MENÜ
İzmir 12°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Sonra yaparım hastalığı
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
4 Şubat 2023 Cumartesi

Sonra yaparım hastalığı

Müzik Önerisi: The Lazy Song – Bruno Mars

Küçücük bir çocuğun hayatının ilk zamanlarında aklına ve lügatine giren, tüm dinlerde en büyük günahlardan biri sayılan, manevi veya fiziki ilgisizlik diye tanımlanan, uyuşukluk ve üşengeçlik haliyle bütünleşen ve miskinlik kelimesi ile de nokta konan çağımızın hastalığı Tembellik.

Covid sonrası alışkanlıklarımız değişti farkındayız elbette, ancak evde geçen hapis ve izolasyonda “sonra yaparım nasılsa” mitine fazlaca sarılmış gibiyiz.

Ufak bir istek, talep ya da ricaya vakit var, yaparız, acelemiz yok tamam o iş bizde diyerek cevap alınması beni biraz geriyor.

Neden şimdi değil?

Yapılması için neyi bekliyoruz?

Yaparız, geliriz, oluruz, ederiz, hallederiz gibi geniş zamana yayılan eylemlerin sonuçlarını beklemek çok sıkıntı değil mi?

Mesleki deformasyon nedeniyle zaman yönetimi konusunda gereğinden fazla hassas kişilerle gereğinden fazla uzun çalıştım. Saatler hatta dakikalarla ciddi para kayıplarına tanık oldum. İçimdeki saati mesleği bıraktıktan sonra da pek yavaşlatamadım.

Sanki yavaşlarsam uyuşacaktı bedenim.

Yavaşlarsam eğer, atalet ruhumu saracak üşengeçliğimle tanışacak ve bir sonraki eyleme geçişte Türkçemin geniş zamanı beni de esir alacaktı.

“Yaparız!”

Tembellik yapabilecekken, eyleme geçebilecek güç ve yeteneğe sahipken efor sarf etmede isteksizliktir. İstemezsin, beynin almıştır komutu. Vücut kimi dinler peki, karşındakini mi kafanın içindekini mi?

1930’lu yıllarda öğrenciler arasında yapılan araştırmalarda öğretmenler tembelliği yetenek eksikliği olarak tanımlamışlar mesela.

Tembellik bir yetenekten yoksun olmak mı? Yoksa tembellik bir seçim mi?

Tembellik bir motivasyon eksikliği mi? Bir hastalık mı?

Yoksa tembellik vazgeçilmeyen bir alışkanlık mı?

Psikoloji bilimine göre tembellik alışkanlıktan öte bir ruh sağlığı sorunu. Öz benliğine saygı duymaması, disiplin ve özgüven eksikliği, inanç ve ilgi, isteksizlik, etkinlik ve aktiviteye karşı uyuşukluktan kaynaklandığı ifade ediliyor. Buna ilave kararsızlık ve oyalanmak da bu belirtiler arasında yer alabiliyor.

Sosyolojik olarak bakıldığında tembellik yokluğun yoksulluğun başarısızlığın nedeni. Çalışmayan kazanamaz, elması kızaramaz, varlığa ulaşamaz. Tembellik insanın ruhunu ele geçirir. İçten içe daha işe yaramaz hale getirir. Aynı işlemeyen demiri kendi pasının mahvetmesi gibi yavaş yavaş esir eder tembellik insanı.

Tembellik ağır ağır bünyeye hükmettiğinde, herhangi başka bir meşguliyetten daha çok doldurur yaşamı…Böylece kölelik başlar, tembellik köle eder kendine…

Tembelliği anlatan çokça söz var atalarımızdan gelen…Bazen düşünüyorum da yaygın bir hastalık mıydı bu geçmişten bulaşarak bizim zamanlara ulaşan…

Nasihat istersen tembele iş buyur.

Tembele bulut dahi yük olur.

Tembele kapıyı ört demişler, yel eser örter demiş.

Çalışmak ekmek, tembellik kıtlık getirir.

Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp…

Gelelim sonra yaparımcılara…İşin ertelenmesi, sonraya ötelenmesi o işin bereketini kaçırıyor. Bir iş şimdi yapılmadı mı, daha sonra yapmak daha pahalıya patlıyor. Herkes çok yoğun, herkes çok çalışıyor ama nedense işler hiç zamanında bitmiyor. Yoğunluk süsü ile bezenmişler ve -mış gibi yapanlar ordusu memleketin çoğunluğunu oluşturmaya başlıyor. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor işine bakıyormuş gibi yapıyor.

Bıkkınlık, yılgınlık, tembellik giderek ruhumuzu sarıyor. Çalışırsak da bi şey olmuyor çalışmayınca da inancı tırmanıyor. Tehlikeli bir virüs bu, üretmemiz gerekirken çalışmamız gerekirken ülke olarak en fazla kalkınmaya ihtiyacımız varken çalışanların sayısı çalışmayanları artık besleyemiyor.

Üretmek hangi yaşta olursak olalım…

Çalışmak, işe yaramak, senin de çorbada tuzun olduğunu bilmek…Yorgun düşsen de ruhun da tatlı bir huzur, vicdanın da bir tüy hafifliği.

Tembel insanlar az çalışıp çok kazançlı olmayı düşünürler, kazançlı olanlar ise çok çalışmalarına rağmen tembellik yapıp yapmadıklarını…

Tembellikten kurtar yakanı…

Çalış ve güven…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ömer ÖZÜTEMİZ
 4 Şubat 2023 Cumartesi 13:07
Karadağ ( montenegro) tembellik Anayasası (!) 1- insan yorgun doğar, dinlenmek için yaşar. 2- yatağını kendini öper gibi öp. 3- geceleri uyumak için gündüzleri dinlen. 4- çalışma, çalışmak öldürür. 5- dinlenen birini gördüğünde ona yardım et! 6- çalışabildiğinin en azını çalış, mümkünse işi başkasına yaptır (itele). 7- gölgeler kurtuluştur, dinlenmekten kimse ölmez (tarlada çalışanlar için). 8- çalışmak ölüm getirir, çalışarak erken ölme. 9- olur da çalışma isteğin gelirse, otur, bekle göreceksin ki geçecek. 10- yiyen birini görünce yanaş, çalışanı görünce uzaklaş, rahatsızlık verme.
 Ömer ÖZÜTEMİZ
 4 Şubat 2023 Cumartesi 13:04
Son 10 yılın kelimesi.. “ bakarız”.. bende de son derece olumsuz izlenim bırakıyor. En önemli nedeni tembellik ve umursamazlık.. bir de kişi sizin isteğinizi hemen yapar ise yaptığı makbule geçmeyecek. Ondan dolayı yavaş yavaş sizi sinir ederek yapacak. Çok önemli iş çünkü yaptığı iş! İlla ki bakacak! Baktıracak! Şahsen bakarız denildi mi mutlaka bir şekilde kendim yapmaya çalışıyorum. Kimseye de bakarız demiyorum!
 Beril bayman
 4 Şubat 2023 Cumartesi 10:58
80 yaşındayım ufak bir tepsım var 10 tane pğaça sığar bir tencerem var 2 karnıyarık sığar yapma diyorlar yapıyorum örme nakış yapma diyorlar yapıyorum yapmaz isen kendimi bitmiş olarak görürüm kendimi bilmece kitap kurduyum kadın tut beraber çene çalar yalnız kalmazsın diyorlar ben tembel değilim elim ayağım tutana kadar kafam çalışana kadar böyle yaşamak güzel 5 kitap yazdım otobiyografi onları bir kenara koydum şimdi böyle oyalanıyorum seni öptüm keşke bunları çok kişi okusa ben hep arkadaşlarıma yolluyorum uazılarını
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz