MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başarıya inanmak gerek
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
12 Mayıs 2022 Perşembe

Başarıya inanmak gerek

Birileri başarmak için yıllarını geceli gündüzlü çalışarak geçirirkendiğeri de ömrünü vatana, millete, Dîn-i Mübîn-i İsâm’a hizmete adamış olabilir.

Her iki insan modeli aynı ülkede, ilde ve ilçede, hatta mahallede de olabilir.

Sıklıkla karşılaşabileceğimiz idealist insanlar çoğu zaman işsiz ve mesleksizdir ve yer sofrasında doyanlardır.

Bunlar arasından büyük hayallerle yer sofrasından kalkıp masaya oturanların sayısı ise bir elin parmakları kadar azdır. Daha fazlası değil.

Bir ideale adanmış ömür dediğin nedir ki?

Neden çalışana, daha çok çalışana, gecesini gündüzünü birbirine katarak çalışana rastlamak zor?

Neden bir ideale inanan çok fazla olsa da çalışmaya istekliler yok denecek kadar az?

Yola çıkarken ömrünü adadığını iddia edenler, yoldaki her işarete kanıp her türlü pisliğe bulaşsa da önemli değildir. Yeter ki alem vatandaşın ömrünü bir ideale veya İslam’a adadığını bilsin yeterli.

Burası çok önemli!

Söz ağızdan çıkmış, yaşam çizgisi zikzaklarla dolu birçok yanlışa düşmüş kişinin eninde sonunda istikamet tutturacağına inanılır ki burası çok daha önemlidir!

Hayat bu ya, gün gelir iki insanın yolu bir şekilde kesişir.

Çok çalışanın yoldaki yürüyüşü bile kalabalıklar içinde fark edilebilir. Çünkü omuzları çökmüş, yürüyüşü, adımları arasındaki mesafe kısalmıştır.

Kamburu çıkmış, avurtları çökmüştür, çok düşünüp az konuştuğu için de az ve öz bir insan olmuştur.

Diğeri ise hep yüksek perdeden konuşa konuşa boyun damarları açılmış, ses tonu sertleşmiştir. Doğru dürüst askerlik yaptığını da gören olmamıştır.

İdealist insana göre dünyanın çoğu düşman, az bir kısmı da âlem-i İslam’dan ibarettir.

Nedense çalışanların, başaranların sanki tamamı dava nedir bilmediğinden ehl-i küffar addedilmiş, ulemanın da desteğiyle cehenneme yollanmıştır.

Bu insanların yönettiği âlem-i İslam’da ahali ise hilebaz, tembel, ikiyüzlü ve kurnazdır.

Soru şudur:

Ulemanın, ümeranın ve ahalinin ıslahı mümkün müdür?

Üç beş kişi, üç beş bin kişi hata on bin kişi olsa bir şekilde ıslahı mümkün olabilir.

Ama bu sayı milyarı aşmışsa ortada ciddi değil, çok ciddi bir sorun var, demektir.

Yalan en büyük sermaye!

İftira, gammazlık, ayak kaydırma, bel altından vurma, hilenin kralına başvurma… hepsi idealist insanların mesleği olmuş!

Ehl-i küffar ise hak demiş, özgürlük demiş başını önüne eğmiş çalışmış da çalışmış… sadece çalışmış.

Biri cihat yapmış diğeri ise çalışmış.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fikret ASLAN
 16 Mayıs 2022 Pazartesi 10:19
Yalanlarla ve tiyatrolarla yönetilen bir zamanda yaşamaktan utanıyorum.
 Cemile köz
 12 Mayıs 2022 Perşembe 18:51
Hocam öncelikle yureyinize emeyinize sağlık . Günümüzde toplumsal olarak yaşanan lari kısa ve net anlatmışsınız. Yureyi güzel olan insanlarla (Allah CC)beraberdir .
 Hüseyin YOLDAŞ
 12 Mayıs 2022 Perşembe 16:22
Hocam ALLAH. sizden razı olsun Soru ve Sorak en bile bana. çook şey öğretiyorsun, soruna gelince toplumsal dönüşümü bilmiyorum ama bireysel dönüşüm için galiba imanımızı tazellemek gerekiyor diye düşünüyorum,
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz