MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İhtiyaçlar hiyerarşisi
Oya DEMİR
YAZARLAR
27 Haziran 2018 Çarşamba

İhtiyaçlar hiyerarşisi

‘Zamanı geldiğinde, uzun süredir giydiğimiz ve bu yüzden vücudumuzun şeklini almış giysilerden kurtulmak ve bizi daima aynı yere götüren yolları unutmak zorunda kalacağız. Ve bu zaman geldiğinde, nehri geçmemiz gerekecek; bunu yapmaya cesaretimiz olmazsa sonsuza kadar kendi altımızda kalmış olacağız‘              Fernando Pessoa

Herkes konuşuyor, yazıyor, paylaşıyor, paylaşılanlara inanıyor. Sürekli sorunlar konuşuluyor. Sürekli bir kaos ortamı. Gergin, endişeli ve stresli insanlar...

Konu ne olursa olsun bir ‘sorun yumağı’...En basit tatilden tutun da, ülkenin geleceğine karar verilen seçime kadar her süreç; baştan sona kadar bir sorular zinciri... Aynı konu üzerinde yüzlerce farklı, bazen de aynı yorumlar... Sorular, cevaplar ve tabii ki cevapsız sorular...

Aslında herşey çok basit... Sanıyorum bütün bunların temeli ihtiyaçlar hiyerarşisine dayanıyor... Günden güne hızla değişen ve gelişen teknoloji, sınırların ortadan kalkması, ulaşabilir ve ulaşılabilir olmak; ihtiyaçların ve bunların karşılanma yollarının değişmesine neden mi oldu acaba? Ve temelde basit olan her şey, bu nedenle mi karmaşıklaşmaya başladı...

5 temel kategoriye ayrılan Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisini kısaca hatırlamak gerekirse; Fizyolojik İhtiyaçlar: Açlık, susuzluk ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar, Güvenlik İhtiyacı: Dış faktörlerden kaynaklı tehlikelerden korunma, Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb., Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma, Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık.

Daha sonra ise geliştirilen bu hiyerarjik düzen içerisine bazı ihtiyaçlar daha eklenmiştir. Bilişsel ihtiyaçlar: bilgi birikimi ve kavrama, merak, keşif, anlam arayışı ve öngörülebilirlik. Estetik ihtiyaçlar: güzellik arayışı ve değerini bilme, denge, biçim vb. Üstünlük ihtiyaçları: birey kendi özbenliğinin ötesindeki değerler tarafından güdülenir (mistik deneyimler ve doğayla ilişkili belirli deneyimler, estetik deneyimler, cinsel deneyimler, başkalarına hizmet, bilim uğraşı, dini inanç vb)

Abraham Harold Maslow’un ortaya koyduğu ve motivasyon kuramları içinde önemli bir yer tutan; bu kurama göre;  insanların ihtiyaçları sınırsızdır ve bu ihtiyaçlar karşılandıkça başka bir ihtiyaç ortaya çıkar. Ve alt düzeydeki ihtiyaçlar karşılanmadan, üstteklerin karşılanması anlamsızdır.

Yine Maslow araştırmalarında; genel olarak bütün temel ihtiyaçlarını tamamlamış, en son olarak da kendini gerçekleştirme ihtiyacını tamamlamış, tatmin etmiş ve psikolojik olarak sağlıklı olarak nitelendirilen insanlar üzerine odaklanmıştır.

Kendisinin değişmez ve kesin olmadığını ifade ettiği, sürekli teorisini geliştirmek için çalıştığı ve   farklı eleştiriler aldığı çalışmalarının sonuçlarından Maslow, temel ihtiyaçlarını tamamlamış insanlarda şu kişisel özellikleri çıkarmıştır:

Nesnel bir gerçeklik algısı, kendi yaratılışlarını olduğu gibi kabullenme, kendini bir tür işe adama ve sorumluluk, davranışlarında sadelik ve doğallık, bağımsızlık, özerklik ve mahremiyet ihtiyacı, yoğun mistik veya doğa üstü deneyimler, tüm insanlığa yönelik empati ve sevgi, konformist bir yaşam tarzına direnç, demokratik karakter yapısı, yaratıcılık tutumu, yüksek derecede sosyal ilgi, kendilerinden çok problemlere odaklanmak, bilinçli olarak gelenek dışı olmamalarına rağmen öz kültürlerini sorgulamak, yaşamdaki olaylara, gerçeklere ilgi duymak, yaratıcı, verimli, üretken olmak.      

Nevrozdan uzak, orta yaş ve üzeri bu insanlar yine Maslow’a göre toplumun % 1‘ini oluşturmaktadır.

Peki değişen, hızla gelişen dünya içinde;  gerçekten de ihtiyaçlarımız ve sıralaması değişti mi? Ve buna bağlı olarak mı büyüyor sorunlar halkası? Hangi karşılanmayan temel ihtiyaçlarımız nedeni ile basit çözümlere değil, karmaşık sorunlara odaklanıyoruz? Ya da ne için, neden vaz geçiyoruz?

Yaşadığımız dünyada, ülkemizde geldiğimiz noktada; sanırım buna; yani temel olarak ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’ne odaklamak gerekiyor. Belki de değişen ve gelişen, geleceğin aydınlık dünyasında var olabilmek için; İnsanlar ne istiyor? Neye ihtiyacı var? Bir ülkenin bir ucundan diğer ucuna kadar farklı alt kültürlerde, farklı eğitimlerde, farklı alışkanlıklarda milyonlarca insan ne istiyor? Ne bekliyor? Hangi ihtiyacına cevap vereceğine inandığı seçenekleri, neden tercih ediyor? 

Hatta en önemlisi belki de; ‘insanlar hangi temel sorunlarını bir kenara bırakarak, kendisine ait hangi ihtiyacını ön planda tutuyor?’ sorusuna ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’ gözünden bir bakmak, cevap bulmak ve aslında vaz geçtiği asıl şeyin ne olduğunu anlatmak gerekiyordur.

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz