MENÜ
İzmir 22°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İran’da yeniden Türk başkan!
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
6 Temmuz 2024 Cumartesi

İran’da yeniden Türk başkan!

Bu hafta seçim haftası dedik ya. Perşembe İngiltere, dün İran, yarın Fransa’da 2. Tur…

İran’da da önemli gelişmeler var. Reformist Mesud Pezeşkiyan, İran başkanlık seçimlerinin ikinci turunda çarpıcı bir zafer kazandı. Bu zafer, son yıllarda ülkenin gidişatından duyulan derin memnuniyetsizliği yansıtıyor ve batıyla işbirliği için yeni yollar açma potansiyeli taşıyor.

Pezeşkiyan’ın bir röportajında evde çocuklarıyla Türkçe konuştuğunu ve hatta ilk başta Farsça konuşmalarına izin vermediğini belirtmiş olması şimdi yeniden ve sıkça konuşuluyor. Pezeşkiyan kendisinin Türk olduğunu, Azerbaycan’da doğduğunu ve Türk olmaktan gurur duyduğunu ifade etmişti. Bu tür açıklamalar, Pezeshkian’ın etnik kimliğini ve kültürel kökenlerini vurgulamak için yaptığı konuşmalardan biri olarak kaydedildi ve umarız barışa yeni katkılar sunar…

Aslında İran’ın Türkler tarafından yönetilmesi de yeni bir şey değil… Selçuklular, Safeviler, ve Kaçarlar gibi Türk kökenli hanedanlar hem ülkeyi yönettiler hem de İran üzerinde önemli bir etki bıraktılar. 11. ve 12. Yüzyıllarda Selçuklular, Orta Asya kökenli bir Türk hanedanı olarak 11. yüzyılda İran’ı fethederek büyük bir imparatorluk kurdular. Selçuklu sultanları, İran’da geniş topraklar üzerinde hüküm sürdüler ve İslam dünyasında önemli bir güç haline geldiler.

1501-1736 arasında neredeyse 250 yıl hüküm süren Safeviler de, Türk kökenli bir hanedandır ve Şah İsmail’in liderliğinde 1501 yılında İran’da iktidarı ele geçirmişlerdi. Safeviler, Şii İslam’ı İran’ın resmi dini olarak kabul etmiş ve ülkenin kültürel ve siyasi yapısını büyük ölçüde etkilemişlerdi.

Türk kökenli Kaçar Hanedanı da 1794 ile 1925 arasında İran’ın hakimiydi.

Pezeşkiyan, 16,384,403 oy alarak, 13,538,179 oy alan aşırı muhafazakâr Saeed Jalili’yi yenmeyi başardı. Seçime katılım oranı yüzde 49,8 olarak kaydedildi ve bu, ilk turdaki yüzde 39’luk rekor düşük katılım oranına kıyasla büyük bir artış gösterdi. İlk turda Pezeşkiyan, üç muhafazakâr rakibini yenerek birinci gelmişti. 1 milyonun üzerinde geçersiz oyu da unutmamak gerek.

Pezeşkiyan, kadınların başörtüsü takıp takmama konusunda özgür olması ve hükümet sansürünü aşmak için VPN kullanmayı gerektiren internet kısıtlamalarının kaldırılması gerektiğini savunuyor. Pezeşkiyan zaferinden sonra, “Önümüzdeki zorlu yol, yalnızca sizin yoldaşlığınız, empatiniz ve güveninizle pürüzsüz hale gelebilir” dedi.

Kampanyası boyunca “İran İçin” sloganı altında Pezeşkiyan, sesi olmayanların sesi olacağına söz verdi ve protestoların polis copu ile karşılanmaması gerektiğini söyledi. Bazıları onu yüksek siyasette naif olarak görse de kampanyasının büyük bir kısmı kişisel bütünlüğü ve son on yıldır bakanlık ofisinde bulunmaması üzerine kuruluydu.

Pezeşkiyan, değişim çabalarında karşılaştığı zorluklarla başa çıkarken, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bağlılığını vurgulamış olsa da, engellenme hissi yaşarsa istifa edeceğini ve ardından halktan siyasi süreçten çekilmelerini isteyeceğini belirtti. Bu durum, İran içindeki siyasi dinamikler ve reform çabalarının zorlukları konusunda önemli bir gösterge olabilir.

Başkanın dış politika alanındaki yetkileri tartışmalı olsa da, Pezeşkiyan televizyonda yaptığı ardışık ve sert tartışmalarda, yüzde 40’lık enflasyon gibi ekonomik sorunları çözmede değişim sağlayamayacağını ve bazı yaptırımların kaldırılmasını sağlamadan ilerleme kaydedemeyeceğini de söylemişti. Kampanya sırasında, İran’ın dış politikası nedeniyle ekonomik bir kafesin içinde bulduğunu ve yaptırımların kaldırılabilmesi için daha işbirlikçi olması gerektiğini de ifade etmişti.

Seçim sürecinde adeta Pezeşkiyan’ın yardımcısı olan eski dışişleri bakanı Cevad Zarif, 2015’te yaptırımların kaldırılmasına yol açan nükleer anlaşmayı müzakere etmişti, ancak Donald Trump’ın 2018’de ABD’yi bu plandan çekmesiyle bu anlaşma sona ermişti.

Peki bundan sonra İran’da neler olur?

Özellikle İran’daki siyasi reformist hareketin zorlu bir dönemden geçtiği bir zaman diliminde Pezeşkiyan’ın zaferi gerçekten dikkat çekici. Önceki başkanlık seçiminde reformist adayların katılımına izin verilmemesi ve genel olarak halk arasında sandığa güvenin azalması, siyasi sürecin meşruiyeti konusunda tartışmaları da beraberinde getirmişti. “Kadın, yaşam, özgürlük” gibi protestolar da siyasi değişim arayışında sandık yoluyla umutlarını kaybeden pek çok İranlı için önemli bir ifade biçimi oldu.

Önümüzde hayli enteresan bir süreç var:

Batı, Pezeşkiyan’a yardım etme konusunda karar verirken, İran’ın nükleer programının artan yoğunluğu ve Lübnan’daki Hizbullah ile Yemen’deki Husi isyancılara verdiği destek gibi faktörler yaptırımların devamını etkileyebilir. İran, silah sınıfı seviyelere yakın uranyum zenginleştiriyor ve birkaç nükleer silah yapacak kadar büyük bir stok bulunduruyor, fakat henüz savaş başlıkları veya füze teknolojisi geliştirmemiş durumda. Ayrıca, Ukrayna’ya yönelik Rusya’ya insansız hava aracı sağlama gibi adımları da uluslararası toplumda endişe yaratıyor.

İran şimdi daha da dikkatle izlenmesi gereken bir ülke haline gelmiş durumda…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz