MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bu neyin telaşı?
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
26 Ekim 2021 Salı

Bu neyin telaşı?

Korkunun ecele faydası yok. Ortalığı toza dumana boğmaya ise hiç gerek yok!

Mukadderattan kaçılmaz!

Kaçınılmaz son gelecektir, bu da çok yakındır.

Erbakan Hoca’nın dediği gibi vakit dolmuş ve kaçacak yer de kalmamışsa replik şudur:

Gebereceksin!”.

Erbakan Hoca bu deyimi, kovboy filmlerinden aldığını söylerdi. Köşeye sıkıştırılmış kişiler için kullanılan “Gebereceksin!” repliği, bugün de espri niteliğini koruyor.

Hoca iktidar sahiplerine “Bari yenilirken dürüst olun!” derdi.

***

Doğu toplumlarının siyasal geleneğinde sıklıkla görülen oyun devam ederken kural değiştirmek çirkinliğini Müslümanlık da değiştiremedi!

Güya demokrasiye geçildi amma o da kurallarla oynamayı değiştiremedi.

İktidar sahipleri, iktidarda kalmak için ilk fırsatta seçim kanunu ile oynadı.

Yetmedi, propagandada eşitsizlik adına ne varsa tüm imkanlar iktidar adına kullanıldı.

Ahaliyi ikna edeceği umulan ne kadar aş, iş, makam, mevki sözü, yatırım vaatleri… varsa onlar da verildi.

Hay aksi! Anketlerin yalancısıyım, bunlar da fayda etmedi.

İktidarsız yaşayamayacağını iyi bilen iktidar sahipleri, sudan çıkmış balık gibi çırpınmak istemiyorlardı. Kolayında ikna olabilen ahali ise bu kez inat ediyor, bir türlü ikna olmuyordu.

Bir çareden başka bir çareye başvuruluyordu, olmuyordu… olmuyordu… olmuyordu…

Sanki yer yarılmış eski ahali yok olmuştu. Yenilerini ise anlamak mümkün değildi.

Erenlere, bilenlere sorulmuş mukadder cevap değişmemişti:

Her çareye baş vurulmuş bir sonuç alınamamışsa zurnanın son deliğine varılmış demektir, moda tabirle Z kuşağına!

İktidar açısından pes etmek yoktu!

Güneş yüzü görmemiş çarelere başvurulacaktı. Hayal meyal fark etmez, yeter ki ahalinin dikkatini çeken bir söz, bir slogan, ne bileyim bir vaat olsun!

Hiç olmadık yollara başvurulacaktı:

Gaz bulunacak, petrol çıkarılacak, ekonomi uçurulacaktı…

İş inada binince kurgu bilim yapmaya karar verildi:

Aya yolculuk yapılacaktı…

Fekad, lakin, amma… dendi, dağ taş ses verdi, oy kullanacak ahalide ise tüy bile kıpırdamadı.

Pes etmek yoktu, bu oyun iktidar oyunuydu, şakası yoktu, ağaçlar gibi ayakta ölünecekti.

Toplumu tehdit eden provokasyonlara başvurulacaktı! 

Bu da mı yetmedi, Roma değil; dünya ateşe verilecekti.

Devletler ve milletler onar onar yakılacak, karşı yamaçta arp çalınacak, keman dinlenecekti

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fikret ASLAN
 27 Ekim 2021 Çarşamba 10:46
İhsan TUNCER isimli kardeşim, yaptığım yorumumu eleştirmişsin, çok teşekkür ederim, çok severek ve gururla Mübarek İslam Dinimizi yaşamaya çalışan bir kardeşin olarak bizi yönetenlerin hiç bir tavrı ve yönetim şekli İslama uymuyor diye düşünüyorum, yok eğer bu yapılanlar İslama uyuyor diye düşünenler varsa o zaman bende bu din bana göre değil diye düşünmekte özgürüm. Sadece bir örnek verdim ve Ensar vakfında tecavüz edilen erkek çocuklarına ne oldu, neden hiç bir haber kanalında bu çocukların akıbeti hakkında bir bilgi verilmiyor. Yetkililerin bu olayı büyütmesini ve ortalığı ayağa kaldırmasını beklerdim ancak her olaya bir lafı olan AKP Cumhurbaşkanı neden bu konuda sessiz. Lütfen bu konuda bir yorumunuzu alayım. Saygı ve selamlar.
 İbrahim KÜRELİ
 26 Ekim 2021 Salı 15:59
Hakikakatin en yalın ifadesi olmuş... Kaleminize kuvvet, ömrünüze bereket...!!!
 İhsan Tuncer
 26 Ekim 2021 Salı 14:39
Güzel bir yorum. Fakat aşağıdaki bireysel yoruma katılmak mümkün değil. Kur''an tüm adaletsizlik ve haksızlıkları yasaklamış. Ayetler ortada. Ama sanki hata insanlardan değilmiş gibi Deist veya Hristiyan olmak, papaza kızıp yorgan yakmaya ya da saplantılı bir profesör ün hatasına kızıp, matematik ten caz geçmek gibi alakasız Fikret Aslan bey.
 Fikret ASLAN
 26 Ekim 2021 Salı 13:01
Ben Elhamdulillah bir müslüman olarak Müslümanların bu kadar yalan söylediği, para pul makam için bu kadar pervasızca sahtekarlık yaptığını rüyamda görsem inanmazdım ancak canlı canlı bunlara şahit olunca İslam Dinine karşı soğudum. Deizm kitaplarına karşı ilgi duymaya başladım. Hatta müslümanlıktan Hristiyanlığa geçen bir arkadaşıma karşı sempatim oluştu. Bu aralar onunla takılmaya başladım çünkü gerçekten dürüst ve namuslu, asla yalan söylemiyor... En azından tarikatlarda tecavüz edilen erkek çocukların gündemde tutulmasını ve tedavi edilmesini istiyor, bizim müslüman geçinen yetkililerimiz gibi o gariban çocukları görmezden gelmiyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz