Tarkan, “Geççek geççek, geldiği gibi gitçek”dedi:
Ülkede yer yerinden oynadı…
İlaç gibi geldi bu şarkı:
Hayat pahalılığından, salgından, baskıdan bunalanlara…
Yeni bir umut, yeni bir direnme gücü verdi…
“ Geççek, geççek elbet bu da geççek
Gör bak umudun gününü gün etçek”
diyerek umut tazeledi…
Siyasetin sustuğu, şarkıların konuştuğu bir dönemdeyiz…
Dili koparılmak istenen Minik Serçe konuştu önce:
“ Sen beni sezemezsin
Dilimi ezemezsin
Nereye baksam acı
Kim yolcu kim hancı
Dur bakalım.”
Sanat böyledir işte…
Durur durur, en ince yerinden vurur…
Bunca siyasetçinin yapamadığını, iki dizeyle, iki notayla yapar…
Aacaipsin Tarkan…
Liderlerin yıllardır yapamadığını, bir şarkıyla yaptın…
Tam da ortodoks ekonomik politikalar terk edilmişken…
Tam da yerli ve milli heterodoks politikalar uygulanmaya başlamışken!
Tam da yastık altındaki altınlara el atmışken:
“Çok uzattın, vallahi bıktık
Bi’ durmadın vermedin ki aman
Hadi yeter artık, fena bunaldık
Düş babam artık, düş yakamızdan
“ Var bir hayır her şerde” dedik
Oturduk bi’ dolu ders de çıkarttık
Ama yeter artık; anladık, tamam
Düş babam, artık düş yakamızdan”
diyerek bir çuval inciri berbat ettin!
Ah Tarkan ah…
Yeni bir umut, yeni bir direnme gücü kattın kabuğuna çekilenlere…
“ Dayan çoğu gitti, azı kaldı
Yapma güze, kışa boğma yazını
Yakındır sabrın zaferi
Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
diyerek “Oynadın şıkıdım şıkıdım” iktidarın bam teliyle…
Senin dilini de koparmaya kalkarlar mı bilmem ama dediğin gibi bunlar gidici:
“ Gitçek, gitçek geldiği gibi gitçek
Her şeyin sonu var, bu çile de bitçek
Oh oh zilleri takıp oynayacağız o zaman
O çiçekten günler çok yakın inan.”