MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bizim maaşımızı halk ödüyor: Ben halka hizmet etmeliyim
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
21 Ekim 2022 Cuma

Bizim maaşımızı halk ödüyor: Ben halka hizmet etmeliyim

Uzun süredir İngiltere’de sular durulmuyor. Eski Başbakan Boris Johnson Covid pandemisi sürecinde sokağa çıkma yasakları ve yaşlı ölümleri varken verdiği sayısız içkili eğlence partisi yüzünden soruşturma geçirip istifaya zorlanmıştı. Halk yaşlı anne babasının son günlerinde onların yanında olamazken, cenaze töreni bile yapamazken hükümetin eğlence partileri toplumu çok rahatsız etmişti. Kraliçe bile eşinin cenazesinde tek başına oturmuştu. Sonu istifa oldu.

Johnson istifa ettikten sonra Muhafazakar Parti başkanlığı için bir yarış süreci başlamış ve yarışı Liz Truss kazanmıştı. Kazanınca otomatik olarak o başbakan olmuştu ama onu halk değil, bir avuç Muhafazakar Parti delegesi seçmişti. Yani pek demokratik bir durum değildi, demokrasinin beşiği İngiltere’de… Liz Truss Başbakan olur olmaz en zenginlerin vergisini düşürüp, iki haneli enflasyon ve dolayısıyla artan fiyatlar altında inim inim inleyen halka arkasını dönünce kendi partisi ve hükümeti içinde tepkiler, istifalar başladı, demokrasi işledi ve Truss istifaya zorlandı.

Liz Truss tarihe en kısa dönem başbakanlık yapan kişi olarak geçti ve ülke tekrar yeni bir başbakan arayışına girdi. İşçi Partisi lideri Sir Keir Starmer bir yandan yeni bir seçim yapılmasını beyan ederken Muhafazakar Parti içinde de çeşitli tartışmalar başladı. Bir grup “Boris Johnson tekrar başa geçsin” derken bir grup da önceki yarışta ikinci olan, Hindistan asıllı Rishi Sunak taraftarı, kısacası ülke çeşitli seçenekler ile karşı karşıya. Rishi Sunağın Hint asıllı olması onun önceki yarışta ikinci olmasının bir nedeni, bu ülkede kıta Avrupa’sındaki gibi açık ırkçılık olmasa da örtük ırkçılık ara ara kendini hissettiriyor.

Su akar, yolunu bulur, demokrasinin beşiği İngiltere’de mutlaka demokratik bir çözüm bulunur, bir başbakan seçilir. Ülkemizle karşılaştırıldığında bu ülkenin siyaset biçimi çok daha yumuşak, sistemler yerleşik. Muhalefet hükümetin üzerine bizdeki kadar sert gitmiyor, açıkların peşini çok kuvvetli kovalamıyor ve kavga ortamı oluşmuyor. Halk ikiye ayrılmamış, hangi parti hükümet olmuş pek umursamıyorlar, öfke yok.

Bunun bir nedeni liyakat sisteminin yerleşmiş olması. Bizdeki gibi seçilen parti, hükümet veya belediyeler, sistemde hali hazırda çalışan kişileri işten çıkarıp yerine kendi taraftarlarını almıyor. Devlet ve belediye bürokrasisi siyasetten etkilenmeden işlerine devam ediyor. Kayırma yok. Bürokraside çalışanlarda, yani memurlarda torpil ile işe girmediklerinden dolayı herhangi bir şımarıklık, kabalık yok, halka eziyet yok. Anlayış olarak “Bizim maaşımız halkın verdiği vergilerle ödeniyor, o zaman ben halka hizmet etmeliyim” anlayışı hakim.

Böylece, siyaseti seviyeli bir biçimde siyasetçiler yapıyor ve halk değişen başbakan, hükümet, belediye başkanından pek etkilenmiyor. Hükümette Liz Truss gibi halkın olumsuz etkileneceği kararlar alınırsa zaten kendi partisi o başbakanı hızla istifaya zorluyor, demokrasi çalışıyor, pek hak yenmiyor. Tabii ki burada da olumsuz olaylar oluyor, cennet değil burası ancak bizim ülkemizle karşılaştırıldığında siyasi olumsuzluklar ve kavga daha az, sistemler daha oturmuş.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz