MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
‘Küfran-ı nimet’ ve zeytin…
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
17 Aralık 2022 Cumartesi

‘Küfran-ı nimet’ ve zeytin…

Küfran-ı nimet nedir bilir misiniz?

Çok uzun zamandır unutulmuş olan bu eski deyimin lügatlardaki karşılığını arayacak olursak…

Kısa ve net izahı ile… Nankörlük kelimesi çıkıverir karşımıza…

Kavuşulan bir nimete ya da  yapılan iyiliğe karşı saygı ve minnet duyguları ile mukabele etmek yerine…

Nankörlük derecesindeki türlü hoyratlıklar karşısında söyleniveren bu söz öbeği…

Yere düşen bir lokma ekmeğin dahi öpülüp baş üstüne konulduğu…

Lüzumsuz tüketimin ayıptan ve günahtan sayıldığı…

Savaş yorgunu bir milletin yeniden ayağa kalkmak için var gücüyle çalıştığı yıllarda…

Vatan kıymeti, doğa kıymeti, insan kıymeti nedir? Sorularının son derece önem arzettiği

Ve bu sorulara verilen cevaplarda… Dürüstlüğün doğruluğun şiar edildiği zamanlarda…

Herkesin dilinde olan bu deyim…Günlük hayatın içinde fazlasıyla hüküm sürerken…

Sahip olduğu değerler karşısında nankörlük içinde bulunanlara…

Büyüklerimizin en sert ve en sarih cevabı…

“Sakın ha! Küfran-ı nimetten seni men ederim!” ihtarı ile olurdu.

Bir cümle içine sığdırılmış olan bu kesin rest karşısında…

Bilinçaltımıza yerleşiverirdi  ‘nimet’ kavramının o derin anlamı…

Ve… Sahip olduğumuz her bir nimet için… Şükür ve minnet duygularımız girerdi devreye

Ya da… Arzu, istek ve dileklere dair ne varsa yüreğimizde…

Zaman, sabır ve sebat mefhumları birlik olur, elimizden tutar da götürürdü bizi…

Gelecek zamanın içinde bir yerlerde bizi bekleyen… Emellerimizle buluşma yerine.

***

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde…

Din olgusunun devlet işlerinden azade, münferit özgürlükler içinde yaşandığı yıllarda…

Büyüklerimden sıkça duyduğum… “Küfran-ı nimet” denilen iki kelimelik bu cümle…

Yirmi yıldan bu yana kutsal zeytin ağacının bu uğradığı zulümle…

Ne kadar da sık gelir olmuştu aklıma!

***

Yıllar önce…

Soma Yırcalı köylülerinin binlerce zeytin ağacını termik santral yapımına kurban etmemek için gösterdikleri o büyük  direniş ile başlayan…

Torba yasa, yönetmelik, kanun teklifi gibi söylemlerle… Yıllardır bir eveleme geveleme ile devam eden…

Zeytinlik arazilerinde madencilik faaliyetlerine izin verilmesi hususunun…

TBMM vicdanına kere kere getirilerek adalet terazisinde tekrar tekrar tartılmasıyla…

Ve de sağduyunun ağır gelmesiyle her defasında geri çekilen… Zeytinlik yasa tasarısının

Yüce Meclisin gündemine her getirilişinde… Nutkum tutulur, aklım şaşar, yüreğim daralır…

Ve zihnimin derinlerinden çıkıp gelen… ‘Küfran-ı nimet’ cümlesinin…

Bu büyük nimete yapılmakta olan…Bu haksızlığı nasıl da güzel anlattığını düşünürken…

Kıymetini bilemediğimiz nice nimetlerin… Elimizden nasıl da kayıp gittiğini sorgularım.

Ve…

Yok olan değerlerimizle eriyip giden milli servetimiz, birbiri ardı sıra diziliverirler karşıma.

***
Yerli üretim şuuru ve heyecanı ile hayata geçirildiği yıllarda ülkenin göz bebeği olan…

Bulunduğu şehre, kazaya, beldeye hayat suyu olan… Kamu İktisadi Teşekküllerimiz…

Hidro Elektrik Santrallerinin hışmı ile neşeli çağıldamaları diniveren şelalelerimiz, suyu çekilen derelerimiz …

Betonlaşma zihniyetinin rant hesaplarına esir düşerek imara açılan dağlarımız, ovalarımız, koylarımız ve köylerimiz…

Yanıp kül olan ormanlarımızla yok olan floramız ve faunamız ve bunun sonucunda hızla bozulan ekosistemimiz…

Köklerinden koparılarak ve ordan oraya taşınarak, aynı şevkle yaşayacağı var sayılan zeytinlerimiz… 

Velhasılı… Kadrini kıymetini bilemediğimiz cümle değerlerimiz…

Yokluğunuzun verdiği acı ile… Varlığınızın ne büyük nimet olduğunu…

Ve bu ikisinin arasındaki o koca farkı… Anlama yetisi olanlara pek güzel öğrettiniz!

***
Geldiğimiz noktada…

Kutsal zeytin ağacına reva görülen bu eza ve cefa… Kamuoyunda büyük bir infial yaratırken

3573 sayılı Zeytinciliği Koruma Kanunu’ nda yapılmak istenen değişiklikle

Zeytinlik alanlarda maden faaliyetlerine izin vermek ve zeytinin ölüm fermanını imzalamak gibi

Onuncu kez… Yüce Meclise getirilen yönetmelikler ve düzenlemeler karşısında

Ağaçların atası, ölmez ağaç bütün bilgeliği ve dirayeti ile yine  dimdik ayakta duruyordu.

Şayet… Zeytinin uğradığı haksızlıklara dair söylenecek bir söz kaldıysa geriye

Bu söz… Bolluğun, bereketin ve sağlığın sembolü olan bilge ağacın dilinden olsun.

”Siz gelmeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım…”

Ez cümle…

Bizden sonra gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için..

Tanrı’nın ülkemize bahşetmiş olduğu nimetler karşısında… Küfre düşmemek dileği ile.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hülya Sabuncu
 25 Aralık 2022 Pazar 08:46
Küfran-ı nimet,nimete nankörlük.Ne güzel bir kelime içinde çok derin bir mana taşıyan.Yine çok güzel bir yazı ile bizi derinden sarstın.Düşünmeye sevkettin.Kalemine yüreğine sağlık İhsancım.
 Enver Olgunsoy
 20 Aralık 2022 Salı 23:41
Kadim zeytini yenemeyecekler..Ölmez oldugunu defalarca gösterdi..Nimet bilenlerin destegi de arkasinda oldugu sürece o hep burada olacak..mutlaka nimet bilenlerin ardılları da burda olacak.
 Leman Akkan
 18 Aralık 2022 Pazar 10:03
İhsanım ne kadar güzel anlatmışsın Küfre düşmemek dileği ile sonlandırmışsın işte bende küfre düşmemek dileği ile diyorum sevgi ve selamlarımı gönderiyorum
 Erol Çağlar
 17 Aralık 2022 Cumartesi 23:11
Kaleminize sağlık, Zeytin ağacı dediğiniz gibi çok kıymetli bir ağaç, eskilerin dediği gibi yan yana iki ağaç birinden bal damlıyor diğerinden yağ. Yetiştirilmesi yıllar alan ama ömrü yüzyıllara varan bir ağaç. Dilerim tarıma, doğaya çevreye duyarlı yöneticiler gelir insanlarımız zeytinler korumakla geçirecekleri zamanı tarlalarında daha çok üreterek geçirirler.
 Betül Yıldırım
 17 Aralık 2022 Cumartesi 22:22
İhsan hanım bu fikirleri gündemle nasıl birleştiriyorsunuz şaşıyorum. Geçmişin terbiyesini hatırlatıyorsunuz.Kaleminize sağlık sağolun.
 Ergül Dulger
 17 Aralık 2022 Cumartesi 21:16
Ihsan hanımcım ne güzel anlamışsınız, yüreğinize sağlık.
 Berrin Yağcı
 17 Aralık 2022 Cumartesi 19:03
Yapılanları anlamak, anlamaya çalışmak mümkün değil. Doğayla, ormanlarla, zeytinliklerle, verimli tarlalarla alıp veremedikleri nedir. Gıdaya ulaşmanın zorlaştığı bu dönemde yapılanlarvtam bir şuursuzluk
 Zehra Özbek
 17 Aralık 2022 Cumartesi 15:09
Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz