MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aziz Bey’in sözleri 'Da Vinci şifresi' gibi
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
14 Mayıs 2018 Pazartesi

Aziz Bey’in sözleri 'Da Vinci şifresi' gibi

Bornova’daki “Çocuk Dünyası”nın temel atma töreninde…

Kentin genç başkanı Olgun Atila için ne dedi?

“Bizden sonraki jenerasyonun en başarılı isimlerinden… Bir Bornovalı olarak kendisini çok yakından tanıyorum… Böyle bir değeri ülke siyasetine kazandırdığım için çok mutlu ve gururluyum… O, hayal peşinde koşmayan, gerekenleri yapan, sadece kentine hizmet etmek için yarışan bir isim…”

Abooov, biz gazeteci takımı atladık üstüne:

“Tamam, bırakıyor başkanlığı… Velihat belli, Olgun Atila’yı işaret ediyor!”

Ertesi sabah Cumhuriyet’te dobra dobra bir Kocaoğlu röportajı… Ne diyor Aziz Bey, “adaylık” sorusuna?

“Fiilen belediye başkanlığı yapan adam zaten doğal adaydır… (Aday mısın?) muhabbetinin bile olması garip… Çünkü zaten belediye başkanlığı yapıyoruz… Aday olmayacaksak açıklama yapmak gerekir… Adaysak, adayız demenin gereği yoktur… Zaten doğal mecarasında su akıyordur…”

Abooov, yine atladık bu yorumun üstüne:

“Yok canım, daha karar vermemiş belli… Zaten adayım dediğinde, kim kalkıp da (Yok arkadaş seni aday göstermiyoruz…) diyecek bu adama?”

***

Bu iş sulandı mı?

Bence hayır!

Bilakis, Amerikalı romancı Dan Brown’un eseri…

“Da Vinci Şifresi”ne benzemeye başladı…

Sahi, neden durmadan “Aday mısınız?” diye soruyoruz Aziz Başkan’a…

Kocaoğlu’nun bir prensibi var…

“İstediğini değil, istemediğini söyler…”

Bu nedenledir ki…

O’nun söylediklerine…

Bir fotoğrafı tersine çevirip izlermiş gibi yorum getirmek en doğrusu!

Bu kentin “Koca Başkanı”…

Gencecik, başarılı bir ilçe belediye başkanını övmesin mi?

Överse de…

Bu ille de “veliaht” anlamına mı gelir?

Alkışı hak edeni alkışlayacaksın…

Alkışı hak etmeyeni de kaderine bırakacaksın…

***

Aslında…

“Aday mı, değil mi?” şifresinden daha önemli…

Kırılması şart bir başka “Da Vinci Şifresi” turluyor bu kentte…

Şimdi okuyacaklarınız aynıyla vakidir…

***

Alsancak Talatpaşa taksi dolmuşlar yakında tarihe karışıyor…

O hat 60 yaşında…

Benim çocukluğumdan beri varlar…

Hala onların yolcusuyum…

Şoförler kalpten yanık…

Hislerinin tercümanı olsun diye…

Şu sıralar hep arabesk müzik yapan radyoları…

Dinletiyorlar yolculara…

İçimiz şişti ama muhabbet renkli…

Ben öndeyim, şoför yanında…

Arkadaki genç, daha Sevinç Pastanesi önünde başladı sallamaya…

“Yav bu kilitlenmiş trafik İstanbul’da yok… Ne bu hal?”

Böyle giriyorlar muhabbete…

İstanbullu filan olduğuna inanalım diye…

Şoför mal bulmuş mağribi gibi atladı:

“Kocaoğlu bizi hattımızdan ediyor… Talatpaşa’ya lastik tekerlek girmeyecekmiş…”

Çakma İstanbul’lu çaktı yine:

“Tramvay sizi böyle sıkıştırıyor di’mi?”

Şoför bastırdı:

“Tabii abicim…”

Oysa tramvay yandaki bulvardan, Şair Eşref’ten geçiyor… Talatpaşa taksi dolmuşları ile tramvay’ın öpüştüğü tek yer, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün önü… Oradaki kırmızı ışık biraz uzun yanıyor o kadar…

İstanbullu müşteri gaza bastı:

“Ekmeğinizden ediyorlar o zaman sizi…”

Şoför acıklı bir ses tonu ile…

“Taksiye çıkacağız çaresiz…”

Arkadaki müşteri bu sefer tam gaz…

“Sizin hakkınızı koruyan yok mu? Kocaoğlu’na itiraz etmediniz mi?”

Şoför kaderine razı:

“Yok abi… Bu sefer oy filan vermeyeceğiz zaten…”

Sözde İstanbullu müşteri rahatladı:

“İyi edersiniz…” dedi ve ekledi:

“Beni şu köşede atar mısın kaptan?”

***

Bu diyaloğun benzerleri…

2014 mahalli seçimleri öncesi…

Ustalıkla…

Otobüste, İzban’da, metro’da ve dolmuşlarda sergilenmişti…

Hatırlayın…

Ancak, şu anda mahalli seçim yok…

Bilakis…

“Erken Seçim” var…

Aziz Kocaoğlu, tanık olduğum olay ve benzerleri için…

İlginç bir tanımlama yapıyor:

“Naftalın kokan kara propaganda!”

***

Asıl cevaplanması gereken soru şu:

Madem İzmir yaşanası bi’kent değil… Neden bunca “beyaz yakalı” İstanbullu, “Yaşanacak şehir burası” diyerek, tası-tarağı toplayıp İzmir’e yerleşiyor?

Sonsöz: “Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme… Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime; dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme… / Mevlana…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürkan
 14 Mayıs 2018 Pazartesi 23:43
Minibüsler ve taksi dolmuşların tamamı trafikten men edilmelidir. Dünyanın hangi gelişmiş şehrinde minibüs saçmalığı var. Şehir içi toplu ulaşım belediyenin işidir , minibüs ya da başka oluşumların değil. O ekmeğinden olmasın, imar barışı ... derken şehirler yaşanmaz hale geliyor.
 gürkan
 14 Mayıs 2018 Pazartesi 14:11
İZBAN' daki sıkıntı sadece önceden alınan bloke değil, herkesin ayrı ayrı kartı olması zorunluluğu. yeri geliyor yanımdaki benim kartımdan ya da ben onun kartından basıp geçiyorduk; şimdi ise 10 lira gibi bir ücret yüklemek zorunda kalınıyor. ve tabi şehir dışından misafirin geldiğinde İZBAN'a binmek ayrı bir dert haline geldi. Bu sistem zaten sıkıntılı bir sistem iken birde bu uygulamanın gelmesi tam bir skandal! yolcunun büyük kısmı şehir içi iken uzak yerlere gidecek belli yolcudan yüksek ücret alacağım diye binleri mağdur etmek nasıl bir anlayıştır, mantıktır? Selçuk vb. yolcu havaalanı ya da Menderes' de, Aliağa yolcusu da uygun bir yerde aktarma yapsın olsun bitsin. Böyle saçmalık mı olur?
 sezarın hakkı sezara
 14 Mayıs 2018 Pazartesi 11:47
o gelen beyaz yakaların çoğu pişman . gariplerim izmire gelince rahat ve ucuz bir hayat süreceklerini zannediyorlar. Bİr tanesi BOstanlıya yerleşmiş. garibim sabah iş yerine gitmek üzere yola çıkmış. altın yol trafiğini nereden bilsin ! tabi geç kalarak işine gitmiş. 2. gün çevre yolunu kullanayım demiş. tabi durum daha iyi ama gene trafik var. birde üstüne yol uzamış.adam gene işine geç kalmış! 3.gün bakmış böyle olmayacak ben toplu taşıma kullanayım demiş izbana binmiş. tabi metrobüs kalabalagı ile karşılaşınca adam o gün pişman olmuş izmire geldiğine. şaka tabi. izmir halen daha türkiye de en yaşanılabilir kent. illaki 4.5 milyon nüfuslu bir şehrin sıkıntıları olacaktır. bunları uzun vade de bile düzeltmek sıkıntılı iken aziz kocaoğlundan mucize bekleyenleri zaten anlamak mümkün değil. aziz kocaoğlu iyi bir belediye başkanı değil ancak kötü bir belediye başkanı hiç değil. kendisinin ve ekibininen büyük sorunu. yaptıkları çok güzel işleri malesef gene yaptıkları büyük hataların kapatıyor olması! bence tramvay çok rahat ve güzel. açıkçası ben ilk başlarda sıkıntılı oldugunu düşünmüştüm ama kullandıkça sevdim ama bu sevgimi izban için yaptıkları ödeme sistemi malesef kapattı ve nefret ettirdi. halkapınardan izbana binip, ata sanayi de indim ! Bİnerken 5TL bloke ediyor. daha uzun mesafelerde 10TL falan bloke ediyor. ya bu ülke de cebinde günde 10TL ile gezen çalışanlar ve ögrenciler var. adam bu 10TL ile en basitinden bir simit pogaça falan alıp karnını doyurmak zorunda. afedersiniz ama ben izban kapısında kaçtane ögrenciye yardım ettiğimi artık hatırlamıyorum. kaçtane işçi arkadaşımızın 5TL sini tamamladıgımı hatırlamıyorum . oakdar çokki anlatamam ! aziz kocaoğlu aday olur yada olmaz! kazanır yada kazanmaz! eger yerine gelecek kişi izmirlinin gönlünü kazanmak istiyorsa yapacagı 2 şey var! ilk olarak izbanın sinyalizasyon sistemini bir şekilde belediye ye almalı! 2. olarak ta izbanın ödeme sistemi bir şiekilde değiştirilmeli. saygılar efendim.
 citizen
 14 Mayıs 2018 Pazartesi 10:20
Naftalin kokan kara propagandanın kralını sosyal medyada izmir halkı tarafından çokca takip edilen malum çevirme hesabı tarafından yapılıyor.
 Ulaşım
 14 Mayıs 2018 Pazartesi 10:04
İzmir’i de İstanbul gibi yapabilmek için !
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz