Ne o “Muhsin Bey” rolü unutulur…
Ne de Şener Şen’in…
O filmdeki “çiçeklerle konuşma” sahnesi…
Resmen çarpılırsınız…
O sahneyi soluğunuzu tutup, izlerken…
***
Yavuz Turgul’un…
35 yıl önce yazıp yönettiği filmin kahramanı “Muhsin Bey”…
Penceredeki mor menekşelere…
Su bakracı ile yaklaşırken…
Şöyle seslenir saksılardaki güzellere:
“Nasılsınız bakalım? Suyu görünce kendinize geldiniz değil mi? Bi’daha müziğinize zamanında başlarız…”
Muhsin Bey, çiçekleriyle konuşan adamdır…
Hiç evlenmemiştir…
Yüreği yanıktır…
Çünkü komşusu Sevda Hanım’a aşıktır...
Zaten…
Su verdiği çiçeklerden birine “Sevda Hanım” adını vermiştir…
Biri görse deli der ama…
Muhsin Bey…
O menekşeye yaklaşırken, yüreğinden yükselen sesle sorar:
“Ya siz; siz nasılsınız Sevda hanım?”
O sırada…
Gramafondaki plaktan yükselen…
Münir Nurettin’in doyumsuz gazeli…
Şuna tanıktır ki…
Muhsin Bey’in…
Gönlünün sultanı penceredeki menekşeleri…
Müziğin nağmeleri eşliğinde…
Her zamankinden daha farklılar…
Tekrar tekrar…
Canlanıyorlar sanki…
Bu nedenledir ki…
Anlayana…
Çok şey fısıldar 1987 yapımı “Muhsin Bey” filmi…
***
Neden böyle bir giriş yaptık?
Anlatalım, gururla…
***
Çiçek deyip geçmeyin lütfen.
Doğanın süsüdür çiçek!
Gönüllere…
Bakan gözlere huzurdur…
İzmir’in pek çok ilçesi…
Bu konuda bir “başkent” gururu taşır…
Ödemiş, mesela…
Çok klastır çiçekçilikte; adını yazdırmıştır dünyaya…
Komşusu Bayındır…
Çiçek dedin mi, Türkiye’nin gururudur…
***
Mis gibi bu iki ilçe arasında…
Mis gibi bir yarış vardır…
Üstelik “çiçek” gibi şahane bir rekabet!
O kadar güzel yani…
Gerçi Ödemiş’in ürettiği çiçek farklı, Bayındır’ınki daha farklı ama…
Kim daha çok üretecek, kim daha çok ihraç edecek?
Rekabet, işte bu noktada…
***
Ege’de SonSöz ekibi olarak…
Ödemiş’in Reisi Mehmet Eriş’i ağırladık dün canlı yayında…
Sorduk, anlattı…
Anlattıkça keyiflendi Efeler kenti Ödemiş’in başkanı…
Bugün için heyecanlıydı Başkan Eriş…
Çünkü…
Ödemiş Belediyesi ve Ödemiş Süs Bitkileri Üreticileri Birliği…
Her zamanki gibi el ele vererek…
17. kez “Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi”ni düzenliyor bugün…
6 Kasım ise…
Bu “Mis gibi Sergi”nin son günü…
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş…
“SonSöz TV”deki canlı yayında…
Meslektaşım Muhittin Akbel’le gerçekleştirdiği canlı yayında…
Öyle bir benzetme yaptı ki…
Yazmazsam, çatlardım…
***
An itibarıyla…
Ödemiş’in en kıdemli belediye başkanlarından Mehmet Eriş…
Ürettikleri çiçeklerin her birini…
“Pırlanta”ya benzetti ve dedi ki:
“Bir kadının vazgeçilmez süsü olan pırlantanın KDV’si yüzde kaç? Kocaman bir sıfır! Peki doğamızın süsü çiçeğin KDV’si kaç? Yüzde 18!”
Efeler diyarının Reisi Eriş…
Kendisi sordu, kendisi cevaplamıştı…
Ardından bombayı patlattı:
“Bizim pırlantamız neden yüzde 18? Devlet Baba, bir ara yüzde 8’e indirmişti… Yeniden eski haline getirdi… Doğanın pırlantasından, yani benim çiçeklerimden KDV alınacaksa, hiç olmazsa yüzde 5 alınsın, hatta hiç alınmasın… İşte o zaman üreticiye destek verilmiş olur…”
***
Nasıl öneri ama?
Vallahi yerden göğe haklı Mehmet Eriş başkan…
***
Bitiriyoruz…
Başladığımız noktaya dönerek…
Çiçeklerle konuşursak…
Onlar daha da güzelleşiyor…
Ancak…
Bence bizi yönetenlerin de “çiçeklerle konuşması”nda yarar var!
Bakın…
Türkiye’nin çiçek ihracatı 150 milyon dolar…
Çiçek üreticisi için enfes bir ekmek kapısı…
Bu da gösteriyor ki…
Bizim Ödemişli üretici de…
Konuşa konuşa yetiştirdiği “yapraklı pırlantalar” ile kazansın…
Sorun isterseniz…
Çiçekleriyle konuşan “Muhsin Bey”e…
Nokta…
Sonsöz: “Çiçeklerin onlarla konuşulduğunda, güzel sözler söylenildiğinde veya müzik dinletildiğinde bunları anladığı ve daha güzel açtığına çiçek seven herkes inanır… / Anonim…”
Sayfa başına git