MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Menemen sendromu!
Fatih YAPAR
YAZARLAR
5 Ocak 2021 Salı

Menemen sendromu!

Yerel seçimde yüzde 53 oranla 55 bin seçmenin oyunu alan Menemen Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Serdar Aksoy “yolsuzluk” iddialı “zimmet” suçlamasıyla mahkeme tarafından tutuklanınca meclisten başkan seçilmesi elzem olmuştu.  Polis operasyonu öncesinde parti tarafından ihraç istemli disipline gönderilen Aksoy kendisi istifa etse de “CHP’li belediyeler” algısına engel olunamadı. Fakat; Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajı netti: “Herkes kendine çeki düzen verecek. Yolsuzluk yapanın partimizde yeri yoktur, barındırmayız…”

Hal böyle olunca Menemen meclisinin sandıkta “başkandan ayrı bir pusulayla seçilen” meclis üyeleri kendi aralarında “vekalet başkanı” seçmek için bir araya geldi. Ne olduysa aslında bundan sonra oldu! İYİ Partili 3, CHP’li 15 üyeyle toplam 18 kişiye ulaşan Millet İttifakı çatladı. Mecliste 10’u AK Partili, 2’si MHP’li 12 üyeyle temsil edilen Cumhur İttfakı firelerden yararlanarak oyları 15-15 eşitledi. Sonunda kanun gereği oylama kuraya kaldı. Kurada, CHP’li Deniz Karakurt “başkanvekili” çıkınca yöntem tartışması nedeniyle iş mahkemelik oldu. İzmir 2. İdare Mahkemesi “kuranın şeffaf bir kutuda yapılmasını” gerekçe göstererek “gizlilik” ilkesinin ihlal edildiğini belirtti. Ve sürecin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Hemen belirtelim!

Henüz netleşmiş bir karar yok ama İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger imzalı “mülki amir” sıfatıyla belediyeye gönderilen “toplanın, başkanı seçin” yazısı var. İdare Mahkemelerini takip edenler iyi bilirler mahkeme “yürütmeyi durdurma” verdiği bir konuda çok büyük bir sorun görmezse “kesin karar” verir. Bu arada, yürütmenin durdurulmasına karşı yapılan itirazın bölge idare mahkemesinden de ret edildiğinin de altını çizelim.

Herkes gibi siyasi partiler ve adaylar da mahkemeden gelecek kesin kararı bekliyor. Ama valiliğin meclise çağrısı olduğu için bir yandan süreç de ilerliyor. CHP’li Deniz Karakurt’un üstünü ısrarla çizdiği hukuk profesörlerinden alınmış sürece dair mütalaa yani görüşler yetkili makamlara sunulacak.

Adeta satranç oyunu haline gelen Menemen seçiminde Millet İttifakı üyeleri ilk hamleyi yaparak meclise katılmadı. Ve böylece mecliste yeterli çoğunluk sağlanamadığı için “başkanı seçme” maddesi de görüşülemedi. 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun ilgili maddesi üç gün içinde “dörtte bir çoğunluk” sağlanması şartıyla yeniden seçimi şart koşuyor.  Bu konuda çeşitli formülleri masanın üzerine koyacak olan Millet İttifakı’nın üyeleri yeni bir hamleye hazırlanıyor. O da meclise tam sayı olarak katılıp “yeterli çoğunluğun avantajıyla” gündem maddesi olarak gelen başkanlık seçimini “gündemden çıkartmak” olacak.  Daha önce Türkiye’de böyle bir örneği yaşandı mı bilmiyorum ama İzmir’de böyle bir örnek yok. Bir yandan hukuki süreçte zaman kazanmaya oynayan ve mahkemenin kesin kararı vermesini isteyen ittifak üyelerinin önünde birçok alternatif bulunuyor.

Tehlike yok mu?

Elbette var! Aynı kanunun “meclisin feshi” başlıklı 30 maddesinde durum açıkça tarif ediliyor. Eğer belediye meclisi kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum belediyeye ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratırsa, belediyeye verilen görevlerle ilgisi olmayan siyasi konularda karar alırsa, İçişleri Bakanlığı’nın bildirimi üzerine Danıştay’ın kararı ile feshedilebiliyor. İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde meclisin feshine dair bildirim ile birlikte, karar verilinceye kadar meclis toplantılarının ertelenmesini de isteyebiliyor. Danıştay’ın bu konuyu da en geç bir ay içinde karara bağlayacağı da kanunda yazılmış.

Bu arada yine kanunda “Belediye başkanı görevlendirilmesi” başlıklı 46. madde var.  Burada ise, “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır” deniliyor. Bunun için görevlendirilecek kişinin belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şartı yeterli.

Gerek hukukçular ve gerekse parti içinde valiliğin aldığı kararı “hukuksuzluk” olarak nitelendiren çok sayıda kişi var. Mahkeme kesin kararı vermemişken idari bir tasarrufta bulunan valinin “toplanın” çağrısının geçerli olmadığı düşünülüyor. Bu konuda da hukukçu başkanvekili Deniz Karakurt’u sorumlu tutanlar var. Çünkü, valiliğin bildirimini meclis gündemine alıp almama iradesi başkanda olduğu için “mahkeme kararını beklemeliyiz” şeklinde resmi bir yanıt verilebileceği dile getiriliyor.

Asıl tartışılan en önemli nokta şu ki partinin bu noktaya nasıl geldiği!

Başından bu yana sürecin hukukçu kimliği taşıyan İl Başkanı Deniz Yücel’in “koordinasyonunda” yürüdüğünü bilmeyen yok. Aday belirleme sürecinden meclis üyeleriyle yapılan örtülü görüşmelere, genel merkezin yönlendirilmesinden parti üst makamlarının öncesinde ve sonrasında bilgilendirilmesine kadar tüm operasyon “tek elden” idare ediliyor. Mecliste AK Parti’nin adayına oy veren CHP’li üyelerin tespiti ve disipline gönderilmesi işlemini kaos ortamında bile unutmayan Yücel’e birileri “dur artık” demese CHP bir de bu tartışmayla gündeme gelecekti.  Aslında durumu,  partide genel sekreterlik yapmış İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın, “asıl üzüldüğüm nokta 18 kişiyken 15 meclis üyesine düşüp vekil başkanın seçilememesidir” sözleri gayet net anlatıyor. Yine milletvekillerinden Tacettin Bayır’ın, “Bu organizasyonları yapan, belediye meclis üyelerini yazan, öneren arkadaşlarımız da dahil mutlaka genel başkanın akıl defterinde vardır” sözleriyle Milletvekili Atilla Sertel’in, “Kimse aday belirlerken, seçerken bize sormadı. Milletvekillerine danışılmadı” ifadeleri iyi okunması gereken cümlelerdir.

Urla’da başlayan, Kınık’ta alevlenen, Menemen’de devam eden partideki yangının kıvılcımı farklı ilçelere ve il yönetimine çoktan sıçramış durumda. Genel merkez dahil birçok etkili-yetkili makamın sorumlu tutulmasına neden olan gelişmelerin elbette mimarları biliniyor.

Menemen olayı iyice büyüyüp partideki tartışmalar artınca dün yakın tanıdığım, üst kurullarda görev yapmış eski bir hukukçu arayarak şöyle dedi: “Allah aşkına birisi il başkanına milletvekili olacağına dair yazılı belge versin de şu İzmir rahatlasın. Belki böylece kendisini garantiye alan siyasi kişilik olarak, davranış bozukluğu sergileyen karaktere dönüşmez… ”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Kskli
 8 Ocak 2021 Cuma 17:25
Yolsuzluk olaylarını sağır sultan duydu. İsim isim her şey var ortalığa saçılmış. CHP ye oy veren insanlara yazık. Bu kadar alani ve yüzsüzce nasıl yapılmış. İddaların yüzde biri doğruysa vah ki vah.
 Hak Hukuk Adalet
 6 Ocak 2021 Çarşamba 14:37
Aynı sorun Gaziemirde de olabilir CHP yetkilileri biran önce müdahale etmeli yazık oluyor partiye ve seçmenlerine CHP den bir gurup meclis üyesi Akpli meclis üyeleri ile işbirliği yapıp Belediye Başkanını zor durumda bırakmak için çalışıyorlar lütfen yetkililer bu tip CHP li üyeleri biran önce partiden temizleyin yoksa cok gec olacak Gaziemir kaybedilecek
 Bahtiyar Öztürk
 6 Ocak 2021 Çarşamba 11:06
Menemende ikamet eden ve CHP’ye oy veren bir vatandaş olarak gördüklerimi yazmak istedim. Öncelikle Serdar Aksoy’a operasyon yapılmadan önce İl başkanı tarafından müdahale edilmesi partinin kurumsal kimliğini korumak adına yapılan doğru bir işti. Başkan vekili için önerilen Deniz hanım da doğru adaydı çünkü ön plana çıkan başka bir isim maalesef yok. Meclis üyeleri partiyi satmayı göze aldıysa bunun önüne geçemezsiniz. Asıl soru Aksoy’un adaylaşmasına doğrudan etki eden Tunç Soyerİbb yapısı ve Deniz Demir ne gibi öz eleştiride bulundu? Ya da Urla adayı Burak Oğuz’u refere eden daha sonra PM olarak ödüllendirilen Rıfat Nalbantoğlu bir hata yaptığını düşünüyor mu?
 can can
 6 Ocak 2021 Çarşamba 09:09
chp silkelenmezse ilk seçimde iyi parti ve deva'ya kaptıracağı kendindeki emanet oylar nedeniyle yüzde 17-18'lerde patinaj yapar. partide ideoloji yok, duruş yok, tutarlılık yok, yıllarca laiklik dediler, fikri sağlar doğru bir şey söyledi, ilk tepkiyi partisinden aldı, peki chp kimden oy alacak?
 Kerim
 6 Ocak 2021 Çarşamba 02:45
Deniz Yücel bir koltuk uğruna tüm İzmir’i yaktı Genel Başkan yardımcılarıda tüm ülkeyi ne beklenirki bunlardan 25 yıldır böylesi görülmedi.nerdesin Aziz başkan nerdesin adam tüm komlolora rağmen 397 yıl yargılandığı davadan aklandı.Bunlarda siyaset yapıyorum il başkanlığı-il Başkan yardımcılığı-genel Başkan yardımcılığı yapıyorum diye böbürlensinler.Siz kim bu koltuklara oturmak
 Ali
 5 Ocak 2021 Salı 23:36
Menemen Belediyesi Başkanvekilliği seçimi sonrasındaki kura çekimine ilişkin yargısal süreç tam bir hukuki garabettir. Sonrasında Valilik makamının idari tasarrufu da oynanan oyunun ikinci perdesidir. Tek bir soru sormak gerekir; Kura çekimi sırasında hiçbir ihtirazi kayıt koymadan kura çekimine katılanlar sonrasında neden itiraz ederler .Yanıtı yine biz verelim; Yargı sopasıyla Menemen Belediyesi’ni gasp etmeye çalışmaktadırlar. Şaşırıyor muyuz? Elbette hayır! Milli iradeyi yok sayan kayyumcu bir iktidarın rutin icraatlarından biridir Menemen Belediyesi özelinde yaşanan. Deniz yücel parti içi ve dışı bir çok etkene rağmen Menemen ‘deki duruşu ile kamuya zarar veren kim olursa olsun gözünün yaşına bakılmayacağını icraatı ile ortaya koydu..??????????
 Cem koç
 5 Ocak 2021 Salı 23:28
Öncelikle 55 bin seçmenin CHP kurumsal kimliği altında verdiği vekalete ihanet eden sözde meclis üyeleri gün gelecek devran dönecek Menemen halkına hesap verecek bu biline,... Aday belirleme sürecinde bu günleri menemen ilçesine yaşatan insanlar Deniz Yücel ''in duruşu olmasa idi daha büyük bir hezimet ile partiyi karşı karşıya bırakacaklardı.. Sıkıntılar yaşandı doğru ama bu sürecin en doğru hamlesini yapan kişi il başkanı idi.. Oylama ve kuraya itşraz etmeyip şerh koymayanlar tebrik ettikten sonra her türlü entrikaya rağmen ele geçiremedikleri belediyeyi hukuk yolu ile ele geçirmeye çalışıyor lar.. Etik olsalar aday bile çıkarmamaları gerekirdi..
 Menemen örgüt
 5 Ocak 2021 Salı 23:28
Sayın il başkanı süreci gayet iyi yönetmiştir il başkanımızın bu konuda hiç hatası yoktur sorgulanması gereken oy vermeyen Meclis üyeleridir il başkanımız aday süreci ve seçim sürecini gayet iyi yönetmiştir en doğru adayla seçime gitmiş ve yapılması gereken herşeyi yapmıştır bu sürecin tek suçlusu partisine ihanet eden Meclis üyeleridir
 Seyrekli Ulaş
 5 Ocak 2021 Salı 22:28
İstanbul seçimlerinde olduğu gibi istedikleri olana kadar seçimi iptal edip duracaklarmı....
 Nilüfer
 5 Ocak 2021 Salı 22:13
Deniz Yücel değilde başka bir il başkan olsaydı Menemende yaşananlar yıllarca İSKİ skandalında partinin yaşadığı sıkıntıların yaşanmasına sebep olacaktı kararlı ve parti ahlakına yakışan tavırla partinin Menemen‘de itibarini kurtaran insandır deniz Yücel çıkarsız menfaatsiz ülkemin geleceğini düşünen bir insan olarak kendisine teşekkür ediyorum..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz