MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Savaştaki barış
Engin ÖNEN
YAZARLAR
31 Ağustos 2022 Çarşamba

Savaştaki barış

Büyükşehir Belediyesinin “Barış” afişleri, bir hafta boyunca siyasetin gündemini oluşturdu. CHP içinden, İttifak içinden ve tabii ki MHP’den sert tepkiler geldi. Ardından İzmir CHP örgütü ve ilçe belediyeleri “Zafer” temalı afişlerle durumu dengelemeye çalıştılar.

Derken, “Barış” afişleri kaldırılamaya başlandı. Ve bu defa Barış’ın yerine, “Demokrasinin İkinci Yüzyılı” afişlerine ağırlık vermeye başladı Tunç Soyer.

Bu süreç içinde bende çok farklı duygular oluştu doğrusu. Samimi birkaç cümle ile ifade etmeye çalışayım.

Ben Tunç Soyer’in Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasını uzun süre tüm benliğim ile istedim. Bunun için elimden gelen desteği sağlamaya çalıştım. Ankara’da ve İzmir’de. Sonra aday ve ardından da başkan oldu Soyer. Fakat Başkan olunca birçok konuda desteklemekte zorlandığım girişim ve açıklamaları oldu.

Kültürpark’ta yapılaşma, Çankaya’ya gökdelen dikilmesi, Çeşme projesi ilk aklıma gelen örnekler. Bu konularda gerek yüz yüze ve gerekse yazışmalar yoluyla hep düşüncelerimi/itirazlarımı söyledim.

Oysa ben Soyer’i desteklerken, iki önemli vizyona önem vermiştim. Ekolojist ve Barışsever. Hatta üyesi olduğumuz Ege’de Barış ve İletişim Derneği’nde bir dönem O başkan, ben de başkan yardımcılığı bile yapmıştım.

Profesyonel siyaset içinde değilim. Ama daha önce zaman zaman yerel siyaset süreçlerinde ve çeşitli adaylık mücadelelerinde bazı arkadaşlarımı desteklediğim oldu. Hep kaybeden tarafta olmuştum. İlk defa benim de tarafım (düşünce ve vizyon anlamında) kazandı diye sevindim. Ama sonra da şöyle düşünmeye başladım. Ben bu defa kazanan tarafta kaybettim. O zaman sorun bendeydi.

Tunç Soyer’i yürekten destekleme fırsatını “Barış” afişlerinde buldum. Kendisine de bildirdim ve ard arda yazılar yazıp, paylaşımlar yaptım. Bu defa da baskıya dayanamadı, Barış’tan vazgeçip “Demokrasi” afişi kullanmaya başladı diye düşündüm doğal olarak. Çünkü 1922 demokrasi ilanı veya başlangıcı değildi.

Neyse ki hem Fuar konuşmasında hem de 30 Ağustos töreninde, makul gerekçelerle bu afişleri savunan konuşmalarına tanık oldum. Hatta İl Başkanı Deniz Yücel’in de bu yöndeki ifadeleri memnuniyet vericiydi doğrusu.

Savaş, düşman, zafer, demokrasi ve barış gibi kavramların kullanımında bazen kavram kargaşaları yaşanabilmektedir. Siyaset parti ayrımı olmaksızın hamasete dayanınca bu kaçınılmaz oluyor.

Atatürk bir asker/komutan. Savaş uzmanı ve ömrünün büyük bölümü cephelerde geçmiş. Ama aslında onun barış anlayışı bir slogandan öte hayat felsefesi olması bir şans aslında. Örnek o kadar çok ki… Ama beni en çok etkileyen olaylardan biri cephede Yunan Ordu Komutanı Trikupis’in esir düştüğü olayda yaşananlardır.

Halide Edip Adıvar tarafından aktarılan bu olay aslında muazzam bir film sahnesi olmalıydı. Oldu mu bilmiyorum. Belgesel veya kurgusal olarak. Şimdi Atatürk değil de başka biri yapsa, Yunan sevici yaftasını yiyecek kadar nazik ve barışsever bir sahnedir bu.

Detayları ve daha doğru ifadeler Adıvar’dan (Türkün Ateşle İmtihanı) okunabilir. Esir düşen Trikupis’i Atatürk’ün huzuruna getirilir. Atatürk, Onun elini sıkarken teselli edici cümleler kurar. “Çok başarılı komutanlar da esir düşebilir, içiniz rahat olsun, siz elinizden geleni yaptınız” der.

Sigara tabakasını açıp, Trikupis’e uzatır ve ardından kahve ikram eder. Sohbet Fransızca devam eder. Sonunda Atatürk, “Komutan bir isteğiniz var mı?” diye sorunca, Trikupis, “Eşim İstanbul’da ona durumum hakkında bilgi verilirse memnun olurum” der. Atatürk, “Siz hiç merak etmeyin ve burada kendinizi esir olarak değil misafir olarak görün” diye karşılık verir…

Daha sonra 1951 yılında Hıfzı Topuz, Atina’da Trikupis ile yaptığı röportajda bu olayı doğrulatır.

Bu an ve diyaloglar, bana tarihsel bir belgeden ziyade, bir film sahnesi gibi gelir. Öyle bir yeteneğim ve imkanım olsaydı, sırf bu sahneyi çekmek için bir film yapardım.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz