MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çare Afrika değil, kendi topraklarımız
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
14 Mart 2022 Pazartesi

Çare Afrika değil, kendi topraklarımız

Tarım yazarı dendiğinde akla ilk gelen gazeteci, hiç kuşkusuz Ali Ekber Yıldırım'dır.

Çeyrek asırdır ondan alıyoruz tarım bilgilerini...

Biz meslektaşları olarak ondan bir hayli yararlanıyoruz da...

Devlet büyükleri tarımla ilgili karar alırken, Ali Ekber Yıldırım'ın fikirlerinden yararlanmayı düşünüyorlar mı acaba?

Bence faydalansalar bile yeterince başvurmuyorlardır.

Çünkü Ali Ekber Yıldırım'ın çözüm önerileri, pek hoşlarına gitmez, diye düşünüyorum.

***

"RTE'nin Öfkesi / Ananı da Al Git"Ali Ekber Yıldırım'ın  ilk kitabıydı..

İzmirli ekonomi gazetecisi rahmetli Aytaç Sefiloğlu'nun anısına yazdığı "Aytaç'ın Balçovası" adlı kitap, iki numaraydı.

Üçüncü kitabı olan "Üretme Tüket / İthalat-Siyaset-Rant Kıskacında Tarım" adlı eseri, 2020'de çok ses getirmişti.

15 Şubat 2022'de de dördüncü kitabı raflarda yerini aldı Ali Ekber Yıldırım'ın...

 "Yeni Tarım Düzeni / Pandemi-İklim Krizi ve Gıda Güvenliği" kitabı...

Bu kitabı ilk alanlar sıralaması yapılsa, herhalde ilk 20'de yer alırım.

Aynı gün, birkaç saat içerisinde kitapçıdaydım.

Keyifle okudum, notlar aldım, bazı satırların altını çizdim.

Şunu söylemem lazım ki, tarımla ilgilenen kim varsa...

Çiftçi, gazeteci, bürokrat, kamu yöneticisi...

Herkesin başucu kitabı olacak kıymette bir eser...

Mutlaka ve mutlaka okunmalı.

***

"Zengin toprakların, yoksul insanları olmayacağız, demeliyiz" diyor Ali Ekber Yıldırım...

Bunun için ne yapmak gerektiğini, kitabın her sayfasında, her satırında açık ve net biçimde işaret ediyor.

Diyor ki...

Üreticiyken tüketici olanlar, köyüne dönmeli, tarım yapmalı.

Diyor ki...

Ata topraklarına, ata tohumlarına sahip çıkmak ve bugünün teknolojisinden yararlanarak potansiyelimizi değerlendirecek çağdaş tarım yapmak, hedefimiz olmalı.

Diyor ki...

Tarımı, çiftçiyi, köylüyü, üreteni yok sayan, ithalat destekçisi anlayıştan kurtulmak gerekiyor.

Ali Ekber Yıldırım, üreticiyi üretime teşvik edecek adımların da atılması gerektiğine vurgu yapıyor.

Girdiler üzerindeki vergilerin düşürülmesi veya sıfırlanması, girdi desteklerinin artırılması, üreticiye ucuz mazot, ucuz gübre sağlanması gibi önlemler alınmasını istiyor.

Daha neler neler diyor, onları da kitabı okuyarak öğrenmenizi öneriyorum.

***

Pandeminin ardından yakınlarımızda bir savaş patlak verdi.

"Paramız var, ithal ederiz" diyenler, paramız olduğu halde pandemide istediğimiz her şeyi alamadığımızı gördüler.

Savaş ortamında, dışa bağımlı olduğumuz pek çok ürüne erişim sağlanamadığı gibi kat kat pahalandığını gördük.

Tam bu noktada Ali Ekber Yıldırım, "Dünyada açlık, gıda sıkıntısı yaşayacak son ülke, Türkiye'dir. Üretemezsek aç kalırız, üretirsek dünyayı besleriz" diyor.

Yerden göğe haklı.

Kendi kendine yeten bir ülkeyken, bugün ele güne muhtaç hale geldik.

***

Geleceği gören tarafı da vardır değerli dostum, meslektaşım Ali Ekber Yıldırım'ın...

Her yıl biraz daha fazla yaşanan et sıkıntısından yola çıkarak, et yerine bakliyat ürünlerinin yoğun olarak tüketileceği bir dönemin gelmekte olduğunu işaret ediyor.

Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi bakliyat ürünlerinin üretiminin daha şimdiden planlamasının yapılması gerektiğini anlatıyor.

Ama biz ne yapıyoruz?

Oradan buradan nohut, mercimek ithal etmeyi sürdürüyoruz.

***

Yazının başında da dediğim gibi, en çok arzu ettiğimiz şey, tarıma yön veren bakanların, bürokratların, Ali Ekber Yıldırım'ın engin bilgilerinden faydalanmasıdır.

Halen görev yaptığı Dünya Gazetesi'ndeki yazılarının yanı sıra www.tarimdunyasi.net bloğunda yazdığı yazılar, on binlerce üreticiye, bürokrata ulaşıyor.

Yetmiyor, haftanın neredeyse her günü televizyon ekranlarında, birbirinden güzel değerlendirmeleriyle karşımıza çıkıyor Ali Ekber Yıldırım..

Bilinçli üreticiler, iletişim halinde oldukları meslektaşımıza akıl danışırlar, Yıldırım'ın kitaplarını okurlar da...

Bakanlar, bürokratlar, bildiklerini okurlar!

Gündem yaratmakta da öncü olan Ali Ekber Yıldırım'ın SEMERAT Holding'in kuruluşunu kamuoyuna duyuran ilk gazeteciydi.

Yarattığı kamuoyunun tepkisiyle, Türk tarımının holdinge bağlanması düşüncesi rafa kaldırıldı.

Demem o ki...

Ali Ekber Yıldırım'ın yazıları, fikirleri, tarımla ilgili karar vericilerin isteseler de istemeseler de etkilenmelerine bir şekilde sebep olduğunu da görüyoruz.

***

Zeytinlik alanlarda maden aranmasına izin veren şu çok tartışılan yönetmelik var ya...

O konudaki düşüncesini sordum Ali Ekber Yıldırım'a...

Sözü kendisine bırakıyorum:

"Bu olayın geçmişini de biliyorum. Bugüne kadar sekiz kez gündeme getirildi, şimdi dokuzuncu kez adım atıldı. Anayasaya aykırı bir durum var. Yasayı, yönetmelikle değil, ancak yasayla değiştirebilirsiniz. Bunun da döneceğini düşünüyorum."

***

Yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin bir Ziraat Mühendisi olduğunu hatırlatarak, bakan beyden öncelikle yapmasını istediği şeyleri sordum değerli arkadaşıma:

"Ne yapacağını kestirebilmek için vakit erken... Ancak, Adana Milletvekili olması sebebiyle gezilerine Adana'dan başladı.

Daha ilk adımda dedi ki, ayçiçeği yağıyla ilgili sıkıntıyı aşmak için, Afrika'nın güneyinde bakir araziler var, oraları değerlendireceğiz.

Eski bakanlardan Mehdi Eker de Afrika'nın kuzeyindeki Sudan'la anlaşma yapmış, orada 99 yıllığına 850 bin hektarlık alan kiralanmıştı. Aradan sekiz yıl geçti, şu ana kadar yapılmış bir üretim yok orada.

Yeni bakamımız da Afrika'da üretim yapmayı planlıyor!

Olacak şey değil. Türkiye'de o kadar çok bakir alan var ki, Afrika'da yer aramaya gerek yok. Ege'de, Marmara'da, Karadeniz'de, Trakya'da, her yer de bakir alanlarımız mevcut.

Yaklaşık 4 milyon hektar ekilmeyen arazimiz var güzel ülkemizde. Yeni bakanımızdan o yerleri değerlendirmesini beklerdim.

Öyle ya, o kadar yerimiz varken, biz neden Türkiye'de üretmiyoruz?

Türkiye'de, kendi topraklarımızda üretmek için adım atılması lazım. Bunun için de çiftçinin önünü görebileceği çalışmalar yapılmalı.

Çare; Afrika değil, kendi topraklarımızdır!

Mesela şeker pancar üreticisi, ton başına ürününü 800 liradan satacağını biliyor. Cumhurbaşkanı, her yıl Ağustos'ta açıklanan alım bedelini, Ocak ayında açıkladı. Geçen sene 420 liraydı. Maliyetler artmış olsa da üretici, kaça satacağını biliyor en azından. Aynı şey ayçiçeğinde de uygulansa, bugün ayçiçeği yağı sıkıntısı çeker miydik?"

Ali Ekber Yıldırım ile tarım sohbeti yapmanın da keyfi bir başka...

Konuşacak çok şey var aslında.

Yazılacak konular da o kadar fazla ki...

İyisi mi siz hala okumadıysanız "Yeni Tarım Düzeni" adlı kitabını...

Hemen alın, okuyun, anlattıklarımdan daha fazlasını görün.

Son olarak Ali Ekber Yıldırım arkadaşıma diyorum ki...

"Kalemin tükenmesin dostum. Yaz, daha çok yaz."

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Semih
 15 Mart 2022 Salı 12:54
Ah keske kitap ta yazıldığı gibi olsa ama gercekler acı şimdi aycicek yağını gündem yaptınız geçen sene de patates sogan bunlar dünyada heryerde kıtlığı olan gıdalar az laf cok is yapılsaydı planlı tarım mesela bu ülke suan bile 10 ülkeye bakacak kapasitede
 Mustafa KAYMAKÇI
 14 Mart 2022 Pazartesi 10:27
Değerli kardeşim Ali Ekber Yıldırım'ı kitabı için kutluyorum.Türkiye'de tarım,yalnız üreticiler için değil,tüketiciler için de yaşamsal değerdedir.Yıldırım'ın kitabı,gıda egemenliğimizin sağlanması için herkese yol gösteriyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz