MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Neşeli bahar kuzuları
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
15 Mayıs 2021 Cumartesi

Neşeli bahar kuzuları

X, Y, Z kuşağı mensubu değilseniz, illa ki hatırlıyorsunuzdur...

Çıngır çıngır zil sesiyle başlayan heyecanla beklediğimiz teneffüsler vardı.

Akabinde sınıfların kapılarından sel gibi fışkıran siyah önlüklü bızdıklar, merdivenlerde alabildiğine itişip tozu dumana katar...

Ağıldan salınan bahar kuzuları gibi çılgın bir neşeyle bahçeye fırlardık.

Kimin neden o tarafa koştuğu, bu tarafa sıçradığı, neden çığlık attığı, bağırdığı ya da güldüğü bilinmezdi.

Sınıfa tıkılı, sıkılmış çocuklar olarak tüm delirme hakkımızı kullanır, kan ter içinde koşuştururduk.

Okul bahçesi siyah önlüklü çılgın çocukların enerji patlamasıyla rengarenk olurdu.

Teneffüs zili demek oyundu, temiz havaydı, bahçeydi, eğlenceydi, arkadaştı, gülmekti, sohbetti.

Yani yaşadığını hissetmek, özgür olmak, o içten gelen en kıymetli hazinemiz çocuk coşkusunu alabildiğine yaşamaktı.

***

ESKİ fotoğraf albümünde yaralı bereli dizlerimizi görünce hatırladığımız o yıllardan bahsetmek gerekirse...

Üstüme her zaman büyük gelen kapişonlu paltom, kolalı beyaz yakam, kenarlarına kırmızı kalemle süsler çizdiğim okul defterim, tuhaf kıyafetler giydiğimiz ve adımlarını hiçbir zaman  ezberleyemediğim ront gösterileri, ilk mandolin konserim...

Bir de ilkokulda yediğim çıtır gevreklerin lezzetini unutamam.

Fevzi Özakat İlkokulu’nun kantini ne büyük gelirdi gözüme.

***

TENEFFÜSTE  gevrek, gazoz almak meşekkatli bir maceraydı.

Biraz itiş kakışlı sabırsız kantin önü bekleyişi...

Alüminyum tepside dizili gevreklerin içinden gözüne kestirdiğin birkaç çıtır gevrek...

Siyah önlüğün cebinde güzel kız suratlı 25 kuruşluk madeni parayı kontrol şıkırtısı.

Sıranın sana geleceği anın uzaması, diğer çocuklarla birlikte elini sallayıp para uzatarak bekleyişin...

Sonunda kantincinin seni görmesi, rastgele seçtiği ama şanslıysan iyi pişmiş hatta üstü bir miktar yanık gevreklerden birini uzatışı.

Ploppf diye bir ses, mermer bankoya düşen gazoz kapağı ve sade gazozuna kavuşma.

Bir elde içi baloncuklu soğuk gazoz şişesi, diğer elde çocuk gürültüsünden bıkkın kantincinin uzattığı gevrek...

Kasaptan o günkü nevalesini almış kedicik misali kantin önündeki  kalabalıktan sıyrılış....

***

İLK ısırıkla birlikte gevreğin dışı ezilirken, üstteki yanık susam tanelerinin kokulu tadına karıştığı çıtır bir lezzet.

Lokma acıkmış çocuk midesine henüz ulaşmadan şekerli gazozdan alınan bir yudum.

Gevreği ıslatan sade gazoz mu, gevrek mi daha lezzetli bilinmez...

Lokmayı fazla çiğneyemeden acele bir hevesle yutarsın.

Tabii ki o zamanlar gevrekler de büyüktür senin boyuna göre, teneffüste hepsini yiyemezsin ama gazoz bir dikişte biter.

Derste gevreği sıranın altında gizlice koparıp yemeye devam...

Siyah önlüğe dökülen susamlar çocuk madalyası gibi parıldar üstünde.

Son teneffüste kantinci gevrek tepsisini banko üstüne koyar, dipte birikmiş susam yığınını sıyırmamıza izin verirdi.

İşin püf noktası sağ avcuna doldurduğun susamları, sol avcunun içine döküp diline yapıştırarak yemekti.

Dişlerinin arasında ezdiğin yanık susam dilini biraz acı yapsa da bayılırdık tadına.

Dişlerinde susam, ağzında acı, midende gazoz ve gevrekle son derse girerdik.

***

ŞİMDİLERDE ise hayatımızda covit var, zil sesi sustu, teneffüs bitti.

Hepbirlikte sıkıcı dev bir sınıfta tıkılı kaldık sanki.

Kısıtlamalar geldi, 15 günü aşkın evde kapalıyız.

Dört duvar arasında sabır sınavı veriyoruz.

Dostlardan, sevdiklerimizden, yakınlarımızdan ayrı kaldık.

Avare sohbetlerden, gülmelerden, dertleşmelerden, yarenlikten uzaktayız.

Gevrekler sohbetsiz, susamlar kahkahasız.

Hayattan uzakta bir yerde, siperde yaşıyoruz.

Ve artık hepimiz büyük bir sabırsızlıkla...

17 Mayıs’ta çalacak zil sesini bekliyoruz.

Korkusuzca yaşamak, özgür olmak, coşku duymak istiyoruz.

Oldukça ağır geçen son dersimizin teneffüsüne çıkmak...

Evlerimizden ağıldan çıkan neşeli bahar kuzuları gibi fırlamak...

Kendimizi sokağa atmak istiyoruz.

Çünkü artık çoook sıkıldık.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ahmet Aktaş
 15 Mayıs 2021 Cumartesi 14:27
Siyah onluge PODYA denirdi Salihlide.. Yıllar yıllar sonra Sakiz Adasında tesadüfen bunun Yunanca olduğunu öğrendim..
 Süreyya öngel
 15 Mayıs 2021 Cumartesi 13:16
Tamda anlattığın gibi Hanzade.Simit gazoz teneffüs ne güzel yıllardı.Birde çözemediğim matematik problemleri olmasa.Konuyu dagitmiyalim şimdi ama gerçekten sabir sınavı veriyoruz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz