MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bayramlar çocukluğumuzdur aslında
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
29 Temmuz 2014 Salı

Bayramlar çocukluğumuzdur aslında

Bugün bayram.
Bayramlar güzeldir.
Çoğumuz çocukluğumuzu hatırlarız hemen.
Nerede o eski bayramlar diye hüzünleniriz.
Lakin farkında değilizdir.
Bayramlar eski bayramlar hala.
Güzel olan çocukluktur.
Biz bayramları değil çocukluğumuzu özlüyoruz.
Şefkatli bir elin omuzumuza dokunmasını özlüyoruz, ama dokunmuyor.
Çünkü o şefkatli eller yok artık.
Çünkü biz çocuk değiliz artık.
Çocuklarımız şefkatin peşinde.
Yıllar sonra onlar diyecekler nerede o eski bayramlar diye,
Hüzünlenecekler…
Ben aslında şunun sıkıntısındayım. Hüzünlenecek bir dünya bırakabilecek miyiz?
Bu duyarsızlıkta, bu kişiliksiz, bu menfaatçi bu yağcı gidişat içerisinde ekmek derdinde savaş kokan günler yakın gibi görünüyor.
Kahroluyoruz.
Bayramlar güzeldir.
Bayramlara seviniriz.
Ben en çok buğulu seslerle türkü yakarmış gibi dini sohbetler yaptığını sanan ama gerçekte sahne sanatçılarından daha çok gelir elde eden din adamı görünüşlü insanlardan şimdilik kurtulduğumuz için sevindim.
Turizm bölgesinde hoparlörün sesini sonuna kadar açan, ezanı salayı şov havasında, insanları yataklarından fırlatırcasına okuyan mahalle baskıcısı hocalardan şimdilik kurtulduğumuz için sevindim.
Yardımsever insanların yardımlarıyla iftar çadırlarında şov yapan siyasetçilerden kurtulduğumuz için sevindim.
Devleti sömürenlerin iftar şovlarından kurtulduğumuz için sevindim.
Asgari ücretlilerin durumunu düşünmeksizin asgari ücretler kadar bedel ödenen lüks yemeklerin Müslümanlık olarak pazarlanmasından kurtulduğumuz için sevindim.
Artık gerçek insanların yaşam dünyasına döndüğümüz için sevindim.
 
 
POLİSİN POLİSE OPERASYONU
Cemaatçi polislere yapılan operasyon bana Martin Niemöller’in O meşhur hikayesini hatırlattı.
Şöyle demişti:
Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
Yahudileri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi’de değildim.
Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
Bizim polislerin çoğu,
Askerler içeri alındığında oradaydılar.
Solcular içeri alındığında oradaydılar.
Atatürk’çüler içeri alındığında oradaydılar.
Milliyetçiler içeri alındığında oradaydılar.
Şimdi kendileri içeri alınıyor. Ses çıkaran yok.
Çünkü ses çıkaracak olanları yaraladılar, hırpaladılar, sindirdiler.
Geri kalanların zaten hukuk adalet gibi dertleri yok.
Nitekim kendilerine dokununca adaleti hukuku hatırladılar ama tersine şekilde.
Sistemi hukuklaştıracaklarına, hukuku sistemleştirdiler.
Dün askerin, Genel Kurmayın kalbine giren hakimleri alkışlayanların, kahramanlaştıranların bu gün yürütmenin parçası haline gelen sulh ceza mahkemelerinin hakimlerine söyleyecekleri laf olamaz. Olurda inandırıcı olmaz.
Ergenekon’a hiç inanmadım.
Balyoz’a, Sarıkız’a ve bilumum darbe davalarına inanmadım.
Askeri casusluk davalarına da inanmadım.
Bu polislerin casusluk yaptığına da asla ve asla inanmıyorum.
Bu bir intikam operasyonudur.
Düşmanımın düşmanı dostumdur yaklaşımı ile bu operasyona destek vermek insani değildir. hukuki değildir. vicdani değildir.
İçerde yıllarınızı çürütseniz de adalet adına bu polislere destek olmak lazım.
Burada ergenekonun, balyozun hesabı sorulmuyor.
17 Aralığın, 25 Aralığın hesabı soruluyor.
Bir düşünün isterseniz….
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz