Cehaletten değil

Okumuşların örttüğü gerçek;İnsanlığın içine düştüğükötü durumların, açmazların, çıkışsızlığın nedeni, karaktersizlik ve iki yüzlülüktür. Cehalet değil.Cahilleri günah keçisi yapa yapa bugünlere geldik. Artık mızrak çuvala sığmıyor.

Aydın yeniden nasıl bir aydınlanma geçirdiyse, evrimi tersinden okumaya başladı.

İnsanın soyutlama yeteneğinin gelişmesi ve zeki bir yaratığa dönüşmesi, 150 milyon kadar yılını almış…

Soyutlamayı öğrenen insan önce eylemlerini ifade ederek bir dil kurmuş, soyutlama yeteneği geliştikçe sözcüklerle kendini ifade etmeye başlamış. Fiiller, kavramlar, terimler, deyimler derken zekamızın karinesi dil çıkmış ortaya.

Bunları neden yazdığıma gelince…

Günümüz dünyasında, vasatlığın ve ucuzluğun sistemde başarıya gidenyol olduğu koşullarda,dilde de ters giden bir şeyler var. Yeni sözcüklerle, kavramlarla, terimlerle terminoloji oluşturmak yerine, meseleler ve yapılmak istenenler uzun uzun fiillerle anlatılıyor.

Zekâ seviyesinde gerileme emareleri, başa dönüşü düşündürüyor.

İnsan evriminin durduğuna dair bir iddia var. Yapay zekâ ile eşleştirilmemiz söz konusu. Olan bitenler sanki bu iddiayı doğruluyor.

Ülkede bir süredir eylemler, etkinlikler, sosyal sorumluluk projeleri uzun uzun fiillerle ifade ediliyor. Kentsel bilmem neyin uluslararası ağının şeysi… Sürdürülebilirlik şeysinin şeyinin öbürlerinin şeysine etki edebilirliğinin falan diye giden adlandırmalar.

Söylenenin ne olduğu anlaşılmadığı gibi akılda da kalmıyor. Zaten içerikleri de sorunlu. Çünkü insanlık meselelerini kavrayamaz olduk.

Demem o ki okumuşlar, aydınlar, entelektüeller zorda. Cahillerle alay etmeyi bırakıp olan biteni kavramaya ve izah etmeye çalışsalar iyi olacak. Kavramların içi boşaldı, anlam kaymaları yüzünden birçok sözcük anlamını yitirdi. Ve yerine gelen de yok. Yeni çağın şafağında, değişimi ifade ederken duman kullanmaya az kaldı.

Uygarlık tam olarak bir bozgun yaşıyor. On bin yıllık uygarlık hikayemiz büyük bir fiyasko ile son bulacak gibi… Yanlış giden her şey çökmeye başladı.

Ve yeryüzünde insanlığın yaşadığı bu büyük bozgunun sorumlusu cahiller değildir; aksine, entelektüeller, aydınlar, okumuşlardır.

Yanlış yaşanmış zamanlar dönüp dönüp hesap sormaya başladı.