MENÜ
İzmir 16°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dertleşme
Rifat ÖZER
YAZARLAR
8 Ocak 2023 Pazar

Dertleşme

Yıldızeli-Pamukpınar Köy Enstitüsünün kurucularında da sayılan… Tarım Hocamız Ömer Yurdagül, hayvanları sulatır, kaşağılatır, yıkatırdı… Yani ahırların ve içindekilerin bakımı ve temizliği için gerekli ne varsa, öğretir ve uygulatırdı…

Ağaç da dikerdik, sulardık, budardık…

Elma başta olmak üzere meyvelerini toplardık. Bu arada bitkileri de öğretir, gazetelerde çıkan yazıları keser, kupürlerini dağıtarak görsel olarak da okumamızı ve bilgilenmemizi sağlardı…

Papatyayı hatırlıyorum, ökse otu da dikkatimi çekmişti taa… o zamanlar. Tabii anlattığı daha çok bitki türleri vardı Ömer Hocamızın…

Ökse otu dünyada en fazla Anadolu’da bulunuyor. Her mevsimde yeşil yapraklı oluyor. Çünkü özellikle elma, armut, kavak, söğüt ve meşe gibi ağaçlar üzerinde yaşıyor. Tabiri caizse onların kanını emiyor. İşte öylesine emici ve bedavacı bir bitkidir… Ökse otu!

Ne varki, çok faydalı olması, onun asalaklık ayıbını da örtüyor! Her derde de deva oluyor : strese, uykusuzluğa ve tansiyona, daha da nelere nelere… iyi geliyor.

***

Ökse otu yaşama özellikleriyle bazı siyasi ortamları da andırıyor… Hele de iç demokrasisini kesintiye uğratan kimi partileri, bu gibiler mekan tutuyor! Bazı öncüler de, giden ilkeyi geri getirmek için çeşitli adlar altında çalışma grupları kuruyor… Katılım bekliyor çırpınıp duruyor.

Mekancıların baskın olduğu ortamlarda…Kentin sorunlarını, halkın sorunlarını toplantılarda, meclislerde dile getirenlerin sayısında azalma ve aykırılaşma başlar!

Halkın ve hakkın sesi olanlar, zülfükara dokununca dışlanmaya başlar… Oysa, çoğu salonların karşı duvarında Atatürk’ten bir vecize : “Halkın sesi, hakkın sesidir” yazar!

Bir takım görevlere gelebilmek için ; gücün kimde olduğuna bakarak tavır belirleyenler, güç sahibi için “her zaman haklıdır, haksız olsa bile” diyenler de… ortalıklarda gezinmeye başlar!

Tüzükler, yönetmelikler bir kenara bırakılır.

Kimi konuların uzmanları, temel ilkeleri bile unutarak iradenin buyruğuna göre, ahkam kesmeye, yorumlarda bulunmaya başlar… Mal bulmuş mağribi gibi, çıkarma işlemleri de dahil, üyelik haklarının savunucuları da pek olmaz!

***

Bir zamanların kimi üst düzey yöneticilerinin yaptıkları : kendilerine verilen binlerce ‘önseçim imzalarını’ yetkililere ulaştırmak yerine… Kendilerini listenin başına yazdırmak! Yetmedi, bir başka bölgedeki arkadaşını da getirip kendine yakın güvenli sıralara koydurmak…

Yine bir zamanlar milletvekilleri vardı. ‘Önseçim yoksa biz de yokuz’ diye kongre kürsülerinde, anıt adam edasıyla nutuk atarlardı. Ne oldu? Artık sesleri sedaları yok oldu! Nelere kadirmiş ki şu Milletvekilliği… Kendini eğilmez bükülmez gösterenleri bile, büklüm büklüm büker olmuş!

***

Daha çok yakınlarda… cezaevinden alınıp Milletvekili yapılanların siyasi atraksiyonları unutulmamalı. Atayıcılar da yine kendilerini, tekrar edip durmamalı!

Ortalığı ökse otları bürümüş olursa ideoloji artık etkili olamaz… Ummadıklarınızdan da ortama uyan olursa eğer, Ayla Dikmen’in ‘Onu bunu bilmem kararlıyım’ şarkısında dediği gibi… Bilinmeli ki, bunun “başka çaresi yok!” Aslında bu bir kaçmaktır ama, kınanmamalıdır da…

Öncüler gayretlerini sürdürmeli…

Elbette İtaatin kökeninde… ideoloji yoktur.

Tebaa da zaten, ideolojisiz insanlardan oluşur. Ama yine de bir düşünmeli : gün gelir çok şeyi alt üst etme fikri, bir devrimi tamamlar.

Ve bir an gelir ki, yarın… bugün olmaz!

***

Neyse, odaklanalım şimdi şu işe…

6’lı İttifak’ın başarısına… Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ; toplumsal dönüşüm eksenini oluşturma idealleriyle… buluşmasına !

İyi Pazarlar…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz