MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
O meyus hikaye…
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
23 Aralık 2021 Perşembe

O meyus hikaye…

Bugün 23 Aralık…

Tarih kitapları sayfalarına, bir utanç günü olarak kaydedilen…

1930 yılının 23 Aralık günü… Menemen Olayı olarak hafızalara kazınan o acılı gün…

Devrim şehidi yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay’ın ve iki arkadaşının şeriat yanlıları tarafından katledilişinin üzerinden geçen 91 yıl…

Genç Cumhuriyet’in kalbine saplanmış o kanlı hançer…
Annemin ömrü boyunca unutamadığı, bıkmadan usanmadan anlattığı…

Benim de tekrar tekrar dinlediğim…

Elem veren, o meyus hikayeyi…

Annem yıllar önce şöyle anlatırdı...

***

Amcam Hilmi bey, Menemen eşrafından Küçük Bekir efendilerin kızı ile izdivacından dolayı Menemen’de ikamet ediyordu… 

Uzun yıllara dayanan evliliklerinde bir evlat sahibi olamadıkları için çocuk özlemini bana olan düşkünlükleri ile gideriyorlardı…

Ben de, üç yaşında kaybettiğim anne kokusunu yengemin şefkatli kollarında uykuya dalışlarımda buluyordum… 
Amcam sık sık Karşıyaka’ya gelir, beni alır Menemen’e götürürdü… 

Bilhassa da yaz aylarında… 

Tren şen şakrak çığlığı ile dumanını savura savura, uçsuz bucaksız  üzüm bağları ile çevrili zümrüt yeşili Menemen ovasına vardığında…

Tarifi mümkün olmayan bir sevinç kaplardı yüreğimi… 
Bayılırdım… O evin her köşesine sinmiş, tevekkül ve sabrın harman olmuş o havasına…

Dokuz yaşlarındayım… Cumhuriyet Mektebi üçüncü sınıfında…

Okullar tatil olduğu için bu sefer kış mevsiminde gelmiştim Menemen’e… 
İstasyon yakınındaki o sevgi dolu evdeydim yine…
Yine… Bu güzel evin her köşesi adeta bana aitti… 

Yine… Her istediğimin yapıldığı gönlümce zamanlar geçirecektim…
Odaya yayılan mis gibi kızarmış ekmek kokusu ile kahvaltımızı yapmış…

Neşe içinde okul şarkılarımı mırıldanarak, bu sıcacık odanın penceresi önündeydim…
Yengemin elleri ile diktiği bez bebeğimle oynuyordum kanepenin üzerinde… 
Kalın duvarlarla örülü evin geniş  pencere içleri bu evin en sevdiğim köşesiydi… 
Üstünde oturduğum ve sırtımı dayadığım bir minder ile kurulduğum tahtımda…

Sokağı seyre daldığım sırça köşkümdeydim yine… 
Çıtır çıtır yanan sobanın sıcaklığı ile dışarının soğuk havasının oluşturduğu camdaki buğular üzerine yazılar yazıyor, bir takım şekiller çiziyordum gönlümce… 

Derinlerden gelen ve  bir uğultu şeklinde yükseldikçe yükselen ve de gittikçe yaklaşan seslere dikkat kesildim… 
Fırlattım bez bebeğimi elimden kanepenin üstüne…
İyice sildim camdaki buğuları, entarimin kolları ile..
Bireyce yaklaştım pencereye, cama dayadım burnumu…

Yeşil sarıklı, cübbeli  adamlar sarmıştı sokağı…
Biteviye değişik sesler çıkararak, gittikçe çoğalıyorlardı…
En öndeki adamın elinde bir sırık, sırığın tepesine iple bağlanmış bir insan kafası vardı…

Yengem hızla odadan içeri girerek beni pencereden indirip bahçe tarafına bakan arka odaya götürdü… 

Şapka diyorlardı adamlar, fes diyorlardı da… Başka bir şey demiyorlardı…

Şapka giyen kafirdir diyerek muttasıl bağırıyorlardı… 

Karşıyaka’da… Bir bayram sabahında… Hem de çocuk bayramında Famaçuka fotoğrafçısında çektirdiğimiz…

O çok sevdiğim fotoğraf geliverdi gözlerimin önüne…

Babam, ağabeylerim ve ben…

Hepimiz de başımızdaki cedit yeni şapkalarımızla nasıl da sevinçle poz vermiştik halbuki…

Şapka giymek… Günah ve yasak mı diye soruyordum ağlayarak…

Anlatamayacağım kadar çok ok korkmuştum… Yengemin sabun kokulu göğsüne gömdüm başımı saatlerce hıçkırıklara boğuldum… 

O günden sonra…

Her gece, uykularımı haykırışlarla bölen, kendi sesimle uyandığım o gecelerde…

Biteviye o insanları gördüm, yıllar yılı rüyamda ben…

Çok korktum, hep korktum gericilikten ve gericilerden…
Büyüdüm, yetişkin oldum, aklım suya erdikçe…

ATA’mı daha bir anladım daha bir sevdim. Anladıkça anlattım gücüm yettiğince…

Lakin… Sonraki zamanlarda… Menemen’e her gidişimde…

Kara tren çığlık çığlığa ile yol alıp , o günkü hüzünle durdu da istasyonda…

Ben… Hep yüreğimde hissettiğim o günkü korku ile…

Bir an evvel geri dönme isteği ile oturdum…

O geniş duvarlı, dantel perdeli pencerenin önünde…

Gözlerimden kat’a gitmeyen…

Sırığa bağlanmış, o kan revan içindeki kesik baş…

Ve peşi sıra bağırışan sarıklı, cüppeli öfkeli bir güruh…

Hani soruyorsunuz ya bana…

Neden hep bağırıyorsun, geceleri uykunda sen anne? diye…

Yaşım sekseni aştı da… Ben bu korkuyu bir türlü aşamadım…

Bundandır sebep, benim güzel yavrularım…

Size hep o anlatıp durduğum…

Uykularımı bölen o haykırışlarımdadır…

Yobazlığa ve irticaya karşı size hep o anlatıp durduğum...

Uykularımı bölen o bütün korkularım...

***

Cumhuriyet’in aydınlığında yaşanacak yılların idrak ve  temennisi ile… 

Sarıkamış'tan Menemen'e...

Edirne'den Kars'a kadar...

İstiklal uğruna donarak, yanarak, başını vererek..

Canları ile, kanları ile bizlere ikbâl hazırlayan...

Şehitlerimiz… Ecdadımız...

Aziz hatıranıza; daimi saygı ve minnetle…

Ruhunuz şad olsun…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Müesser Kırımlı
 31 Aralık 2021 Cuma 12:03
ALİAGAda 1977 o yıllarda lise olmadıgı icin Menemen lisesinde okudum..O yillara kadar Kubilay olayıni yanliş ögrenmistim Menemenliler yaptı diye anlatıliyordu hatta rahmetli agbim Anneme Askerde Menemen yazmadım adrese Direk Aliaga izmir Burada Menemen adi gecince cok kiziyorlar diyordu Lise yillarında Bu vicdansız cahillerin Manisadan gelenler oldugunu ögrendim.. Lise yıllarımdan1977 yıllarından beri her yıl Kubilay ve sehitşehitlerimizi anmaya giderim onların CUMHURİYET VE VATANIMIZ İÇİN Gencecik canlarını verdiklerini şükran ve dualarla anarım..Benim OĞLUMda 23 aralık doğumlu her doğum gününde KUBILAYLAR ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ .Bir KUBİLAY ÖLÜR VATAN SEVDALISI BİN KUBILAY GELIR..YOBAZLIGA VE CEHALETE Karşı mücadeleye devam...
 Müfide saykam
 31 Aralık 2021 Cuma 10:56
Kubilay ''ın katledilişi hepimiz için utançdır. Eğitim sisteminin imam hatip dayalı olması şiddeti tekrar öne çıkardı. Yazınız duygu dolu, umarım yeni yılda yanlışlardan dönülür.
 ayfer altay kucukgirgin
 26 Aralık 2021 Pazar 03:33
ihsancim çok duygulandim bu olay hep içimde bir yaradır ellerine sağlık selamlar
 Nergis Ardanıç
 25 Aralık 2021 Cumartesi 10:15
İhsan Hn.cım Kubilay’ın nasıl katledindiğini çok küçük yaşımda annemden dinlemiş ve olayları baştan sona sanki ezberlemiş gibi hiç hafızamdan silinmedi …(annem doğma büyüme Menemenlidir) Ellerinize sağlık İhsan Hn.cım.
 LemanAkkan
 24 Aralık 2021 Cuma 12:52
İhsanım muhteşem anlatımınla annenin Kubilay travması yüreğimi dağladı Ecdadımızın neler çektiğini Cumhuriyetin nelere rağmen kurulabildini gözler önüne sermişsin hepsinin ruhu şad olsun Nurlar içindeolsunlar Selam ve sevgilerimle
 Gülay Gültek
 24 Aralık 2021 Cuma 00:36
Ecdadımızı saygı ve minnetle anmamızı sağlayan,her satırında değişik duygular uyandıran güçlü kalemine sağlık İhsancım.
 İpek özçelik
 23 Aralık 2021 Perşembe 20:17
Menemen olayını bildiğim halde senin yorumundan okumak inan çok daha fazla içime dokundu kalemine sağlık arkadaşım
 Nigar Yerebasmaz
 23 Aralık 2021 Perşembe 19:29
İhsan hanım yine yaşanmış ibretlik bir hikaye.. Travma yaşamak dedikleri bu olsa gerek,kaleminize sağlık. Bu vatanı bize bırakanlar ve o acıları görenler huzur içinde uyusunlar…
 Enver Olgunsoy
 23 Aralık 2021 Perşembe 19:23
Ne buyuk bir travma bir cocuk icin..Asla da unutulmamis bu kadar detayi ile soz ettigine göre..Irtaca her zaman bela olmustur insanligin basina.Hele bunu din adina yaptigini şöylemiyorlar mi,insanin aklini basindan alirlar..Işıklar icinde uyusun Kubilay imiz..
 Berrin Yağcı
 23 Aralık 2021 Perşembe 18:29
Ne acılar yaşandı ne canlar gitti Vatan uğruna ruhları şad olsun. Bu olaya hele bir de çocuk yaşta tanıklık etmek çok acı boğazım düğümlendi okurken
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz