Futbol tarihimize "kara leke" olarak yazılan bir maç oldu...
Bursaspor-Amedspor karşılaşması, bir futbol maçından çok, tribünlerden ırkçı-faşist bir saldırının ta kendisiydi!
Konuk futbolcular koridordan sahaya çıktığı anda tribünlerdeki taraftar topluluğunun çıldırmış gibi ellerine geçirdikleri her şeyi fırlatmaları!
Tribünlerde faili meçhul cinayetleri anımsatan "Beyaz Toros" ve malum "Yeşil"in pankartlarının açılması!
Saha içinde yeşil-beyazlı futbolcuların, sanki bir savaşta düşmanını kovalar gibi Amedsporlu futbolculara topluca saldırmaları!
Sahaya giren bir grup sivilin bu saldırıya katılması!
Olayların soyunma odası koridorlarında daha da büyümesi!
Amedspor başkanının, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi aramasına karşın, telefonun yüzüne kapatılması iddiası!
Böyle bir görüntüye, baskıya, faşist bir saldırıya karşı maçın ısrarla süren olaylarla oynatılıp tamamlanması nasıl olabilir?
Hangi güç "her koşulda bu maç oynanacak" talimatını vermiştir?
TFF Başkanı Büyükekşi ya da yönetimden birileri çıkıp tüm iddiaları yanıtlayabilse de, neler döndüğünü öğrenebilsek!
Ama yok; beylerde bir sessizlik, sanki kafalarını kuma gömdüler!
Her olayda olduğu gibi zamana yatıp, öyle değerlendirecekleri; nasıl bir yanıt verecekleri... Dahası kamuoyunu ayağa kaldıran bu görüntüleri, tepkiyi nasıl değerlendirecekleri merakla bekleniyor....
Oysa çok net, açık bir sonuç görünüyor; istifa!
İçişleri Bakanlığı, Bursa'da görev yapan tribünden sorumlu amirleri görevden aldığını; pankartların içeri alınmasından sorumlu görülen özel güvenlikçiler ve taşıyanlar da dahil 9 kişinin gözaltına alındığını duyurdu...
Soruşturma da genişletiliyor açıklamaya göre...
Bakalım bu soruşturma nereye varacak, göreceğiz!
Bu Amedspor'un yaşadığı ilk olay değil... Bugünden geçmişe bir yolculuk yapıldığında başka örnekleri de var...
Yaşadıkları her saldırı sonrasında yaptıkları tüm başvurular bugüne dek sonuçlanmadığı gibi sümenaltı edilmiş!
Irkçı-faşist saldırılara karşı, değişik illerden takıma transfer olmuş futbolcular da direniyor!
İyi de bu yaşananların sorumlusu kim?
Koltuk dahil, ele geçirdikleri her türlü yabancı maddeyi sahaya atan; görüntülerden ortaya çıktığı kadarıyla sapan dahi kullanan; maçın oynanmaması için her olumsuzluğun izlendiği bir ortamda; atılan maddelerden futbolcuların da yaralandığı bir ortamda...
Hakem bu maçı nasıl iptal etmez ve oynatır?
Kendisine kahramanlık madalyası mı verilecektir?
Talimat nereden gelmiştir?
Akıl almıyor...
Çıldırmış gibi insanların doldurduğu tribünler... Saldırganlıklarını izledikçe ürperiyor insan!
1967 yılında Kayseri'de oynanan ve iki kentin ekonomik çekişmesinin tribünlere yansımasıyla gelişen olayları; 43 kişinin ölümünü anımsıyorum. İnsanlar olayların büyümesi sonucu tribünden çıkamamış ezilmiş, kapıya sıkışmış, boğularak ölmüşlerdi!
Ve bu olaylar vali, kaymakam ve kamu yöneticilerinin istifalarını da gündeme getirmişti!
Ürperiyorum!
Anımsatmadaki amacım, bugün görmezden geldiğiniz olaylar, yarın beklenmedik gelişmelerin yaratıcısı olmaması içindir!
E şimdi ne oluyor?
TFF bir sorumluluk almayacak mı?
O statta bu olayların çıkacağı öngörüsü olmayan kişilerden hesap sorulmayacak mı?
Hani Bursalılar "Bize de aynısı yapıldı; bunlar az bile" diyor ya... Kimse bu açıklamaları görmeyecek mi?
Yazık, çok yazık!
Batsın sizin spor yöneticiliğiniz!..
Uyan ey TFF!
Hadi uyan!
Sayfa başına git