Bu hafta, yaklaşan Oscar töreniyle başlayalım istedim…
Malûm, Oscar ödül töreni sinema tarihinin en kapsamlı ve en görkemli buluşması… Bu yıl 27 Mart’ ta düzenlenecek törende yine birbirinden iddialı filmler, yönetmenler, senaryolar, oyuncular, müzikler… sıkı bir yarış halindeler. Bu görkemli törende, bu yılki adayları, en bilinen kategorileriyle kısaca hatırlayalım mı?
En İyi Film Adayları: “Belfast”, “Drive My Car”, “The Power of the Dog”, “CODA”, “Don’t Look Up”, “King Richard”, “Licorice Pizza”, “West Side Story”, “Nightmare Alley”, “Dune”
En İyi Yönetmen Adayları: Paul Thomas Anderson (“Licorice Pizza”), Kenneth Branagh (“Belfast”), Jane Campion (“The Power of the Dog”), Ryûsuke Hamaguchi (“Drive My Car”), Steven Spielberg (“West Side Story”)
En İyi Kadın Oyuncu Adayları: Jessica Chastain (“The Eyes of Tammy Faye”), Penélope Cruz (“Madres paralelas”), Olivia Colman (“The Lost Daughter”), Nicole Kidman (“Being the Ricardos”), Kristen Stewart (“Spencer”)
En İyi Erkek Oyuncu Adayları: Javier Bardem (“Being the Ricardos”), Benedict Cumberbatch (“The Power of the Dog”), Andrew Garfield (“tick, tick… BOOM!”), Will Smith (“King Richard”), Denzel Washington (“The Tragedy of Macbeth”)
En İyi Uluslararası Film Adayları: “Drive My Car”, “Flee”, The Hand of God”, “Lunana: A Yak in the Classroom”, “The Worst Person in the World”
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Adayları: Jessie Buckley (“The Lost Daughter”), Ariana DeBose (“West Side Story”), Judi Dench (“Belfast”), Kirsten Dunst (“The Power of the Dog”), Anjanue Ellis (“King Richard”)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayları: Ciarán Hinds (“Belfast”), Troy Kotsur (“CODA”), Jesse Plemons (“The Power of the Dog”), JK Simmons (“Being the Ricardos”), Kodi Smit-McPhee (“The Power of the Dog”)
En İyi Özgün Senaryo Adayları: Kenneth Branagh (“Belfast”), Adam McKay/ David Sirota (“Don’t Look Up”), Zach Baylin (“King Richard”), Paul Thomas Anderson (“Licorice Pizza”), Eskil Vogt/ Joachim Trier (“The Worst Person in The World”)
En İyi Uyarlama Senaryo Adayları: Sien Heder (“CODA”), Ryûsuke Hamaguchi/ Takamasa Oe (“Drive My Car”), Jon Spaihts / Denis Villeneuve/ Eric Roth (“Dune”), Maggie Gyllenhaal (“The Lost Daughter”), Jane Campion (“The Power of the Dog”)
Hemen eklemek isterim ki; bu yıl 13 Mart’ta 75.’si düzenlenen BAFTA ödül töreninde, 8 dalda aday gösterilen Jane Campion imzalı “The Power of the Dog” En İyi Film ve En İyi Yönetmen, Joanna Scanlan “After Love” ile En İyi Kadın Oyuncu ve Will Smith’ de “King Richard” ile En İyi Erkek Oyuncu ödüllerinin sahibi oldular.
Sinema dünyasından haberlerle devam edelim…
Amerikalı ünlü şarkıcı Elvis Presley’in hayatını anlatan “Elvis” filminin tanıtımı yayınlandı. Elvis rolünde Austin Butler ve menajeri Colonel Tom Parker rolünde de Tom Hanks’i görüyoruz. Baz Luhrmann’ın yönetmenliğindeki film 24 Haziran’da vizyonda. Fragmandan çok etkilenemedim ve Austin Butler’ı Elvis’ e pek benzetemedim ama…
Madonna’nın biyografisinin de uzun zamandır yapım aşamasında olduğu ancak başrolü kimin oynayacağının hâlâ kesinleşmediği, listenin en kuvvetli adayının Julia Garner olduğu da gelen haberler arasında…
Peki, dijital platformlarda yayınlanan dizilerle aranız nasıl?
Charles King’in aynı adlı ödüllü kitabından uyarlanan “Pera Palas’ta Gece Yarısı”nı izlediniz mi? 6 buçuktan 7 puan verdim ve hızlıca sıradaki haberimize geçtim.
25 yıldır Nürberg’de gerçekleşen ve Almanya- Türkiye sinemaları arasında köprü kurmayı hedefleyen Türkiye Almanya Film Festivali, 11 Mart’ta görkemli bir gala ile açıldı ve açılış filmi olarak da Mehmet Binay, Caner Alper imzalı “Bergen” filmi gösterildi.
Bu hafta vizyona girecek filmlere gelince…
Pedro Almodôvar imzalı “Madres paralelas/ Paralel Anneler” bu hafta vizyonda. Filmin başrolünde, bu yıl Venedik Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan ve Oscar’a da yine aynı dalda aday gösterilen Penélope Cruz’u görüyoruz. Eğer bir Almodôvar filmi izliyorsanız, duygusal bağlar her zaman vardır. Dostluklar, anne- kardeş ilişkileri… Bu bağlar bazen kavuşur mutlu olur, bazen de acı çeker kopar. Yine benzer bağları bu kez iki kadının hayatı üzerinden, annelik kavramı üzerinden işlemiş Pedro Almodôvar. İki kadının hayatı, bir tesadüf üzerine ve beklenmedik bir şekilde birbirine bağlanıyor. Kendi fotoğraf stüdyosunda Arturo isimli bir antropoloğun fotoğraflarını çeken Janis, doğduğu köye yakın bir yerde büyükbabasının da gömülü olduğunu düşündüğü toplu mezar konusunda tavsiyeler alırken ikili birbirine yakınlaşıyor ve hızlıca geçen bir sürenin ardından bir anda hamile olan ve hastanede doğuma hazırlanan Janis’i, kendisi gibi doğuma hazırlanan bir başka genç anne Ana’yla tanışırken görüyoruz ve öğreniyoruz ki “bebekler karışmış”. Şaşırtıcı bir sürpriz ile başlayan bebeklerin karışma hikâyesi, geçen süre içerisinde bunu fark eden Janis’in, gerçeği öğrendikten sonra yaşadığı dramatik hikâye ile devam ediyor. Film eleştirmenleri tarafından, İspanyol yönetmenin sanatsal kimliğiyle özdeşleşmiş bütün unsurlara sahip olduğu bir ustalık eseri olarak nitelendirilen filmde, yönetmenin de ilk kez bu filminde toplumsal ve politik odaklı konulara yer verdiğini de eklemek isterim. Almodôvar’ın bu film projesinden ilk kez 22 yaşında haberdar olan Penélope Cruz, o zamandan beri de Janis’e hayat vermenin de hayalini kurmuş.
Belgesel türünde, yönetmenliği Mehmet Balaban ve Mehmet Ali Sevimli’ye ait “Orman Vatandır- Çanakkale Ruhu” bu hafta vizyona giriyor. Başrollerini Murat Tavlı, Ferit Kılıç, Harun Kocatürk ve Korkut Çözer’ in paylaştığı filmde Çanakkale’deki ormanların ve bu ormanları korumaya çalışan insanların hikâyeleri anlatılıyor.
“Ambulans”. Yönetmen Michael Bay, oyuncular, Jake Gyllenhaal, Yahya Abdul - Mateen II, Eiza Gonzalez. Gerilim ve aksiyon türündeki filmin konusuna gelince, eşinin ameliyatı için paraya ihtiyacı olan eski bir asker Will Sharp, suç dosyası oldukça kabarık evlatlık kardeşinden yardım ister. Ancak azılı suçlu evlatlık kardeş Danny, Will’e yardım etmek yerine banka soygunu yapmayı teklif eder. Eşini kurtarmak isteyen Will istemeyerek de olsa bu teklifi kabul etmek zorunda kalır. Los Angeles tarihinin en büyük soygununu yapmaya kalkışan kardeşlerin planları istedikleri gibi gitmez ve kendilerini, içinde yaralı bir polis ile acil yardım görevlisinin olduğu bir ambulansı kaçırırken bulurlar…
Animasyon türündeki “Neşeli Kanatlar: Büyük Göç” filmi de yaramaz bir kaz ile iki ördek yavrusu arasında yaşananları konu ediyor.
Karaca Sineması’nda Joel Coen ve Ethan Coen’in en bilinen 3 filmi; “Kansız”, “Neredesin Be Birader”, “Sen Şarkılarını Söyle” 19 Mart’ta Coen Gecesi ismiyle 23:00’den 03:00’e kadar gösterimde. Bilginize…
İyi seyirler, iyi eğlenceler…
Sayfa başına git