MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Acının adı
Oya DEMİR
YAZARLAR
29 Şubat 2020 Cumartesi

Acının adı

‘İnsanlık insana yalvarıyor ama kulak veren yok.’ Halil Cibran

Tolga, Bayram, Recep, İbrahim, Süleyman, Ahmet, Ali, Güven, Batuhan, Halil İbrahim, Nihat, Akif, Mehmet, Adem, Emre, Osman, Turgut Burkay, Selman, Muharrem, Cuma, Birhan, Mustafa, Tayfun, Emin, Soner Enes, Halil, Serkan, Uğur, Gökhan, Onur, Kadir, İsmail, Davut, İbrahim Halil, Fatih, Ali Emre, Mecit, Şükrü, Muhammed, Veysel, Güven. 

Tekirdağ’dan Kahramanmaraş’a, İzmir’den Hatay’a, Adana’dan Samsun’a, Osmaniye’den Tokat’a ülkemizin bir ucundan diğer ucuna, şehirden şehire şehitlerimiz var. 

Evli, bekar, nişanlı… Baba, bir annenin ve bir babanın oğlu, kardeş, abi, arkadaş, gencecik, hayatının baharında fidanlar bu dünyaya gözlerini kapattı. 

Hayalleri, umutları, sevgileri, hüzünleri ile birlikte gittiler. Geride anılarını ve kocaman derin bir acıyı bıraktılar… Kocaman, derin bir acı, bir ateş… Ateş düştüğü yeri yakar derler… Bu ateş hepimizi yaktı, hepimizin evine, kapısının önüne, hayatına düştü… Yaktı, kül etti… 

Nasıl doğdular, nasıl büyüdüler, neler yaşadılar, nasıl bu noktaya geldiler… Emek, çaba, sevgi, hasret ve umut ile büyüdükleri evlere, bayrağa sarılı bir tabut ile döndüler… Son yolculuklarına ağıtlarla, gözyaşları ile uğurlandılar… 

Nasıl yakmaz bu ateş hepimizi? Aynı ateş kaç yıldır yakıyor, kül ediyor ülkemizi, kaç aile acısı ile yaşıyor, yaşamaya çalışıyor? Kaç çocuk babasız, annesiz, kaç anne-baba oğlu, kızı olmadan güne başlıyor? O gün, o saat, o aylar ve yıllar nasıl geçiyor? 

Derin, karanlık, uçsuz bucaksız ateş, bir kez daha düştü. Bir kez daha, kapımızın önüne değil, evimizin içine, başucumuza, kalbimize düştü… Yaktı, kül etti…Geriye ‘acı’ kaldı… Adı belli, soyadı belli, yaşı belli, ailesi, memleketi belli ‘acı’…

Acı, o kor ateş bir yandan yakıp geçerken, diğer yanda nedeni, niçini, oluru, olmazı, o bunu dedi, bu bunu dedi, şu bunu yaptı, bu da yapmadı, haberler, sosyal medya paylaşımları, kaynağı belli olmayan, doğru-yalan bilgisiz bilgiler akıp giderken, önüne arkasına bakmadan, gerçekliğine emin olmadan yapılan paylaşımlar… Ne söylediğini duymadan, düşünmeden konuşan, insanı insanlığından utandıran insanlar… 

Adı belli ‘acı’… Yürek yakan ateşten daha acı ise ‘utanç’ - ‘dehşet’ - ‘inanmazlık’… İnsanlık ne zaman bu hale geldi? Ne zaman unuttu; acıyı, hüznü, saygı ile, sevgi ile yaşamayı, onurlandırmayı? Ne zaman unuttu konuşması gerektiği zaman sustuğunu ve susarak bu acının yaşanmasının parçası olduğunu? Ne zaman unuttu olan olduktan sonra değil, olmadan akılcı çözümlerin parçası olmak gerektiğini… 

Adı belli ‘acı’… Gençlerimiz gitti, anneler babalar, çocuklar, kardeşler, arkadaşlar ‘can’larını kaybetti… Ateş düştü onların yüreklerine, hayatlarına, bizim evimize…Başımız sağ olsun… Ailelerine sabır versin… Şehitlerimiz huzur içinde uyusun…   

Şimdi ‘yas’ zamanı… Susmak, düşünmek, saygı göstermek ve onurlandırmak zamanı…   

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Faruk Ekinci
 29 Şubat 2020 Cumartesi 16:39
Hâlâ uykuya devam. Ne zaman KADERCİ olmaktan kurtulup olanı biteni sorgulamaya aklı kuvvete hakim kıldığımızda, o zaman bir ümit var demektir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz