MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Doğru aday (1)
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
4 Eylül 2021 Cumartesi

Doğru aday (1)

Şu sıralar herkes aynı sorunun cevabını arıyor.  2023 ya da daha erken yapılacak bir seçimde siyasi iktidar el değiştirir mi? Buna paralel olarak da Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’ın rakibinin kim olacağı sorusu geliyor tabi ki. Malumunuz Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’tan Meral Akşener’e kadar bir dizi isim konuşuluyor bu çerçevede.

Kamuoyu bu dört isme kilitlenmiş olsa da başka alternatiflerden de söz ediliyor.

Mesela Abdullatif Şener, Ali Babacan,  Abdullah Gül hatta Muharrem İnce.

İkinci bir husus ise TBMM’deki olası dağılım tahminleri üzerinden yapılıyor.

Keza 1980 darbesinin ürünü %10 seçim barajının %7’ye düşürülmesine dair bir hamle geliyor Cumhur cephesinden. Hangi parti ne alır nasıl bir TBMM dağılımı oluşur?

Merak edilen bir diğer konu bu…

Esasen benim gördüğüm milletin birinci seçenekle daha çok ilgilendiği… Yani hangi partinin kaç sandalyeyi işgal edeceği, % kaç oy alacağı, kimin baraj altında, kimin üstünde kalacağı seçmenin zihninde çok da önemli bir yer tutmuyor. Nedeni malum. Başkanlık sistemi!

TBMM’nin itibarı, önemi, gücü, etkinliği sistemin de etkisiyle azaldı, azalıyor.

Ancak yegane sebep Başkanlık sistemi değil.

Siyaset kurumuna yönelik korkunç boyutlarda güven erozyonu söz konusu.

Yaptığımız araştırmalarda karşımıza çıkan ve neredeyse son 5 yılda hiç değişmeyen sonuç bu.  Şu anda İzmir ve Ege bölgesinde siyasi partilere güveniyorum diyebilenlerin oranı %10’un da altında.

Hal böyle olunca Türk halkı değişim hayallerinin merkezine siyasi partileri koyamıyor. Şu parti iktidara gelirse şöyle olur demiyor, bu parti iktidar olursa böyle olur diyemiyor.

Onun yerine ‘şu kişi başkan olursa…’ şeklindeki ifadeler daha fazla yer tutuyor konuşmalarda. Zaten siyaseti de yıllar boyunca lider odaklı okuyan Türk insanı için böylesi daha kolay…

Gelelim doğru aday meselesine…

Yaklaşan seçimler daha şimdiden pek çok ilke imza atmaya başladı.  

20 Mayıs 2010’dan bu yana ana muhalefet partisi CHP’nin başında bulunan Kılıçdaroğlu ilk kez kendi adaylığı için sinyal veriyor mesela.  Erdoğan’ın karşısına 2014’te MHP ile birlikte ‘çatı aday’ Ekmeleddin İhsanoğlu’nu 2018’de ise parti içinde iki kez rakibi olmuş Muharrem İnce’yi çıkaran Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı bu kez bizzat gözüne kestirmişe benziyor.  

AK Parti’nin önemli kalelerini kaybettiği 2019 yerel seçimlerinin oyun kurucusu olarak görülen Kılıçdaroğlu, gelinen noktada ‘aday olamaz’ diyenleri haksız çıkarırcasına önemli bir hamle yaptı.

Anketlerde öne çıkan İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının görevlerine devam etmesi gerektiğini söyleyip şimşekleri üzerine çeken Kılıçdaroğlu, yıllarca tercih ettiği ‘biz’ dilini terk edip ‘ben’ odaklı bir yaklaşım sergilemeye başladı. Başta mülteciler olmak üzere ülkenin önemli meselelerinden söz ederken ‘çözeceğim’ diyor altını çize çize…

Peki, Kılıçdaroğlu doğru aday mı?

Bu soruya CHP’de aktif görev yapanların çoğu ‘evet’ diyor.  İl, ilçe başkanı, milletvekili, belediye başkanları Kılıçdaroğlu’nun aday olması gerektiğine dönük açıklamalar yapıyor. Ancak inanıyorum ki bu soruyu en çok soranlardan biri Kılıçdaroğlu’nun kendisidir.  Yaklaşık 12 yıldır ana muhalefete başkanlık eden 2019’un oyun kurucusu enine boyuna düşünmeden, tartmadan kendisini yarış pistine atmaz.

Doğru aday tartışmasını sadece adayın kendisi üzerinden değil içinde bulunulan konjonktür-süreç, rakip, ittifaklar, ülke gerçekleri, seçmen profilleri vb bir çok durum üzerinden yapmak gerekir çünkü.

*

Mesele adayın doğruluğu ise Kılıçdaroğlu tabi ki doğru adaydır.  Bu ülkenin ana muhalefet partisine neredeyse 12 yıldır başkanlık etmektedir her şeyden önce. Ayrıca ülkemize uzun yıllar üst düzey bürokrat olarak da hizmette bulunmuştur.  

Devleti tanıyan, siyaseti bilen dürüst, mütevazi kimliğiyle Kılıçdaroğlu adaylığa tabi ki layıktır.

Ancak Erdoğan karşısında seçimi kazanabilir mi? İşte herkese ani bir fren yaptıran soru bu.

Neden?

Öncelikle ülkede son 10 yılda daha da derinleşen toplumsal-siyasal kutuplaşma en büyük sebep. Erdoğan’ın ‘Bay Kemal!’ diyerek ülkedeki tüm olumsuzluklardan sorumlu tuttuğu Kılıçdaroğlu, aynı sebeplerden kökeni daha da eskiye (tek parti dönemine kadar) dayanan CHP karşıtlığını da bavulunda taşımak zorunda. Daha dün Çorum’da karşılaştığı terbiyesizliğin/provokasyonun altında bunlar var.

*

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun adaylığına müttefikleri nasıl bakacak? İyi Parti, Saadet…

Ya potansiyel/olası müttefikleri? Babacan, Davutoğlu hatta Muharrem İnce!

Ya Kürt kökenli seçmen? Önemli bir yekûnu oluşturuyorlar bugün ve belki de sonucu onların kararı belirleyecek. Birçoğumuz göz ardı ediyor olsak da sayıları 25 milyonu bulduğu düşünülen, Erdoğan’dan ve AK Parti’den başka iktidar yüzü görmeyen Z kuşağı var bir de.

Onlar için de Kılıçdaroğlu doğru aday mı?

Bir de Dersimli Kemal meselesi var tabi ki. Etnik ve mezhepsel konulara hala ortaçağ penceresinden bakan ülkemiz gerçeklerinde bu kimlik Kılıçdaroğlu’nun adaylık bavulunu daha da ağırlaştırıyor.  

*

Belki de %1’in sonucu değiştireceği/belirleyeceği kritik, tarihi seçimden söz ediyoruz. O nedenle yılların siyaset kurdu Erdoğan’ın karşısına ‘doğru adayla’ çıkmak yetmez. En doğru adayla çıkarsanız sonuç alabilirsiniz ancak.

En doğru adayı saptamak da 2019’un oyun kurucusu Kılıçdaroğlu’na düşecektir.  

Kendi adıma bunu yapacağını düşünüyorum.

Önemli bir kesime göre (ben de bu görüşe katılanlardanım) Kılıçdaroğlu kendi adaylığını taktiksel olarak sahaya sürmüş durumda. Amaç elindeki kartı ya da kartları saklamak! Olası adayların kamuoyunda daha fazla yıpranmaması hatta ‘aday adayı’ pozisyonu üzerinden Erdoğan’dan önce birbirlerini yememeleri için…

Zaten Kılıçdaroğlu her ne kadar ‘çözeceğim, yapacağım’ diyorsa da birçok açıklamasında adaylığın ittifakın kararı olacağının da altını çizmeyi ihmal etmiyor.

Diğer taraftan Kemal Bey sağ gösterip sol vurmayı ezelden beri sevmiştir.  Deniz Baykal’ın istifasıyla sarsılan CHP’de 2010’daki sancılı kurultaydan 3-4 gün önce kendisine uzatılan mikrofonlara ‘kesinlikle aday değilim’ demiştir.

Bugün de adayım diyor, demeye çalışıyor mesela.

DEVAM EDECEK…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 5 Eylül 2021 Pazar 17:58
Bu integral araştırma hiç istatistik üretmiyor mu? Biraz istatistik verseniz.
 Tayyar ÖNDER
 4 Eylül 2021 Cumartesi 13:17
Bırakın Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Millet İttifakını Oluşturan Partiler Bile Biliyor ki Atlantik Ötesi Dostlarından İsim Önerisi Gelmeden Söylenen Her şey Boştur... Muhtemel İsim de Önünde Sonunda Kuzu Kuzu Gidip Oy Atacakları Abdullah Gül Olacak Gibi Duruyor... Siz En İyisi Sayın Kılıçdaroğlu'nun Dediklerini Fazla Ciddiye Almayın ve ABD'nin Ankara Büyükelçisinin Bu Konuda Söylediklerini Takip Edin...
 Beyin Bedava
 4 Eylül 2021 Cumartesi 13:14
Gazetelere el koyacaklarmış, bunların iktidarından Allah korusunmuş. Doğan Grubu nasıl el değiştirdi? Dalga mı geçiyorsun? Bu kadar mı savsınız, olan bitenden haberiniz yok. Bu arkadaşın analiz yeteneği CHP, batının HDP'si olduğundan öteye geçemiyor. Yani bu arkadaşa göre CHP de teröre destek veriyor. FETÖ'ya her türlü desteği veren belli, PKK'ya desteği veren de belli. Taliban güzellemesi yapan kitle de bunlar ama sorsan CHP kötü. Hâlâ daha düp guyruğu vardı, çıkar bakayım tilifonunu diyen kitleye ne anlatsan boş tabi, yapacak bir şey yok. Bunlara YİD şeklinde köprü yapacaksın, senden iyisi yok. Köprü ayağına birileri cebini doldurur, bunlar da savunur. Doğru düzgün yazı yazmayı bilmeyen tip analiz kasıyor. Yazıda ne nokta var ne de virgül.
 Vatandaş
 4 Eylül 2021 Cumartesi 12:24
Chp Atatürk’ten uzak marjinal grupların işgal ettiği bir parti bunlar iktidar olmadan daha Gürsel Tekin ne diyor gazetelere el koyacağız nerede sizin demokrasisiniz özgürlüğünüz Böke ne diyor fabrikalara el koyacağız Allah korusun bunların iktidarından bu ülkeyi dünyada başka bir parti yok yapmadan yapıyormuş gibi görünen bir parti bunlar iktidar olsa Tayyip yemiş bitirmiş kasa boş deyip hiç bir şey yapmadan milleti inandırlar bunların hayatı vur patlasın çal oynasın batının hdp si oldu chp artık bunlar oylarını hdp ye verirler sonra hırsız var oyumuz çalındı derler yollardır iskonto gelirse İran olacak dediler kendi vekilleri çıkıp İran’la Türkiye savaşı çıksa İran için savaşırım dedi bunlar hergece Türkiye’nin ekonomisi çöksün diye duş ederler iktidar olmak İçin ülkenin batmasını isteyen dünyada tek parti chp projesi olmayan Atatürk’ün mirasını yiyen parti sırrı Sakık bunlara Mustafa Kemal’in askerleriymiş bunlar it sürüleri dedi bir kişi çıkıp kınayamadı hdp bu ülkenin partisi olsa 30 Ağustos’ta 29 ekimde ülkenin bayramlarını kutlar Anıtkabir’de yerini alır Atatürk’ün kurduğu ülkeye ve bayramlarına saygıları yok Ermeniler Kürtlere soykırım yaptı hdp Ermenilerin yanında yer alıyor
 Adil ve eşit hizmet anlayışı
 4 Eylül 2021 Cumartesi 10:15
CHP ‘si İzmir BB nin toplu ulaşımdaki ayrımcı uygulamalarını çözememiş . İzmir merkez ilçelerinde 120 dk. aktarma hakkı var . Çevre ilçe belediye otobüslerindeki 90 dk. aktarma hakkı İzmir BB meclisince 10.02.2016 tarihlinde iptal edildiğinden belediye otobüsleri dolmuş işletmesi gibi i indi bindi para ödeniyor. Merkez ilçelerde 120 dk. süresince ( İzban hariç ) en fazla tam 4,46.- TL. ödeniyor. Çevre ilçe belediye otobüslerinde aktarma hakkı olmadığından 120 dk. süresince de her binişte indirimsiz ulaşım ücreti ödeniyor. Toplu ulaşım kamu hizmeti değil mi ? Kamu hizmetinde ayrımcılık yapılır mı ? 2020 Eylül ayı itibariyle 120 dk. aktarma hakkı olan İzmir merkez ilçelerinde ilk biniş tam 3,56.- TL.’ den 3,46.- TL’ye çekilerek 10.- krş indirim yapıldı. 120 dk. aktarma hakkı olmayan çevre ilçelerde ( B fiyat tarifesi ) her biniş tam 3,56.- TL. Hem aktarma hakkı yok . Hem de her binişte 10 krş. fazla ödeniyor. Ayrıca İzmir BB çevre ilçelerden belediye otobüslerini ( ESHOT ) tamamen çekerek İZTAŞIT ( özel halk otobüsü ) uygulamasında ısrar ederse çevre ilçelerin ulaşımını özelleştirecek . Merkez ilçelerde kamu malı olan metro, otobüs , vapur , tramvay la hizmet vereceksiniz , İzmir çevre ilçelerine gelince belediye otobüsü ( ESHOT ) dahi yok. Ne var İZTAŞIT ( özel halk otobüsü ) Kamu hizmeti olan toplu taşımadaki bu uygulamalar ne kadar adil ve eşit ?
 Vatandaş
 4 Eylül 2021 Cumartesi 09:42
Hayırlı olsun demek düşer vatandaşa ama seçmen listelerini lütfen kontrol etsin yoksa kendilerine oy kullanamaz posizyona düşmesin...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz