MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hamamla tas
Rifat ÖZER
YAZARLAR
26 Şubat 2023 Pazar

Hamamla tas

George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” adlı kitabı Ülkemizde ilk defa 23 yıl önce yayınlanmış.

Bu sürede okuyanlar da, oldukça yaygınlaşmış.

Yazıldığı 1943-1944 yıllarında, Sovyet Rusya, Stalin’in diktatörlüğü altındaydı…

Aslında özgürlük ve eşitlikten yola çıkmışlardı ama, ne özgürlük ne de eşitlik kalmıştı…

Halkın stres ve kaygıları ölümü, özgürlük diye karşılamaya başlamıştı. Hakim sınıf, Politbüro üyeleri ve yönetim başlarıydı…

İngiliz Eleştirmen Orwell, bu dönemde Sovyet lider ve yöneticilerinin hali pürmelalini... Zorunlu olarak hayvanlar üzerinden “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” gibisinden gönderme ile anlatmıştı…

***

Hayvan çiftliğinin sahibi gece uykuya çekilince, çiftlikteki tüm hayvanlar samanlıkta, lakabı da olan saygın ve yaşlı bir domuzun başkanlığında toplanırlar…

Onlara der ki :

İnsan, üretmeden tüketen tek varlıktır. Yine

de, bütün hayvanların hakimidir. Bizleri çalıştırır, ancak açlıktan ölmeyecek kadar doyurur, gerisini de kendisine ayırır... Üstümüzdeki deriden başka mülkümüz yoktur. İnsanları ortadan kaldıralım... Özgür ve zengin olalım!

İsyan başlar… çiftlik sahibi kaçar ve çiftlik yönetimi ele geçirilir. Hep bir ağızdan ‘İngiltere’nin Hayvanları’ şarkısını söylemeye başlarlar ;

‘Koparıp atacağız burnumuzdaki halkaları,

Atacağız sırtımızdaki koşumları, eğeri.

Paslanmaya terk edeceğiz gemleri,

Kalmayacak zalim kırbacın hiç bir değeri...’

Kapının üstündeki ‘Malikane Çiftliği’ adını silip... ‘Hayvan Çiftliği’ yazdılar. Duvara, en çarpıcı madde olarak da “bütün hayvanlar eşittir”i koydular…

Her pazar sabahı törenle göndere bayrak

çekilir… Sonra samanlıkta toplanıp karar alınır. Toplantıdan sonra, hep beraber İngiltere’nin Hayvanları marşı söylenip dağılır, eğlence başlardı…

Toplantılar ilerledikçe hayvanlar arasında hizipler çıktı. İki hizbe ayrıldılar... Devrim önderlerinden bir hizip başı sürgüne gönderildi. Sonraları bir domuz… örgütlenip öne çıktı! Özellikle köpeklerin ve koyunların desteği ile liderliğe yükseldi!

Toplantılara da son verildi.. zaman kaybıydı artık. Bir domuzlar komitesi oluşturulacak ve gizlice alınan kararlar da bildirilecekti. Artık tartışma falan yoktu. Sadakat ve itaat vardı. ‘Domuzumuz daima haklıdır’ düsturları oldu!

Devrim tamamlandı diye, bir devrim marşı

olan İngiltere’nin hayvanları şarkısı kaldırıldı.

Övücü Domuz Yoldaş şiiri, bir portresi ile birlikte, büyük samanlığın duvarına yazıldı.

Çiftlikte cumhuriyet ilan edildi, tek aday olan Domuz oybirliği ile başkan seçildi…

Ölümüne çalışıldı... Artık hayvanlar değil ama Çiftlik zengin oldu. Domuzlar ve köpekler bundan tabii ki... hariç oldu !

Duvarda da tek bir emir vardı artık :

Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir!

Hayvan Çiftliği adı söküldü. Eski adı ‘Malikane Çiftliği’ şerefine... kadehler kaldırıldı!

***

Hikaye’nin özeti : Rusya’da monarşik yönetim yerine, devrimci bir yönetim gelse de…

İnsan yapısı değişmedikçe, düzen değişmiyor!

Böyle gelmiş, böyle gidiyor… O yüzden de, Uruguay’ın eski Devlet Başkanı Jose Mujica diyor ki… ‘Daha iyi bir toplumu kendimizi de iyileştirmeden yaratamayız’!

Bunun için de…

Karaoğlan Bülent Ecevit’in, sonra da Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaadi : Ezen de, ezilen de olmayacak. Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek.

Yani, eski hamam eski tas… olmayacak!

Sezen Aksu’nun şarkısı gibi…

Hadi bakalım… Kolay gelsin !

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz