MENÜ
İzmir 22°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ah Çeşme, güzel Çeşme!
Engin ÖNEN
YAZARLAR
14 Temmuz 2023 Cuma

Ah Çeşme, güzel Çeşme!

Yaşadığınız yeri niçin seversiniz ya da sever misiniz? Havası, suyu, denizi, dağı ya da sokakları, binaları veya insanları mı orayı sevimli kılar. Yoksa hepsi mi?

Memleketini neden sever insan? Mecbur olduğu için mi? Yoksa kendini onun bir parçası gördüğü için mi?

Bazen de eskisinden daha çok seversiniz yaşadığınız yeri. Ya yaşınız ilerlediği ve geçmişe özlem duyduğunuz içindir bu ya da memleketinizi güzel ve özel kılan değerleri tehdit altında olduğu için. Bu yüzden daha kıymetli gelmeye başlar insana denizin temizliği, koyların bakirliği, dağların heybeti ve sokakların sakinliği ya da binaların eski hali. Onlar tehdit altındaysa ve her geçen gün bu tehdit daha da artıyorsa daha bir kıymetli gelmeye başlar memleket insana.

Eski fotoğraflardaki arabasız sokaklar ya da meydandaki eşek fotoğrafları, fotoğraf olarak güzel artık. Ya da Kervansarayın önünde küfelerin içinde kavun satan köylüler. Böyle bir Çeşme değil tabii ki hayalimiz.

Bir tütüncü kasabası kalmayacaktı elbet Çeşme. Turizm ister istemez dönüştürür bir yeri. Böyle güzel bir yer tabii ki göç alacak, tabii ki sermaye buraya ilgi duyacak. Diğer benzerlerinde olduğu gibi. Kalkınacak, gelişecek ve hatta kalabalıklaşacak tabii.

Ama bu yapılırken değerlerini ve güzelliklerini korumak da mümkündü. Denizlerini, dağlarını, koylarını ve köylerini bu denli hoyratça mahvetmek zorunda değildik.

Çok kolay kazandıran bir yer gibi gözüktü Çeşme. Hem sakinine hem sermayeye. Onun için dört yandan saldırılara uğradı.

Yaklaşık altı yüz elli, yedi yüz sene önce Türkler’e ev sahipliği yapmaya başlamış. Buraya ilk yerleşen atalarımız korsan saldırılarından korunmak için köylerini denizden 3 km içeride çok da görünmeyen bir yerde kurmuşlar. Eski Çeşme köyü (İsmail Obası) yani. Çok sonra kale inşa edilince daha güvenli bir yer diye sahile, kalenin etrafına inmeye başlamışlar. Bazıları köyde kalmaya devam etmiş. Ta son zamanlara kadar.

O zaman korsanlardan korunmak için böyle bir tedbir yeterliydi belki. Ama gelin görün ki bugünkü korsanlar daha saldırgan, daha güçlü ve daha insafsız. Çeşme’nin havası, denizi, koyu, köyü, dağı ve her yeri onlara para olarak görünüyor. Besili piliç gibi Çeşme. Neresinden bir parça koparmalı? Koylarında ölçüsüz yayılan balık çiftlikleri ile mi? Mera, sit alanı ve yerleşim yeri tanımayan RES işgalleriyle mi? Köylerde, zeytinliklerde ve baraj koruma alanlarında faaliyet gösteren taş ocaklarıyla mı? Yoksa imtiyazlı imar haklarıyla yükselen ve yayılan rezidanslarla mı?

İmar afları vaatleri ile imarsız alanlarda son yıllarda binlerce konut yapılmasına göz yumuldu ve hatta teşvik edildi. Böylece Saray iktidarı da belediye de, sadece sermayeye avantajlar sunmakla kalmıyor, seçmenine avanta sağlıyoruz mesajı iletmiş oluyor.

Ne yazık ki, çok özel yönetilmesi ve üzerine titrenmesi gereken Çeşme, bütün değerleri ile ranta ve yağmaya kurban ediliyor. Kırılgan bir yapısı var kimsenin umurunda değil. Halen 19. Yüzyıl vahşi kapitalizm mantığı ile “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” diyoruz. Başkanlık hükümeti öyle diyor, belediye halı seriyor, sivil toplum zaten yok. Bir elin parmağı kadar aktivist ise birbirinin gözünü oymakla meşgul.

Son dönemde palazlanan, iktidar beslemesi sermaye tabii ki Çeşme’yi güzelleştirmeye gelmiyor. Ya da istihdam yaratmaya. Onun tek derdi var. Kazanmak ve daha çok kazanmak. Mümkünse en kısa sürede kazanmak. Zaten dikkat ederseniz Çeşme’deki yatırımlar hep bu özelliktedir. RES, rezidans, balık çiftliği ve taş ocakları. Bu yüzden bunlar hep iyi yerlere, en az maliyetle ve en kolay kazanacak işlere yönelik yatırımlardır.

Çeşme güzel, Çeşme özel. Bu yüzden Anadolu’daki bir kasaba gibi yönetilemez. Kamu gücü, kamu kontrolü gerekir. Planlama ve denetim gerekir. Saldım çayıra, mevlam kayıra derseniz eski fotoğraflarla avunmak zorunda kalırsınız.

Sanki Çeşme, biz Çeşmeliler’in hak etmediği bir yer olmaya başladı giderek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 mete gönenç
 14 Temmuz 2023 Cuma 16:05
çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık
 İsmail
 14 Temmuz 2023 Cuma 09:40
O RES'ler olmasa o tepeler şimdiye çoktaannnn imara açılmıştı...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz