Güvenli bir alanda olmaları gerekir. Bu ne şekilde sağlanacaksa ona göre harekete geçilmelidir.”

ÇEŞME PROJESİYLE MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ
Çeşme Turizm Projesi’ne karşı olduklarını bir kez daha dile getiren ŞPO Yönetim Kurulu üyesi Zafer Mutluer bu konuda şunları söyledi:

“Buna karşı hem hukuki hem de toplumsal mücadeleyi sadece biz değil, TMMOB’a bağlı tüm odalarla birlikte ortak yürütüyoruz. Birçok oda ve çevre platformları da dahil... Bir mega projedir Çeşme Turizm Projesi. Kanal İstanbul nasılsa, bu da İzmir için öyledir, dedik. Yüzde 97’si kamu mülkiyetinde... Kamu mülkiyetlerinin peşkeşidir. Yüzde 55’i doğal koruma alanıydı. Buranın kullanılması söz konusu olamaz, ruhsat verilemez, inşaat yapılamaz. Bu proje yine de gündeme getirildi. Doğal alanların ranta açılması söz konusu. Doğal varlıklar var, nesli tükenme tehlikesinde canlılar var. Çok dokunulmamış bölge ve ciddi bir ekosistemin parçası. Bakanlık eliyle hayata geçirilmek istendi. Bir masa kurdu, Valilik, Büyükşehir, Çeşme Belediyesi vardı o masada. Projeye tepki geldi ancak bizden, odalardan ya da yerelden gelen tepkiyi sindirmek için projeyi meşrulaştırmak için adım atıldı. Biz bu yerelle birlikte projeyi güçlendiriyoruz algısıydı bu. Projenin içerisinde birçok söylem barınıyordu. Hükümet, Cumhuriyet’in değerlerini benimsemiyor ama Cumhuriyet Köyü var projede... Doktorlarını ülkeden kovmaya çalışıyor ancak sağlık üssü yapma çalışması var. Sanatçısına parmak sallayan hükümet, projeye Güzel Sanatlar Fakültesi de koymuş. Projeyi şirin göstermek, meşrulaştırmak için bir ton çaba var. Projenin bir talan projesi olduğu açıkça ortada. Ortak bir dava açıldı, bilirkişi raporu ortaya çıktı. Bu projenin neden olmayacağını 18 maddede açıkladı. Hukuki olarak elimizin güçlü olduğunu düşünüyoruz ama yargı kararının işlemediği bir ülkede yaşıyoruz. Lehimize de sonuçlanacak diye boş durmuyoruz. Bu mücadeleyi büyütmek için elimizden geleni yapıyoruz.”

ODANIN YAPTIĞI İTİRAZLARIN SON DURUMLARI HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Çeşme Alaçatı Liman Mevkiindeki inşaatı başlayan, kıyı kenar çizgisine usulsüz yollardan müdahale edildiği iddialarını değerlendiren Zafer Mutluer, “Kıyı kenar çizgisinin iptal edildiği bilgisi bizdeydi, bu şekilde inşaat yapılamaz. Daha sonra kıyı kenar çizgisinin onaylandığı bilgisi geldi. Kıyı kenar çizgisini talep ettik ancak henüz yanıt gelmedi. Buna dair bir bilgimiz yok, edinmeye çalışıyoruz. Projenin devam edebilmesi için denizin kenarından geçirilmiş, karada inşaatlar devam ediyor” dedi. Bademler’deki OYAK projesine itiraz ettiklerini anlatan Mutluer, Karşıyaka’daki Emlak Konutları için getirilen kat artışı konusunda da şunları söyledi:

“Karşıyaka Meclisi’nde itirazımız reddedilmiş. Taban oturumu yüzde 27, çok sağlıklı bir konut dokusu var o bölgenin. Bunun da kaldırılmasına ilişkin talebimiz söz konusu. Oradaki inşaat artışı ile müteahhide de para düşsün, dönüşsün, diye bakılıyor. Talep bu. Bazı yurttaşlar o dokunun kalmasını diliyor. Üst ölçekli plan kararları var. Yoğunluk artırıcı hiçbir karara izin vermiyoruz. Sonuçta artı 1 kat artışı nüfusu artıracak. İtirazımızı ilettik ama reddedildi, konuyu takip ediyoruz.”

O ALANA, KAMUSAL PLAN YÜKLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ
Zafer Mutluer, Alsancak’taki eski TEKEL arazisi üzerinde şu an itibariyle otopark olarak kullanılan alanla ilgili gelişmeleri de değerlendirdi:

“Orası, resmi kurum alanıydı. Tekel’indi. Konut artı ticaret fonksiyonu olarak belirlenmişti. Dolayısıyla özelleştirildi ve rantı artırıldı. İtiraz ettik iptal kararı almıştık. Büyükşehir de 2021’de tekrar kendisinin iptal ettirdiği planını onayladı. Küçük bir değişiklik yaptılar sadece... Ancak mahkemeden yine iptal kararıyla döndü. Dolayısıyla bugün Büyükşehir Belediye binası nerede olacak diye konuşuyoruz. Yeşil alan, tesis vs. konuşuyoruz. Başta hükümetin konuya yaklaşımında sakatlık var. Kamu arazilerinin rantını artırıp satma eğilimi var. Biz bu alana kamusal plan yüklenmesini talep ediyoruz. Takip edeceğiz. İdarelerin bu yaklaşımı değişmediği sürece pek mümkün olmayacak ama biz konuyu takip etmeyi sürdüreceğiz.”

KİMİN HATASI VARSA, ORTAYA ÇIKARILMALI
Basmane Çukuru ile ilgili belgeleri Büyükşehir’den istediklerini ancak alamadıklarını belirten Zafer Mutluer, bu alanla ilgili tartışmalara şu ifadelerle katıldı:

“Geçtiğimiz senelerde açıklama yapmıştık. Orada birkaç yerde yapılan hatalar var. Geçmişte yapılan hataların kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Büyükşehir Belediyesi’nin oradaki hissesi ilk sözleşmeye göre yüzde 11’di. Aziz Kocaoğlu döneminde sözleşme tasdik edildi, yüzde 30’a çıkarıldı. Biz Basmane Çukuru’na dair bütün belgeleri Büyükşehir’den istedik ama gelmedi. Konuyu açıkça anlayabilmemiz için bilgilere ulaşmamız lazım. Hatalar varsa ortaya çıkartılmalı. Kamu mülkiyetine geçirilebiliyorsa geçirilmeli... Kamu kaynakları harcanarak, para verilerek satın alınması doğru değil. Para harcamamaksızın mülkiyetin tekrar kamuya geçme yolu düşünülmeli. Kimler suçluysa ortaya konmalı. Önce kamu mülkiyetine geçsin, orası Kültürpark’la birleşmeli mi, Büyükşehir’e hizmet binası mı olmalı, onu sonra konuşuruz. Tabii ki Kültürpark’la birlikte düşünülecek bir kurgu iyi olabilir.”

KONAK BELEDİYESİ’NDEN RESMİ DAVET NİHAYET GELDİ
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un, Gültepe ve Beştepeler kentsel dönüşüm planlarıyla ilgili Şehir Plancıları Odası’nın yaptığı itirazlara tepkisini değerlendiren Mutluer, “Evet; Abdül Batur başkanımız, açtığımız davaya tepki göstermişti. Birlikte oturup konuşarak uzlaşamaz mıyız, demişti. O süreçlerden sonra bize resmi bir davet gelmemişti. Ancak Gültepe ile ilgili planlarda gelişme yaşandığının bilgisi ve resmi görüşme daveti nihayet geldi. Önümüzdeki süreçte Konak Belediyesi’yle görüşeceğiz. Ancak bunu bekliyorduk, resmi davet gelmeden nasıl görüşecektik ki…” dedi. Mahkeme kararlarına uymak gerektiğinin altını çizen Mutluer, “Üst ölçekli plana uyun diyoruz. Sosyal donatı gerekliliklerini sağlayın diyoruz. Daha az parkla, okulla vs. vatandaş yetinsin diyemeyiz. Bugünkü araçlar, ayrılmayan finansal kaynakla kente müdahalede bulunulmaya çalışılıyor. Piyasanın dinamikleriyle planlama şekillendirilmeye çalışılıyor. Bunları kabul edersek, bizim mesleğimizi reddetmemiz gerekir. Biz istediklerini söylersek bu mesleği bırakalım o zaman. Kentsel hizmetler yetmesin, nüfus yoğunluğu artsın o zaman... Yapılması gerekenler var” diye konuştu.

ZORLU GÖKDELENİNDE ORTADA BİR SUÇ VAR
Çankaya bölgesinde yapımı planlanan ve projesi uzun zamandır gündemde olan Zorlu gökdeleniyle ilgili firmanın Konak Belediyesi’ne yaptığını itirazla ilgili görüşlerini anlatan Zafer Mutluer, “Büyükşehir, 131 metre olan yüksekliği 84 metreye indirdi. Firma, buna itiraz etti. Konak Belediyesi’nde komisyon, oy çokluğuyla bu itirazı reddetti. Peki 84 metre kabul edilebilir bir yükseklik mi? 7491 ada 1 parsel olan Zorlu Gökdeleni olarak da bilinen projenin süreci anlayamadığımız derecede tuhaf ilerliyor. Çankaya bölgesinde kat sayısı 8 kat... Konak’ın tamamının 84 metre olmasını ister miyiz? Geçmişte yapılmış bir hata örneğin Hilton veya diğer yüksek yapılar gibi... Bugün yapmak doğru mu? Hilton veya diğer yüksek yapılarda hata yapıldığı diye aynı hatayı tekrarlamak kabul edilemez. Çevre imar bütünlüğü açısından gözetilmesi gereken kat sayısı 8 kat... Birbirine top atma hali var kurumlar arasında. Biz ise Konak yapmıyorsa Büyükşehir’in müdahale edebileceğini biliyoruz. Orada ruhsat yok artık. 2018’de verilen yapı ruhsatının bir dizi aykırılığı vardı. İptal edilmesini istedik. 2019 yerel seçimlerinden sonra Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, iptal edeceğini söyledi. Ancak sonra bir işlem yapılmadı. Ardından bu yüksekliğin sınırlandırılmasına ilişkin mevzuat değişikliği ortaya çıktığında bu sürede ruhsat vermeyin demişti. 2021 Ocak ayında tadilat ruhsatı verilmiş. Mevzuatta şöyle bir hüküm var; 2 yıl içinde inşaata başlanmazsa ruhsat iptal olur, şeklinde. 2020’nin 6 Aralık’ında ruhsat geçersiz hale geldi. Yani çok açık, bu plan iptal... Ama 2021’in Ocak – Şubat gibi kat sayısı düşürülüyor vs. Bu ruhsatın verildiği tarihte yükseklik belirlenmeden de ruhsat verildi. Birçok açıdan aykırılık var. Biz gereklilikleri söyledik. Tadilat ruhsatının da geçersiz olduğunu ilettik. Konak Belediyesi komik bir cevap verdi; 5 yıl geçerli dedi. Büyükşehir ise bir işlem yapmıyor. 2009’daki ruhsata dava açtık. Emsal kararlar var ruhsatlara da dava açabiliyoruz. Esasına girildi, çok rahat iptal olacak. Ama ortada bir suç var, buna ortak olanlar altından kalkabilecek mi, bilmiyorum. Ruhsata çok sayıda imza atanlar var. Bu konunun sorunları açıkça ortaya çıkacaktır, peşini bırakmayacağız.”

ÖYLE BİR SORUNLA KARŞILAŞIRSANIZ, BİZE BAŞVURUN
İnciraltı planlarıyla ilgili çalışmalardan haberdar edilmediklerini belirten Zafer Mutluer, “İnciraltı kesinlikle ve kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır. Şu anda neler oluyor, bitiyor bilmiyoruz. Plan ortaya çıktığında gereken hamleyi yaparız” dedi ve kentsel dönüşümün olacağı ilçelerde planlarla ilgili vatandaşları dolandırmaya çalışanlar olduğunu hatırlattı. Mutluer, “Revizyon planlarını bazen ilçe belediyesi yapmıyor. Ya ihale ya da doğrudan temin yöntemiyle veriyor. Firmalar düşük miktarlarla ihaleyi alıp vatandaştan talep ediyor. Böyle ihbarlar geldi. Bunun bir cezai yaptırımı var. Planlamanın da mesleki etiğine aykırı... Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin hassasiyetle yaklaşması lazım. Planlama çalışmalarını ucuza, karlı yaptırıyoruz diye bakabilirler ama başka bir yerden gelir elde edilebileceğini gösteren bir şey... Kurumların da dikkatli olması gerekiyor. Sonraki süreçte daha sorunlu durumlarla karşılaşabiliriz. Buna yönelik vatandaşlarımızı tekrar uyarmak isterim. Bu sorunla karşılaşırlarsa belgeleriyle bizlere danışabilirler” dedi.

GEZİ KARARI SONRASI ADALET NÖBETİ TUTUYORUZ
Gezi davası sonrası Mimarlar Odası önünde başlayan Gezi Adalet Nöbeti ile ilgili bilgi veren Zafer Mutluer, şunları söyledi:

“Gezi, Türkiye tarihindeki en büyük halk hareketlerinden biriydi... Biz sadece dava açmıyoruz, itiraz etmiyoruz, kamuyu ilgilendiren olaylara da müdahil oluyoruz. Kamuoyu tepkisini yaratmak için bir dizi çalışmaya girdiler. Kamucu bir yaklaşımdan başka bir şeye de dönüştü. AK Parti’nin baskısından sıkılmış bir halkın tepkisini ilettiği hale geldi. Şimdi AK Parti intikamını alıyor. Gezi direnişini itibarsızlaştırmaya devam ediyor. Düzmece bir iddianame... Hiçbir kanıt, delil yokken arkadaşlarımız içeri alındı. Biz de arkadaşlarımız içeriden çıkana kadar nöbeti sürdüreceğimizi deklare ettik. TMMOB’un koordinesinde her gün saat 17.00-20.00 arasında Adalet Nöbeti tutuyoruz. Nöbete farklı oluşumlardan destekler geliyor.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 adem yiğit
 6 Haziran 2022 Pazartesi 08:44
Yahu bir kurumun başkan yardımcısısın. bir konuda konuşmadan önce o konu hakkında bilgin olmalı. Basmane Çukuru nasıl kamulaştıracaksın. Bir de para vermeden yapacaksın. Adam orayı ihale ile aldı 25 yıl olmuş. Üstüne birde otopark yapmış. Kemal Zorlu belediyeyi mahkemeye vermeli. Yaptığı masrafları ve otoparkın 25 yıllık zararının tazminin istese bugün o para milyarı geçer. Nasıl ödeyeceksin o parayı. Kültür Park ile arasında yol var. Nasıl oranın bir parçası olur. Yolu mu kapatacaksınız. Sizin mantığınız ile kültür parka sınır olan tüm alanlar parkın bir parçası oluyor. Bu nasıl bir düşünce yapısıdır.
 İZMİRLİ
 6 Haziran 2022 Pazartesi 07:25
Bir Şehirin gelişmesini değer kazanmasını sağlamak için yapılması gereken tek şey siyasi kurum haline gelip BBB den beslenen tüm odalar kapıtılmalı...
 Gecekondu Şehri İzmir
 5 Haziran 2022 Pazar 19:34
Alsancak'da kat sayısı neden 8 de liman-Salhane arası sınırsız? Bugün Halkapınar'da bırak 84'ü, 200 metre üzeri yapılar yapılıyor. Alsancak'ı gökdelen bölgesinin dışında tutmak çok saçma. Bölge zaten kentsel dönüşüm isteyen bir bölge. Şehrin vitrini sıradan apartmanların olduğu bir yer. Neden?Limana gelen turistin gördüğü manzara rezalet.
 İzmir li
 5 Haziran 2022 Pazar 16:12
Siz hiç bir işe yaramayan, sadece itraz mekanizması olmuş gereksiz bir kurumsunuz. İnciraltının daha yerini dahi bilmeden konuşuyorsunuz. Bizim için yok hükmündesiniz.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz