MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'Gamzeli'ye veda!
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
23 Mart 2024 Cumartesi

'Gamzeli'ye veda!

Biz O’nun önce…

Gamzelerinde kaybolduk…

Sonra…

Gülen gözlerini keşfettik…

Bizim yaştakilerin…

Tam da…

Başımızda kavak yellerinin estiği zaman diliminde…

Çıkıvermişti karşımıza…

Nasıl da bi’duru güzellikti, O’nunki…

Ah, o gamzeler yok mu, o gamzeler…

Adeta…

Tanrı marifetiyle kalemsiz duru güzellik…

Ve o güzelliği tamamlayan…

İri ela gözler…

Laf aramızda…

Hafiften boy sıkıntısı vardı ama ne gam…

Yeter ki…

O gülsün…

Gamzeleri rüyalarımızı süslesin!

O günler…

Gamzeli bi’gülüşe…

Ömür adayanların günleriydi…

***

Bana sorarsanız…

Asırlık Yeşilçam’ın…

“En güzel gülen yıldızını kaybettik!”

Sessiz, sedasız lanımızdan uçuverdi bulutların üstüne…

Üç kez yendiği amansız hastalığın pençesinden…

Dördüncü kez kurtulamadı…

***

Ha’di gidelim biraz gerilere…

“Doktor Civanım”ın Sümbül’ü…

“Mahkum”un Hemşire Ayşe’si…

“Ortadirek Şaban”ın Bahar’ı…

“Kanlı Nigar”ın Lebibe’si…

“Fakir Milyoner”in Ayşe’si…

“Melek Yüzlüm”ün Melek’i…

Nasıl unutabiliriz?

Şimdi eski filmlerine rast gelir de izlerken…

Her defasında…

Kalbimizden dudağımıza uzayıp gelen bir “Offf…” çekeceğiz…

Aslında…

Türk Sineması da…

Şahane bir yıldızını kaybetti…

Onlar da farkında…

Biz ne yapacağız?

“Gamzeli Güzeli” eski filmleriyle anacağız…

***

“Gamzeli Bahar”…

11 Ağustos 1962’de İskenderun’da gözlerini dünyaya açtı…

Dört çocuklu klasik bir memur ailesinin büyük evladıydı…

Dikkat çeken bir kızdı Bahar…

Ha’ni derler ya…

“Bi’bakan bi’daha dönüp bakardı!” diye…

Aynen öyle…

Büyüdü… Serpildi… Güzelleşti…

Ajanslardan oyunculuk teklifleri gelmeye başladı…

Oysa…

Bahar, henüz lise öğrencisiydi…

Annesi karşı çıktı ama ömrü yetmedi…

Bahar o günleri anlatırken…

Gözleri yaşlar içinde hep şöyle derdi:

“Hayatımdaki en büyük eksiklik annesiz büyümekti!”

***

Şans meleği…

Omzuna dokunmuştu bi’kene…

Henüz 16 yaşında hayatının fırsatını yakaladı…

70’li yılların sonuydu…

Ve…

Hayatının fırsatı önündeydi: “Gamzeli Güzel”

Bir şampuan reklamında oynayacaktı…

“Elidor” reklamı…

O’nun kamerayla tanıştığı…

Ve aslında…

“Merhaba şöhret!” dediği

Gün olarak tarihe geçti…

Herkes…

“Aaa, bak… Elidor’daki kız…” diyerek O’nu işaret ediyorlardı…

Oysa…

Kendisi bile hayal edemiyordu bir TV reklamı ile…

Ortalığı sarsacağını!

***

O sırada…

Fotoroman sektörü kraldı…

Barış Manço, ilk kez bir fotoromanda görünecekti…

Bildiniz…

Diğer başrolde Bahar Öztan vardı…

Fotoromanı bitirdi…

Anında merhum Hulisi Kentmen’le…

TV için…

“Lezzo” reklamında kamera karşısına geçti…

***

Tahmin ettiniz, tabii…

TV reklamlarının vazgeçilmez “Gamzeli Güzeli” için…

Yeni bir rota belirlendi…

Yeşilçam, artık O’nu bekliyordu…

Henüz 17 yaşını bitirmek üzereydi…

Aram Gülyüz’in yönettiği…

“Şaşkın Milyoner” filminde buluverdi kendini…

O’nu bitirdi…

“Kanlı Nigar”ın setine koştu…

Fatma Girik’le başroldeydi…

Rüyada görse inanamayacağı bir rota tutturmuştu…

Arkasından…

Şansların en büyüğünü yakaladı…

Kartal Tibet’in yönettiği…

“Doktor Civanım”da…

Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Ali Şen ve Reha Yurdakul ile…

Kamera karşısına geçti…

Ve…

Ardından gelen

“Gamzeli Bahar”

Artık “Türkiye’nin Gülen” yüzü olarak…

Kayıtlara girmişti bile…

***

Şimdi şaşırma sırası hepimizde…

Sesi çok güzeldi…

Şarkıcılığı denemeye karar verdi…

Melahat Pars'tan Türk Sanat Müziği dersleri aldı…

Bülent Ersoy ve Seda Sayan'ın kadrosunda sahneye çıktı…

Mimar Yavuz Çolak ile tanıştı; dünya evine  girdi…

Ne var ki…

O izdivaç uzun ömürlü olamadı…

20 yıl önce Amerika’ya yerleşti…

Miami'de altı yıl yaşadı…

Vatan hasretiyle geri döndü...

TV dizileri son moda olmuştu…

“Aşk Kapıyı Çalınca” ve “Görgüsüzler”

Dizilerinde oynadı…

Butik Otel işletmeye başladı…

Yakalandığı hastalığı biliyor ve mücadele ediyordu…

Hasta olduğunu belli etmemeye çalışıyordu…

Kameralardan uzaklaşmıştı ama…

Yine de gelecek günlerinden umutluydu…

Dudağının ucundaki duygularını hiç saklamadı:

“Oyunculuk gençlikte kaldı… Gençlik bir kere gelir geçer ve bir daha geri gelmez… Hastalık geçti, gitti… Allah bunu düşmanıma bile vermesin…”

Bu sözler…

Gazetecilere verdiği son duygu buketi oldu…

Kanseri üçü kez yenmişti ama…

O melun hastalık O’nu almaya kararlıydı…

Örceki gün…

Türkiye’nin “Gamzeli Güzel” yıldızı…

Size… Bize… Hepimize…

Veda edip, ayrıldı…

Ölüme en yakında olduğu zamanda bile…

Gülümseyecek kadar duyarlıydı…

Gençliğimizin…

En tatlı, en şirin, gözleri gülen yıldızıydı…

“Fazla yaşamaz…” diyenlere…

İnanılmaz gücüyle örnek oldu…

Veda ederken…

Henüz 61 yaşındaydı…

Işıklarda uyusun…

Mekanı Cennet olsun…

Nokta…

Sonsöz: “Siz istediğinizi yapın, yukarısı neyi isterse o oluyor… Başımız sağ olsun… Bu hayatın bir döngüsü… / Yiğit Çolak – Bahan Öztan’ın oğlu…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz