MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aydınlatmayı mesuliyet olarak görmüştü hep…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
31 Ağustos 2021 Salı

Aydınlatmayı mesuliyet olarak görmüştü hep…

Ionesco’yu 20’li yaşlarda Ferhan Şensoy’dan ilk kez duydum… Yirminci yüzyılda Batı tiyatrosunun ülkemizde de en büyük sanatçıları olarak kabul gören Bertolt Brecht, Eugene Ionesco, Dario Fo gibi tiyatro adamları sanatsal anlayışlarını, geleneksel halk tiyatrolarının evrimleşmesi üzerine kurup başarıyı yakalayabilmişlerdi. Ferhan Şensoy ile bir gazete ziyaretinde bunu konuşmuştuk. Ferhangi Şeyler’de “s.ktir et gazeteci” deyiminin dışına çıktığını gördüğü gazetecilerle uzun uzun sohbet ederdi…

Ferhan Şensoy’un oynadığı ve daha sonra Ferhangi Şeyler’de gönderme yaptığı hikaye “Kel Şarkıcı” idi… .  1952 yılında Ionesco tarafından yayımlanan Kel Şarkıcı, tarafından Noctambules Tiyatrosu’nda aldığı aşırı tepkilerden dolayı ancak 25 kez oynanır. Yalnızca Renée Saurel ve Jacques Lemarchand gibi eleştirmenlerin savunduğu oyun, uzun süre ne oynanır ne de izlenir. Ancak birkaç yıl geçmeden oyunun yazgısı tümüyle değişir.

Ionesco’nun birinci dönem oyunlarından olan Kel Şarkıcı, 1957’den beri Le Théâtre de la Huchette’de (Quartier Latin) küçücük bir tiyatroda sahnelenmektedir. Artık türünün bir klasiği olan bu oyun, Parizyenlere sunuldu ama sonraları bir turistik atraksiyona dönüşmüştür... Eleştirmenler oyunun hâlâ ve bugün bile gösterimde olmasını kişilerinin ve oyuncuların yaş sorununun olmayışına bağlar. Paris ziyaretlerimizin birinde 64 yıldır aralıksız oynanmakta bu oyunu izleyen şanslı “turistlerden” biriydik. Kıt Fransızcamla anlamaya çalıştığım oyunda Ferhangi Şeyler’in de sırrını çözmüştüm. Ne Ferhan Şensoy’un ne de anlattığı hikayenin yaşlanmaya niyeti yoktu…

Ferhan Şensoy’la ilgili çıkan bütün hikayeleri ve röportajları anında okurdum. Son röportajında Galatasaray Lisesi yıllarında sokaklarını arşınladığı İstiklal Caddesi’nden ilk kitabı Kazancı Yokuşu’na  onarıp Türkiye’ye kazandırdığı Ses-1885 Tiyatrosu’ndan evine kadar kişisel hikayesine plato olmuş Beyoğlu’nun durumuna çok üzüldüğünü görmüştüm.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dergisi İST için Tolga Akyıldız ile sadece yazları gittiği Bodrum Yalıkavak’ın dağ köyü Geriş’teki evine; kendi deyimiyle ve pandemi nedeniyle “iltica” ettiğini söylemişti.  İstanbul’dayken de evinden çıkmadığını söyleyen Şensoy, “Eğilme Bükülme devrinde değiliz. Türkiye’yi aydınlığa çıkarma gibi bir mesuliyetimiz var! Belki o gün gelirse, Beyoğlu yine bir kültür sanat merkezi olur, ben de tekrar sokağa çıkarım” diyordu. O röportajda sağlığının gayet iyi olduğunu söylemişti ama ne yazık ki iyi değildi.

Ferhan Şensoy kendisine yöneltilen, “Türkiye’nin mizah konusu açısından sıkıntısız, tiyatrocu için zor bir ülke olduğu konuşulur hep. Türkiye’de mizah ve tiyatro yaparken neler zorladı sizi?” sorusuna şu karşılığı vermişti:

Neler zorlamadı ki! Neyse ki zorlukları seven bir adamım, kolay yılmam. Şan Tiyatrosu yangınını bilmeyen kalmamıştır.  Muzır Müzikal benim yazdığım ve sahneye koyduğum bir oyundu. Tiyatroya tehdit mektupları yağıyordu. oyunlarımız gericiler tarafından basılıyordu. Yobaz gazeteler ismimi ölüm listelerinde yayınlıyorlardı. Bir gece oyundan sonra yakıldı Şan Tiyatrosu, daha yangın söndürülmeden dönemin valisi elektrik kontağı diye açıklama yaptı. Aklı olan sorar, yahu nedir bu acele? O günden bugüne pek çok şey değişti, iyi yönde değil maalesef... Şu an çok daha kötü bir Türkiye senaryosuyla karşı karşıyayız. Muhalefetin her safta susturulmaya çalışılması, iktidarın korkusunun göstergesi. Biz Ortaoyuncular olarak çizgimizi hiç değiştirmedik, hala çok sert muhalefet yapıyoruz sahnede. Bundan sonra da değişmeyecek!”

Türkiye Tiyatro tarihinde çok önemli bir sayfa kapandı dün gece… Üzgünüm ama keşke hepimiz onun kadar görevimizi yerine getirebilsek diyorum sevgili ülkemize karşı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Enver Olgunsoy
 2 Eylül 2021 Perşembe 19:47
Ferhan Sensoy toplumumuzda silinmez izler birakti.Beyoglu tutkusu belki de sıkı bir Galatasarayli olmasi nedeni iledir..Sanirim Beyoglunun şu anki durumu yuregine indi..Işiklar icinde uyusun..Mukemmel yaziniz bunlari düşündürdü dn.Atilla..
 Gonca Tokuz
 2 Eylül 2021 Perşembe 19:22
Sayın Atilla Ferhan Şensoy bir yazıda ancak bu kadar güzel anlatılır. Yüreğinize sağlık..Bir değerimiz yıldız oldu gökyüzünde..
 Ümit Elbirlik
 1 Eylül 2021 Çarşamba 11:51
Ferhan Şensoy bu kadar güzel anlatılır ancak. Allah rahmet eylesin Teşekkürler Nedim’ciğim.
 N.Altan Arslan
 1 Eylül 2021 Çarşamba 00:00
KEŞKE
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz