Monaco'daki lüks yat kulübünde ıstakoz yiyip sosyal medyadan paylaşan ve kendi partisi dahil birçok kesimden tepki alan AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın Meclis’e gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür dilediği öğrenildi.
AK Parti Meclis Grup toplantısı bittikten sonra Erdoğan, salonun karşısında bulunan odada bazı milletvekilleriyle özel görüşmeler yaptı. Yaklaşık 40 dakika boyunca, vekiller odaya tek tek girerek Erdoğan’a taleplerini ilettiler, seçim bölgeleriyle ilgili bilgiler verdiler.
Sözcü’den Veli Toprak’ın haberine göre, Meclis'te bulunan İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı da özel görüşme yapanlar arasında yer aldı. AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek ile birlikte odaya giren Bursalı’nın da başını öne eğerek “Çok üzgünüm…” ifadesiyle özür dilediği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise bu sözlere karşı bir cevap vermediği ileri sürüldü.
ALİ 17 Nisan 2024 Çarşamba 23:59
|
17 Nisan 2024 Çarşamba 23:11
|
MURTAZA 17 Nisan 2024 Çarşamba 21:52
|
Konak Belediyesi Meclisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantı Salonunda gerçekleştirdiği nisan ayı ikinci olağan oturumunda 2023 yılı Faaliyet Raporu’nu kabul etti. Meclis 1.Başkan Vekili Kazım Umdular başkanlığında toplanan Konak Belediye Meclisi’nde, bir önceki toplantıda meclis üyelerine sunulan rapor değerlendirildi, meclis üyeleri görüşlerini bildirdi. Oy çokluğuyla meclisten geçen rapor hakkında konuşan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, eleştirileri ve merak edilen soruları yanıtladı. Önümüzdeki beş yıl için her türlü eleştiriyi kıymetli ve ufuk açıcı bulduğunu belirterek bir konuşma yaptı.
“Yönetilen değil yok edilen bir yoksulluğun peşindeyim”
Sosyal yardımlar ve kent yoksulluğu hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Başkan Mutlu, sosyal yardımların az bulunduğu eleştirilere verdiği yanıtla, yoksulluğun yönetilmesi değil yok edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“İçinde olmadığımız, uzaktan izlediğimiz bir dönemin kuşkusuz savunması değil ama bir takım açıklamalarını ben de yapmak istiyorum. Öncelikle ülke hakikaten zor bir dönemden geçti. Kent yoksulluğu çok fazla arttı. Bence ‘neden bu kadar az kişiye sosyal yardım yaptık’ diye sormak yerine, ‘biz niye biz niye insanlara sosyal yardım yapmak zorunda kaldık’ sorusunun konuşulmasını istiyorum. Ben yönetilen değil yok edilen bir yoksulluğun peşindeyim. Seçimlerde hepimiz sosyal yardım kartları dağıttık. Ben de arkadaşlarımdan market kartları aldım. İçine kaç lira yükleyelim diye baktık. 500, 1000 TL. Bunların hepsi az. 500 liraya bir insan bugün marketten ne alabilir? Bugün birisine 1000 TL verdiğinizde hangi derdine çare olabilirsiniz? İki gün sonra ne yapacak? Ve bu yardımların bambaşka şekilde tartışıldığı bir ülke ve bir Konak hayaliyle geldim. Umarım bunu önce Konak’ta, sonra da ülkede başarırız.”
Rantçı değil, halkçı belediyecilik
Rantçı değil halkçı belediyecilik yapacaklarını bir kez daha vurgulayan Başkan Mutlu, “Bu zaten partimizin de sloganı. Biz halkçı belediyecilik yapmak için buradayız. Halkçı belediyeciliğimizin el kitabı da var, web sitemizde de var. Bugün seçilmiş bütün belediye başkanlarımızın nasıl bir halkçı belediyecilik politikası uygulayacağının el kitabı var. Biz bütün Türkiye’de halkçı belediyecilik yapmak istiyoruz” dedi.
İşçinin maaşının ödenmesi benim kırmızı çizgimdir
Belediyenin önceki dönemden kalan borçları ve maaş ödemeleri hakkında da bilgi veren Başkan Mutlu, emeğin en yüce değer olduğuna dikkat çekti ve işçi maaşlarının ödeneceğini de müjdeleyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Borç içinde bir belediyeyiz. Bunu söylemekten hiç yüksünmüyorum. Gerekirse pankart da asacağım. Çünkü ben bugüne kadar, çok uzun süre yöneticilik yapmış biri olarak, bir gün bile maaşları geciktirmedim. Bununla da övünen bir insandım. Beni hala maaşların üçüncü günü olup işçilere ödeyemeyen konumuna koyanlara da teessüfümü bildiriyorum. Bu çok ayıp bir şey. Bunu göreve gelmeden de rica etmiştim. Diğer her şey bir yana işçinin maaşının ödenmesi benim kırmızı çizgimdir. Ben solcu bir aileden geliyorum. Emek en yüce değerdir diye öğrendim. Bir gün işçisinin maaşını geciktirmeyen bir babanın çocuğu olarak yetiştim. Üçüncü gündeyiz ve yarın ödüyoruz. Parça parça ödemeyi teklif ettim, sendika bunu kabul etmedi, tam talep etti. Memura ödeme yaptık, işçimizin maaşının tamamı da yarın ödeniyor. Asla dahil olmadığım, içinde hiç payımın olmadığı bir zor durum yaşatıldı. Bu durumdan dolayı, tüm işçi arkadaşlarımızdan bu durumu yaratanlar adına özür diliyorum. Bir daha da böyle bir şey yaşanmaması adına mali disiplin, tasarruf tedbiri, ne varsa Konak Belediyesi de yaşayacak.”
Tutamayacağım sözü vermem
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, yeni hizmet binası ve devredilen arsalarla ilgili soruları da yanıtladı. Verilen arsaların geri alınması, hizmet binası için kaynak yaratılması ve kente yeni merkezlerin kazandırılması yönünde çalışma yapacaklarını söyleyen Başkan Mutlu şöyle konuştu:
“Bir mimar olarak ve yeni binanın kat planlarını izlemiş, hakedişlerine bakmış biri olarak, bu konuda ben olsaydım o arsaları vermezdim. Seçim zamanında da tutamayacağım sözleri vermemeye çok gayret ettim. Ben gençlik merkezi yapacağım dediğimde nerede yapabileceğimize baktım. Ne kadar mülkümüz var, neler yapabiliriz, sordum. Evet, beş arsa verilmiş. Bence verilmemeliydi. Geri almak için de elimden geleni yapacağım. Çünkü Konak İzmir’in kalbi ve Konak’ta yaptığını her şey aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de bir parçası. Hizmet binamızı da umuyorum kendi kaynaklarımızla yapacağız. Kendi kaynaklarımızla yapmamız gerektiğine de inanıyorum. Büyükşehir’in de meclislerini yıllardır izlerim ve kararlarını da didik didik okurum. Büyükşehir’den tabii ki destek alacağız. Ama hizmet binası yerine yaptığınız bir kültür merkezi, birlikte bir spor alanı yapılabilir; birlikte yapıldığı için arsa vermenize de gerek yok. Büyükşehir birçok ilçe belediyesine de destek oldu. Ama siz kongre, kültür merkezinde değil de hizmet binanız için isterseniz o zaman o da yasal olarak haklı konuma düşüyor ve sizden bir şey alması gerekiyor. Bu yüzden anlaşmanın dönüşümü ve kendi hizmet binamızın bütçesini kendimiz bulma; Büyükşehir’in kaynaklarını da söz verdiğimiz merkezleri yapma konusunda kullanmak üzere bir çalışma yöneteceğiz.”
İşbirliği devam edecek
Başkan Mutlu, Konak’a hizmette vergilerden edinilen valilik payına da değinerek, “Devlet hepimizin devleti. Valiliğin kaynağı hepimizin kaynağı, onlar bizim vergilerimiz. Sadece, bir bakış açısıyla bunlar bütün Türkiye’de valiliklerde toplanıyor. Tabii ki alacağız, bu bizim hakkımız. Bunları belediyeye ya da Konak halkına bir lütuf olarak görmüyorum. Ama çok da teşekkür ediyorum. Ödediği vergisinden payını bu kadar hızlı geri alabilen bir belediye, bir valilik, bir kaymakamlık. Bu çok güzel bir işbirliği. Bu işbirliğini de devam ettireceğiz” dedi.
Kentsel dönüşüm hızla başlayacak
Konuşmasının sonunda kentsel dönüşümün de en kısa zamanda başlayacağı müjdesini veren Başkan Mutlu, 6 Şubat’ta yaşanan depremin acısının hala devam ettiğini ve sağlıklı, güvenli binalarda yaşamanın anayasal bir hak olduğunu ifade etti. Başkan Mutlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Kentsel dönüşüm önemli ve ben mimar olarak çok hızlı bir şekilde başlaması gerektiğini söyledim. Bu dönüşümün başlamamış olmasının sancılarını seçim alanında yaşadık. Bir beş yıl sonra aynı şeyi yaşamamak adına kentsel dönüşümü çok hızlı başlatacağım. 2021 yılında biten planların 2024’te neden uygulanmadığı, hangi mahkeme süreçlerine takıldığı, parselasyon süreçlerinin niye geciktiği gibi konuları biz de çalıştık. Dönüşüm en hızlı nereden başlayacaksa, oradan başlatılır. Biz de bu konu üzerine kafa yorup oradan başlayacağız. Güvenli binalarda barınma hakkı anayasal bir hak. Bu aslında devletin politikası olmalı. Biz bunu hep söylüyoruz. 6 Şubat’ta yaşanan depremin acısı hala hepimizin içinde. Bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması aslında ülke politikası olmak zorunda. Tek başına Konak Belediyesi’nin, Büyükşehir’in ya da herhangi bir şehrin değil ülkemizin sorunu. Biz de depremleri ülke olarak Japonya gibi karşılamalıyız. Bu Konak’tan başlayarak bütün ülkenin politikası olsun diye elbirliğiyle çalışmak isterim.”
Tüm projeler takip edilecek
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, tüm eleştirileri soru işareti bırakmayacak şekilde yanıtladığı konuşmasını, “Konak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Gıda Çarşısı yakınındaki altgeçit projesi, Kemer’de yüzme havuzu projesi, katlı otopark projesi ve hayata geçmemiş tüm projelerin takipçisi olacağız” diyerek tamamladı.
Benignent 17 Nisan 2024 Çarşamba 23:28
|
Karşıyaka 17 Nisan 2024 Çarşamba 22:45
|
Şenay 17 Nisan 2024 Çarşamba 22:38
|
Cemal Bülbül 17 Nisan 2024 Çarşamba 22:29
|
erdal 17 Nisan 2024 Çarşamba 21:47
|
BİLGİ 17 Nisan 2024 Çarşamba 21:15
|
SİYASET BUYSA BORC DA NORMAL 17 Nisan 2024 Çarşamba 21:12
|
ANKARA 17 Nisan 2024 Çarşamba 21:01
|
Doğrucu Davut. 17 Nisan 2024 Çarşamba 20:55
|
İsmail 17 Nisan 2024 Çarşamba 20:49
|
EGEDESONSÖZ – 31 Mart’ta yerel seçimlerin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı koltuğuna oturan Cemil Tugay kadro revizyonu için düğmeye basmıştı.
Son olarak Büyükşehir Belediyesi’nde uzun yıllardır çalışan Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Başkan Cemil Tugay tarafından görevden alındı.
Yerine Karşıyaka Belediyesi'nden başkan yardımcısı olarak görev yapan şehir plancısı Zeki Yıldırım getirildi.
(Suphi Şahin- Zeki Yıldırım)
VEDA MESAJI
Görevden alınan Suphi Şahin yaptığı açıklama ile veda etti.
Şahin’in açıklaması şu şekilde:
Herkese merhaba yaklaşık 9 yıldır yürütmekte olduğum Gn Sekreter Yardımcılığı görevimden az önce aldığım Tebliğle ayrılmış bulunmaktayım. Bugüne kadar kentin önemli sorunlarının çözümünde, heyelan tehlikesi altındaki Kadifekalede, 2000 tehlikeli yapıyı, 20.000 kişiyi tahliye ederek kente kazandırdığımız 420 dönüm YEŞİL ALAN çalışmasından, “Yerinde Dönüşüm” diyerek kurduğumuz Dönüşüm Dairesinde vatandaşlarımıza teslimini yaptığımız 1500 daire ile yine bu alanlarda 5000 dairenin inşaatının başlatılmasına, yine Kamulaştırarak kente kazandırdığımız nice yapı ve sosyal tesislerle birlikte, kent planlamasında KAMU YARARI gözeterek, kentimizin daha yaşanabilir olması için yaptığımız, planlama çalışmalarına, yine deprem olmadan kurduğumuz Deprem dairesinde ülkemize örnek olacak çalışmaların başlatılmasında ve daha buraya sığdıramadığım tüm işlerde yasal mevzuattan şaşmadan birlikte emek verdiğimiz tüm çalışma arkadaşlarıma, teşekkürlerimi sunarım … Sevgi ve saygılarımla
17 Nisan 2024 Çarşamba 21:43
|
özgür 17 Nisan 2024 Çarşamba 20:18
|
Diyar 17 Nisan 2024 Çarşamba 19:45
|
Mehmet Durmuş 17 Nisan 2024 Çarşamba 18:53
|
Osman 17 Nisan 2024 Çarşamba 18:24
|
izmirli 17 Nisan 2024 Çarşamba 17:58
|
İZMİR 17 Nisan 2024 Çarşamba 17:09
|
Halktan Biri 17 Nisan 2024 Çarşamba 16:53
|
hıı 17 Nisan 2024 Çarşamba 16:29
|
serden yıldız 17 Nisan 2024 Çarşamba 16:05
|
Türkiye'den Yunanistan'ın Midilli, Sakız, Samos, Kos ve Rodos adaları için uygulamaya başlanan kapıda vize Ramazan Bayramı tatilinde vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. TÜRSAB İzmir BTK Başkanı Kıvanç Meriç, 5 adaya, 9 günlük tatil sürecinde toplam 20 bin Türk turistin giriş yaptığını belirtti.
Geçen yılki bayram tatiline göre talepte ciddi bir artış olduğunu ifade eden Meriç, “Bu sene Yunanistan adalarına ciddi bir müşteri istilası olacak. Turizmde çok güzel bir bayram geçirdik. Ayrıca otellerin, buna ihtiyacı vardı ve artık açılış yapmak zorundalar. Böylece kış boyunca kapalı kalan oteller, personel girişini erkene çekmiş oldu ve genel olarak oteller yüzde 100 doluluk oranlarıyla açılış yapmış oldu. Bu gelişmelerin tümü bize güzel bir sezon yaşanacağını gösteriyor. Talepler böyle devam ederse bu sene tüm zamanlar rekorunu kıracağımızı inanıyorum" dedi.
‘KORKULACAK BİR DURUM YOK’
İsrail-İran arasında yaşanan sorunun turizme olan etkisine de değinen Meriç, "Bu durum şu an çok az da olsa yurt dışındaki müşterileri rahatsız etmeye başladı. Türkiye ile ilgisi olup olmadığına dair sorular aldık. Coğrafya olarak hassas bir bölge olunca bu tarz sorular da alıyoruz ve turizm bu gibi durumlardan çok çabuk etkileniyor. Ancak korkulacak bir durum yok" diye konuştu. (DHA)
Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İZFAŞ'ın ev sahipliğinde 17-20 Nisan tarihleri arasında, 29’uncu kez düzenlenecek olan MARBLE İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın açılış töreni gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile eşi Öznur Tugay'ın ev sahipliğinde yapılan açılışa İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı MAPEG Genel Müdürü Arslan Narin, T.C. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Vekili Tayfun Kılıç, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Memişoğlu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Metin Çekiç, Tüm Mermer, Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Altan İnanç, bürokratlar, yerli ve yabancı sektör profesyonelleri, basın mensupları katıldı.
TUGAY: KOMŞU İLLERİMİZLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLACAĞIZ
Bölgesel kalkınmaya önem vereceklerini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Sadece doğal taş değil teknolojilerinin de fuarı olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Bu fuarın geçen 29 yıl içinde çok büyük emeklerle ve katkılar ile gerçekleşti ve ülkemiz için önemli bir organizasyon oldu. Emeği olan herkese teşekkür ederim. Bu dönemde bölgesel olarak kalkınmaya önem vereceğiz. Bunun için komşu illerimiz ve ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içinde olacağız. İnşallah 30'uncusunda ve daha sonrasındaki daha gelişmiş fuarlarla 20 bin metrekare ilavelerle daha büyük organizasyonlarda buluşmayı diliyorum" ifadelerini kullandı.
ELBAN: SEKTÖRDE İNANILMAZ REKABET VAR
Sektördeki yarışa dikkat çeken İzmir Valisi Süleyman Elban, "Tüm sektörlerde olduğu gibi doğal taş sektöründe inanılmaz bir rekabet var. Öne çıkmanın kurallarını biliyorsunuz. Maliyeti düşürmek ve katma değerli ürünler üretmekten başka yolumuz yok. Hala bu sektörde madencilik yapıp çıkan mermeri işleyen arkadaşlarımız eğer enerjisini kendi üretmiyorsa rekabet etmekle ilgili iddiasının olmaması lazım. Sektörün artık madencilikte ve taşı işlediği yerlerdeki makinaların üretimiyle ilgili yerli ürünle çalışma yapılmayıp İtalya ve Çin’e bağımlılık devam ediyorsa iddia konusunda eksiklik var demektir. En büyük sıkıntı alternatif kullanımı olan ürünlerdir. Gerek doğal olmayan taşlar gerek kaplama olan malzemeler bu sektörü inanılmaz tehdit ediyor. Bu sektörde taşın katma değerini arttırırsak, bilimsel, tasarımsal konularda ciddi çalışma yapılırsa sektör kendisini ispatlayıp diğer rakip sektörler karşısında güçlü kalabilecektir. Diğer sorunlar bit şekilde çözülür. Fuar, her geçen yıl büyüyor. Ben katkısı olan tüm kurumlara şükranlarımı sunuyorum. Fuarın ilimize, ülkemize ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Türk fuarcılığının başladığı şehirdesiniz. Başladığı gün ki vizyon hem uluslararası hem de eğlencenin olduğu bir yerde başlamış. Buraya gelmişken fuar dışı zamanlarını da eğleneceğiniz dinleneceğiniz çok güzel mekanlar var” dedi.
YORGANCILAR: MERMERLERİMİZ BİZDEN DAHA RAHAT SEYAHAT EDİYOR
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (EBSO) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, "İzmir’i hep beraber yöneteceğizi ifade etmiştiniz. İzmirimizin daha iyi bir yer haline gelebilmesi için her zaman yanınızdayız. Dünyada artık şehirler yarışıyor. İzmirimiz de ülkemizin doğal taş açısından özel konumunu avantaja çevirdi. Ülkemiz doğal taş rezervinin yüzde 40'ını elinde bulundurma şansına sahip. Yıllık 6 milyar dolarlık maden ihracatımızın 2 milyar TL'lik kısmında doğal taş yer almakta. Zorlu bir süreçte geçtiğimiz bu döneminde fuarların yarattığı avantajları değerlendirmemiz son derece önemli. Kentimize 4-5 gün içinde çok önemli katkı sağlayacağı kaçınılmaz. Mermerlerimiz dünyanın en önemli saraylarında, AVM’lerde, sanat merkezlerinde kullanılmaya devam ediyor. Ürünlerimizin rahatlıkla girebileceği noktada vize sorunundan kaynaklı bizim mermerlerimiz bizden daha rahat seyahat edebilmekte" dedi.
ESKİNAZİ: SEKTÖRLERİN ODAĞINI TASARIMA ÇEVİRMEYE ÇABALIYORUZ
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Jak Eskinazi fuarın önemine vurgu yaparak, “4 gün boyunca sektörden binlerce profesyoneli doğal taşın her türüyle ve özel taş makinalarıyla bir araya getirecek fuarın tüm paydaşlar için verimli geçmesi en büyük temennim. Türkiye doğal taş sektöründe önemli oyuncular arasında yer alıyor. Dünyanın en zengin mermer yataklarına sahip Alp kuşağında yer alan ülkemizde 650’ye yakın renk ve çeşitte doğal taş bulunuyor. 2023 yılında 183 ülke ve bölgeye doğal taş ihracatı gerçekleştirdik. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanımız Sn. İbrahim Alimoğlu sektörel ihracat rakamlarından bahsetti. Burada rakamları tekrar etmek istemiyorum. Benim, bugün burada vurgulamak istediğim; her sektörümüz için hayati önem taşıyan katma değer yaratma ve tasarım odaklı üretim. Bugün hiçbirimizin dilinden düşürmediği dünya devi markalar “made in” yerine “design in” vurgusu yapıyorlar. Çünkü katma değerin tasarımla mümkün olduğunun farkındalar. Biz de Ege İhracatçı Birlikleri olarak her yıl düzenlediğimiz tasarım yarışmaları ile konuyu gündemde tutmaya ve sektörlerin odağını tasarıma çevirmeye çabalıyoruz. Doğal taş için düzenlediğimiz AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’nı da bu yıl beşinci kez organize edeceğiz. Dahası bugün burada Değişik Tasarım Yarışması kapsamında EMİB Özel Ödülü takdim edeceğiz” dedi.
“Ancak yeterli olmadığının farkındayız. 2023 yılında Türkiye geneli blok doğal taş ihracat birim fiyatımız 192 dolar iken işlenmiş doğal taş birim fiyatı 454 dolar olarak gerçekleşti. Bu demek oluyor ki her bir kilogram blok doğal taş için 262 dolardan vazgeçmişiz. Miktar olarak 2023 yılı blok doğal taş ihracatımızın işlenmiş doğal taş ihracatımızdan neredeyse 1.5 kat fazla olduğu göz önüne aldığımızda ülkemiz için ne kadar ciddi bir kayıp olduğunu görebiliyoruz. Geçtiğimiz 4 yılın işlenmiş doğal taş birim fiyatlarındaki artış eğilimi umut vadeci olsa da blok ve işlenmiş doğal taş ihracatımızın miktarları arasındaki denge işlenmişin lehine değişmeli. Elbette ocakların devamlılığının sağlanması için blok satışının öneminin de farkındayız ancak blok satışlarımızın asgari seviyede kalmasının zengin doğal taş kaynaklarımızdan azami verimi alabilmemiz için bir zorunluluk olduğu da aşikardır. Bugün Beyaz Saray’da, Fransa’da Parlamento binasında ya da Disneyland’da gördüğümüzde gururlandığımız Türk mermerinin daha güçlü bir marka algısı ile küresel pazardaki yerini güçlendirmek için bizim elimizde. Maalesef ülkemizde yapılan inşaatlarda da ithal taşlar kullanıldığına üzülerek şahit olmaktayız. İthal taş kullanımlarının, yerli taşa çevrilmesi en büyük dileğimizdir. Zengin doğal taş yataklarımızın, genç ve nitelikli işgücümüzün yanı sıra gittikçe gelişen teknolojimiz ile katma değer ve tasarım odaklı ihracat yaklaşımımızı harmanlayabilirsek Türkiye’nin doğal taş ihracatından liderliğe yükselmesinin önünde hiçbir engel olmayacaktır” diye konuştu.
BİN BEŞ YÜZE YAKIN BLOK
Bu yıl Çemar Traverten&Mermer ana sponsorluğunda düzenlenen fuarda, tüm doğal taş firmaları Gaziemir’deki Fuar İzmir’in kapalı hollerinde yer alırken C holünün büyük bir kısmı ile D holünün tamamı makine ve teknoloji firmalarına tahsis edildi. Blok mermer alanı da geçen yıl olduğu gibi renk renk, çeşit çeşit bin 500’e yakın blok doğal taşın sergileme alanı olacak. Bu yıl Marble İzmir’de sektör temsilcilerinden gelen talepler üzerine alınan karar doğrultusunda, yalnızca doğal taş ve doğal taş ürünleri ile makine ve teknolojileri sergileniyor.
Marble İzmir için ABD, Orta Doğu ile Asya ve Avrupa bölgelerindeki ticari ataşeliklerle işbirlikleri yapılırken fuara dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçi bekleniyor. Ticaret Bakanlığı’nın ihracata yönelik destekleriyle Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak yürütülen üç farklı alım heyeti programı düzenlenecek. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen Birleşik Krallık, Güney Kore, Fransa, İtalya, Bahreyn, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt ve Azerbaycan’dan sektör profesyoneli ağırlanacak. İZFAŞ tarafından yürütülen B2B programına da 186 yabancı alıcı katılıyor. Fuar süresince, katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi sağlanacak. Web sayfası üzerinden Avustralya’dan İtalya’ya, ABD’den Çin’e kadar dünyanın her kıtasındaki toplam 59 ülkeden, bin 912 yabancı ziyaretçi başvuru kaydı alınmış durumda.
Marble İzmir’de doğal taş ve ürünleri ile madencilik sarf malzemeleri, fabrika ve atölye sarf malzemeleri, madencilik makineleri, iş makineleri ve ağır ekipmanlar, fabrika ve atölye makineleri, çevre koruma, geri dönüşüm ve kazanım sistemleri, sektörel kuruluşlar, bilgi işlem ve yazılım firmaları, nakliye ve lojistik hizmetler, finansman ve kredilendirme hizmetleri, kamu ve resmi kurumlar, dernek, birlik ve STK’lar, medya kurum ve kuruluşları katılımcı olarak yer alıyor.
Fuar kapsamında doğal taş tasarım yarışması da düzenleniyor. Marble İzmir, bu yıl 6’ncısı düzenlenen Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması’yla da genç tasarımcıları sektörün yenilikçi firmalarıyla bir araya getiriyor. Yarışma ile doğal taş ihracatının tasarım ve mimariyle desteklenerek katma değeri yüksek ürünlerle artması ve Türk doğal taşının pazarda yenilikçi yüzünün ortaya konulması amaçlanıyor.
Marble İzmir sektöre ve yan sektörlerine, ihracata, istihdama katkı sağlamasının yanı sıra önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da turizmden konaklamaya, ulaşımdan yiyecek içecek sektörüne kadar birçok alanda kent ve ülke ekonomisine pozitif etki sağlayacak. Fuar nedeniyle kente gelecek yerli, yabancı katılımcı ve ziyaretçiler, İzmir’de Marble bereketini hissettirecek. Marble İzmir ilk yapıldığında doğal taş ihracatı 77 milyon dolarken yıllar içinde fuarın da katkısı ile Türkiye’nin doğal taş ihracatı 2 milyar doları aştı. Bu yılın ilk üç ayında da Türkiye doğal taş ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre artışla 420 milyon dolara ulaştı.
ferramuz 17 Nisan 2024 Çarşamba 16:47
|
Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ - Kent içi ulaşımda raylı sistem ağını güçlendirmek için son olarak Çiğli Tramvayı’nı açan İzmir Büyükşehir Belediyesi, hem Çiğli hem de Konak ve Karşıyaka hatlarında çalışacak 26 adet elektrikli tramvay aracı için üçüncü kez ihaleye çıktı.
Raylı Sistem Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘26 Adet Tramvay Aracı, 127 Kalem Yedek Parça Ve 11 Kalem Özel Alet ve Ekipman’ mal alımı ihalesi Kültürpark’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin birimlerinin bulunduğu holde yapıldı.
‘26 Adet Tramvay Aracı, 127 Kalem Yedek Parça Ve 11 Kalem Özel Alet ve Ekipman’ alımının yaklaşık maliyeti olarak 3 milyar 559 milyon 878 bin 675 TL olduğu açıklandı.
TEK FİRMA İHALEYE GİRDİ
İhaleye tek bir firma katıldı. İhaleye tek başına Ankara firması olan Bozankaya Otomotiv Makine İmalat İthalat ve İhracat Anonim Şirketi katıldı. Türkiye’nin ilk metro ihracatını yapan firma, ihaleye 3 milyar 955 milyon TL teklif vererek girdi.
SON KARAR İHALE KURULUNUN
Teklif ile yaklaşık yapım maliyeti arasındaki farkın 396 milyon TL civarında olması dikkat çekti. İhale ile ilgili son kararın İzmir Büyükşehir Belediyesi ihale kurulu verecek. Aradaki fark ile ilgili olarak Euro kurunun yeniden baz alınacağı belirtildi.
BOZANKAYA İLK İHALEDEN ÇEKİLMİŞTİ
Bozankaya Otomotiv Makine İmalat İthalat ve İhracat Anonim Şirketi Türkiye’de ve yabancı ülkelerdeki şehirlerde tramvay, metro, elektrikli otobüs ve trambüs ihalelerine katılıyor. Aynı firma, 749 milyon 750 bin TL’lik teklifle ilk çıkılan ihaleyi kazanmış ancak maliyetleri öne sürerek teklifi tek taraflı olarak fesh etmişti.
17 Nisan 2024 Çarşamba 19:10
|
17 Nisan 2024 Çarşamba 16:55
|
izmir 17 Nisan 2024 Çarşamba 16:28
|
ayrancılar ilçe izmir 17 Nisan 2024 Çarşamba 13:03
|
İzmir İl Emniyet müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, istihbarat çalışmasıyla uyuşturucu madde sevkiyatı yapılacağı bilgisine ulaştı. Harekete geçen ekipler, tespit edilen şüpheli A.K.'yi takibe aldı. İzmir Otogarı'nda operasyon düzenleyen ekipler A.K.'yi durdurdu. Şüphelinin çantasında narkotik köpeği 'Layka' ile yapılan aramada ayakkabı kutusu içinde 1 kilo 90 gram kokain ele geçirildi. A.K., gözaltına alındı. A.K.'nin polisteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
1017 KÖK HİNT KENEVİRİ ELE GEÇİRİLDİ
Öte yandan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin İzmir'in Ödemiş ilçesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapanlara zehir yönelik gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında makilik arazide dronla yapılan aramada, izinsiz ekildiği belirlenen 1017 kök Hint keneviri tespit edildi. Ekipler, kenevirleri imha edilmek üzere tek tek söktü. Hint kenevirlerini kimin ektiğinin tespitine çalışıldığı bildirildi.(DHA)
Murat 17 Nisan 2024 Çarşamba 20:56
|
Alınan bilgiye göre, Denizli Bulvarı Forum Kavşağı yakınında Yusuf Özkan (22) idaresindeki 09 BF 504 plakalı otomobil, aynı istikamette seyreden L.A. yönetimindeki 09 EF 950 plakalı otomobile çarptı.
Çarpmanın etkisiyle takla atan otomobilden fırlayan Yusuf Özkan, ambulansla kaldırıldığı Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Diğer aracın sürücüsü L.A, ifadesine başvurulmak üzere emniyete götürüldü.(AA)
Olay, dün saat 17.30 sıralarında 5908 Sokak Karabağlar Sanayi Sitesi'nde meydana geldi. Sanayi sitesinde oto boya dükkanı işleten Aslan İşcan ile A.A. ve kardeşi H.A. arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. H.A., yanındaki bıçakla İşcan'ı 8 kez bıçakladı. Yaralanan İşcan olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken, H.A.'nın ağabeyi A.A. da tabanca ile arkasından ateş etti.
O anlar bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansırken, bölgeye çok sayıda ekip gönderildi. İşcan Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı, kaçan 2 şüpheli ise motosikletli yunus timleri tarafından yakalandı. Olayın 'yol verme' meselesinden çıktığı ileri sürülürken, soruşturma sürüyor. (DHA)
Alınan bilgiye göre, Siteler Mahallesi Mehmetçik Sokak'ta traktörüne bağlı ilaçlama makinesini temizlemeye çalışan İsmail Diken (46) başını şafta kaptırdı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Hayatını kaybettiği belirlenen Dikmen'in cenazesi, Sarıgöl Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.(AA)
Karabağlar ilçesinde 27 Ağustos 2012'de parkta oynarken çevreden rastgele açılan ateş sonucu beline kurşun isabet ederek ağır yaralanan 6 yaşındaki Umut Ceylan, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Balistik incelemede çocuğun ölümüne neden olan kurşunun, olayın ardından başka bir suç kapsamında cezaevine konulan ve "uyuşturucu kullanma, yaralama, hırsızlık" gibi suçlardan kaydı bulunan Can Kayı üzerinde ele geçirilen silahtan çıktığı belirlendi.
Hakkında dava açılan sanık, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesince 11 Haziran 2014'te görülen duruşmada müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Yerel mahkemenin kararı, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 2016'nın Aralık ayında bozuldu ve sanık tahliye edildi.
Yeniden yargılanan Can Kayı bu sefer beraat etti.
Yargıtay tarafından bir kez daha bozulan kararın ardından, yerel mahkeme sanık hakkında bir kez daha beraat kararı verdi.
Ailenin itirazı üzerine yeniden Yargıtaya giden ve bir kez daha bozulan karar için İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde dördüncü kez yargılama yapıldı. 23 Şubat 2023'te görülen duruşmada sanık, "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Tarafların itirazı üzerine Yargıtaya giden dosyada, "Eksik incelemenin bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu" gerekçesiyle oy çokluğu ile karar onandı.
Kararda, çoğunluğun görüşüne uymayan daire başkanı ise karşı oy kullandı. Karşı oyun gerekçesinde Can Kayı'nın Umut Ceylan'ı taksirle öldürdüğüne dair kesin, somut ve inandırıcı deliller elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerektiği belirtildi.(AA)
Muhittin AKBEL / EGEDEONSÖZ - İzmir'de satılık ve kiralık ev fiyatlarındaki aşırı artışla uzun süredir Türkiye'nin gündemini işgal ederken, son zamanlarda az sayıda da olsa tersine göçün başladığı tespit edildi. Ağırlaşan ekonomik şartlarda geçim sıkıntısını fazlasıyla yaşayan çalışan veya emeklilerin, şehirdeki yüksek kira bedellerini ödeyemez hale gelince, varsa köyüne, yoksa daha ucuz kiraların olduğu bölgelere taşındığı ortaya çıktı. Bu göçün de kentin belli kesimlerinde kiralık ev sayısını kısmen de olsa artırdığı ifade edildi.
GÜLEROĞLU: GİDEN GİDİYOR AMA KİRACI ARAYAN EV SAHİBİ DE YOK
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, günümüzün ekonomik şartları altında zorlu yaşam mücadelesi veren kesimin son zamanlarda köyüne veya ilçesine dönmeye başladığını söyledi. Emekli maaşının 10 bin lira olduğu ülkede yüksek kiraların altından kalkmanın mümkün olmadığını belirten Güleroğlu, "Kirasını ödeyemeyecek duruma düşen insanlar, köyü varsa köyüne, yoksa daha ekonomik bir yaşamın olduğu bir yere gitmek istediği doğru. Bu yönde eğilimlerin giderek arttığına tanık oluyoruz" dedi ve şu bilgileri verdi:
"Sarnıç'ta, Menemen'de artık konteyner köyler kuruldu. İnsanlar oralarda daha ucuz kiralar karşılığında oturmaya çalışıyorlar. 6 bin, 7 bin liraya konteynerler kiraya veriliyor. Burada geçinemiyorsan, ekstra bir işin yoksa ne yaparsın, köyüne gidersin. Köyünde bir karış toprağın varsa, ekersin biçersin, tavuk beslersin, doğal ve ucuz beslenirsin. Geçim sıkıntısından dolayı İzmir'i terk edenlerin sayısı artıyor ama bu 100 kişiden 50'si gidiyor gibi telaffuz edilecek bir göç değil. 100 kişiden ancak üç ya da beş kişi gidiyor. Evet, kiralık evler boşalıyor ancak kiralık ihtiyacı bitmiyor. Öyle kiracı arayan ev sahibi de yok diyebilirim. Çünkü bir kiralık tabelası asıldığında çok kısa zamanda kiralanıyor."
OKTAY: BALÇOVA’DA 700’E YAKIN KİRALIK EV VAR
Gayrimenkul danışmanı Yusuf Oktay ise emeklilerin ve çalışan bir kesimin, ev kiralarını ödedikten sonra ellerinde para kalmadığını, dolayısıyla şehirde yaşamanın onlar izin iyice zorlaştığına dikkat çekti. Oktay, İzmir'de 15 bin lira kira ödeyen bir yurttaşın, örneğin Kütahya Simav'a, memleketine döndüğünde orada aynı büyüklükteki eve 3 bin lira kira ödediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Eylül ayında çok sayıda kiralık ev talebi vardı ve biz gayrimenkul danışmanları kiralık ev bulamıyorduk. Fakat yılbaşından beri kiralık ev bulma sıkıntısı giderek azalır hale geldi. Kira bedelleri çok arttı ve alım gücü iyice düşen yurttaşlar, şehirde zorlu yaşam mücadelesi verir oldu. Haliyle insanlar baba evine, köylerine gitmeye başladılar. Köyünde daha makul harcamalarla yaşamını daha kolay sürdürüyorlar. Balçova'da 33 bin 800 bağımsız konut var. Geçtiğimiz Eylül ayında kiralık ev bulamıyorduk. Bugün itibariyle her sokakta üç tane, beş tane kiralık ev var. Elimizde resmi bir veri olmasa da olsa şu anda Balçova'da 700'e yakın kiralık ev olduğunu söyleyebiliriz. Sadece Balçova'da değil, Buca'daki 1+1 öğrenci evlerinde de kiralık levhalarının arttığını görüyoruz. Çünkü İzmir'e yakın şehirlerde yaşayan öğrenciler, yüksek kira ödemek yerine daha az para ödeyerek otobüs veya trenle gelip gitmeye başladı."
Barış 17 Nisan 2024 Çarşamba 20:56
|
Zihni 17 Nisan 2024 Çarşamba 19:55
|
Ahmet 17 Nisan 2024 Çarşamba 18:55
|
TC misafir 17 Nisan 2024 Çarşamba 17:31
|
İZMİRLİ 17 Nisan 2024 Çarşamba 11:38
|
VfV 17 Nisan 2024 Çarşamba 09:52
|
Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Türkiye’den Fransa’ya ihraç edilen kuru incir, yüksek aflatoksin nedeniyle sınırdan geri çevrildi. Fransa’da sınır kontrollerinden geçerken AB tarafından belirlenen limitin 10-15 kat aşan oranda aşıldığı belirtildi. 11 Nisan günü 6 farklı parti kuru incirin, aflatoksin içermesi sebebiyle sınırdan reddedilerek iade edildiği bildirildi.
İhraç edilen kuru incirin en fazla 10 mcg/kg-ppb olması gerekirken ürünlerde toplam aflatoksinin 104 mcg/kg-ppb ve 112 mcg/kg-ppb düzeyinde olduğu görüldü.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ömer Ulaş Kırım, yüksek oranda aflatoksin içeren gıdaların ticareti ve tüketimi ile ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmede bulundu.
AYIKLAMA HER ZAMAN KESİN ÇÖZÜM DEĞİL
Kırım, aflatoksinin gözle görülemeyeceğini belirterek “Günlük hayatımızda bolca tükettiğimiz sert kabuklu yağlı-kuru meyveler (fındık, yer fıstığı, Antep fıstığı), bazı kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm), yağlı tohumlar (pamuk tohumu), bazı tahıllar ve baharatlar (kırmızı biber, karabiber) ayrıca bazı hayvansal ürünlerde de (süt, peynir) gerekli koruyucu tedbirler alınmazsa aflatoksin ve okratoksin oluşumu meydana gelebilir. Küf kaynaklı olan bu mikotoksinler çıplak gözle görülememektedir. (Aflatoksinin bazı türleri uv lamba altında yeşil floresans renk verebilmektedir ancak bu yöntemle ayıklama her zaman kesin çözüm oluşturmamaktadır)” dedi.
KANSERE NEDEN OLUYOR
Aflatoksin içeren bir ürün tüketildiği zaman uzun vadede kansere neden olabileceğini vurgulayan Kırım, insan vücudunda bırakabileceği bazı hasarların da olduğuna değinerek “Mikotoksinler bazı küfler tarafından üretilen toksik metabolizma ürünleridir. Bunların halk arasında en bilinenleri ise Aflatoksin ve Okratoksinlerdir. Bu mikotoksin türlerinin uzun süreçte fazla tüketilmesinin insanlar ve hayvanlarda kansere neden olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçsüzleştirme, hafıza kaybı, kas krampları ve gen değişimine kadar sonraki nesillere aktarılabilecek hasarlar bırakabilmektedirler. Toplumumuzda sıkça görülen bir hareket tarzı olarak küflenmiş gıdaların, küflenmiş kısımlarının atılarak diğer kısımlarının tüketilmesi yanlış bir alışkanlıktır” şeklinde konuştu.
YASAL LİMİTLER İNSAN SAĞLIĞINI KORUMAYI AMAÇLAR
Kırım, son olarak şunları söyledi:
“Aflatoksin yasal limitleri, Türkiye'de Türk Gıda Kodeksi Bulaşanlar Yönetmeliği ve uluslararası düzenlemeler, örneğin Avrupa Birliği düzenlemeleri gibi, ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. Bu limitlerin belirlenmesinde insan sağlığının korunması temel amaçtır.
Uluslararası standarlarla uyum; Aflatoksin yasal sınırları belirlenirken, CodexAlimentarius gibi uluslararası gıda standartları da dikkate alınır. Bu sayede Türkiye'deki aflatoksin limitleri, global ticaret ve gıda güvenliği açısından da uyumlu hale getirilir.
Uluslararası bu standart limitler belirlenirken de uzun süreli ve farklı şartlar altında yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları baz alınır. Belli bir miktar aflatoksine maruz bırakılan canlılarda değişimler gözlenerek gıdalarda aflatoksin bulunabilme alt sınırı belirlenir.”
17 Nisan 2024 Çarşamba 11:26
|
eb 17 Nisan 2024 Çarşamba 10:02
|
Küme düşmesi kesinleşen rakibi karşısında mutlak galibiyet hedefleyen sarı-kırmızılılarda binlerce taraftar akın akın Giresun'a gitmeye hazırlanırken, uçak ve otobüs organizayonlarına başlandı. Yönetimin de tam kadro Giresun'da yer alacağı, Göz-Göz'ün Giresun'da şampiyonluk provası yapacağı bildirildi. Giresunspor'u yenmesi halinde pazar ve pazartesi günü rakiplerinin oynayacağı maçları bekleyecek Göztepe, Çorum FK ve Kocaelispor'un yenilmesi, Sakaryaspor'un da en az berabere kalması halinde Süper Lig'e adını yazdırmayı garantileyecek.
REHAVET UYARISI
Teknik Direktör Stanimir Stoilov'un takıma rehavet uyarısında bulunduğu bildirildi. Son 4 maçta sadece 1 galibiyet alabildiklerini öğrencilerine hatırlatan Bulgar çalıştırıcının kesinlikle ciddiyetten taviz vermediği kaydedildi. Göztepe'de sezonu kapatan kaptan sol bek İsmail Köybaşı ve tedavisi süren orta saha Doğan Erdoğan'ın Giresunspor'a karşı forma giyemeyeceği, iyileşen Ahmed Ildız'ın ise görev verilmesi durumnda sahadaki yerini alabileceği belirtildi. İzmir ekibi sezonun ilk yarısında Giresunspor'u Gürsel Aksel Stadı'nda oynanan maçta 3-0 yenmeyi başarmıştı.
EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir’in efsane başkanlarından merhum Ahmet Piriştina’nın eşi Mine Piriştina, gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitiren Mine Piriştina’nın cenazesi, Alsancak Hocazade Camii’nden kaldırıldı, Narlıdere Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Mine Piriştina’nın oğlu Levent Piriştina, kızı Zeynep Piriştina, taziyeleri kabul etti. Mine Hanım’ı son yolculuğuna uğrayanlar arasında eski milletvekiller Atilla Sertel, Kani Beko, Musa Çam, Mehmet Ali Susam, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, geçmiş dönem Büyükşehir başkanları Aziz Kocaoğlu ve Yüksel Çakmur, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, eski belediye başkanları Erdal İzgi, Olgun Atilla, Utku Gümrükçü, Hüseyin Mutlu Akpınar, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda isim de vardı. İzmirliler de Piriştina ailesini acılı gününde yalnız bırakmadı.
Yakalandığı gırtlak kanseri hastalığından kurtulmak için uzun süredir mücadele veren Mine Piriştina 69 yaşında hayata gözlerini yumdu. Mine Piriştina, 69 yaşında, iki çocuk, üç torun sahibiydi.
sezar 17 Nisan 2024 Çarşamba 15:21
|