MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bit Pazar’sız İzmir olur mu?
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
28 Aralık 2017 Perşembe

Bit Pazar’sız İzmir olur mu?

Nereden geldiyse gelmiş, dilimize yerleşmiş…

“Eskiye rağbet olsa, biz pazarına nur yağardı…” diye…

Meali şu:

“Genellikle günlük eşyaların eskisini kimse sevmez; herkes yeninin peşindedir… Bu nedenle eski eşya satılan yerlere fazla itibar olmaz…”

Kim demişse nane yemiş!

Şimdi…

“Bit Pazarları bir kültürdür” diyeceğim, gülenler çıkacak…

Umurumda değil…

***

Açın Google’u bakın…

“İzmir’de Bit Pazarı nerede?” diye başlık var…

Hatta…

“Bit Pazarı’na; otobüs, metro ve tren ile nasıl gidilir?”

Başlığı altında yol tarifi bile var…

15 milyonluk İstanbul’un…

Dolapdere, Feriköy ve Beşiktaş’taki Bit Pazarları’nda…

İnsan selini görmelisiniz…

***

Kimileri “Bit” kelimesinden uyuz olmuş…

Baba yadigarı “Bit Pazarı”na “Antika Pazarı” demeye kalkmış…

Para etmemiş…

Neden?

Çünkü “Bit Pazarı” hayatın içinden…

Düşünün artık…

Osmanlı döneminde…

İstanbul’un hem Anadolu hem de Rumeli yakalarında…

Kullanılmış veya arızalı eşyaların alınıp-satıldığı yerleşim merkezlerinde Bit Pazarları kurulurmuş…

Bizim dilimizde “Bit Pazarı” neyse…

Uluslararası adı da aynı…

İngilizler de “Flea Market” diyor… Yani “Pire Pazarı”

***

Okunmuş kitaptan tutun, eski model bir askılığa…

Don lastiğinden, taş plaklara…

Ne işe yaradığını bugün bile çözemediğiniz…

Toz içinde bir elektrik asfalyası’ndan, 100 yıllık bir fötr şapkaya…

Kömürlü ütü’den, gramafona…

Geçmiş ile gelecek arasında köprü kurarsanız eğer…

Hala kullanabileceğiniz…

Bir porselen tabaktan, sırmalı şerbet bardağına kadar…

Ne ararsanız, “Bit Pazarı”nda gözünüze takılır…

Kimi kullanılmaya hazır…

Kimi as başköşedeki duvara çatlasın millet misali…

***

“Bit Pazarcı” aslında bir esnaf değil…

Sanatkar da değil…

Olsa olsa, bu kimliğin adı…

“Zaman Tüneli”nden süzülüp gelmiş…

Eskiye saygılı “entelektüel pazarcı”dır…

Bu Pazar’ın Borsası olmaz…

Satıcı ile alıcı, ruh sağlığına şifa bu alışverişin…

“Bir Bilen” olarak tanımlanan kahramanlarıdır…

***

Dünyanın ilk bit pazarı, Fransa'dan çıkma…

Adı, “Marche aux puces”

Birebir çevirisi ile “Bitlerin Marketi”

Taaa 160 yıl önce yaratılmış…

Çoğu zaman…

Ne işe yaradığını çözemediğiniz…

Ama…

Satın almadan da rahat edemeyeceğiniz…

Eşyaların Pazarı…

Ayrı bir dünya, farklı bir curcuna…

Biraz da bildiğimiz “bit”in fiziksel yapısı nedeniyle…

Bu pazarlar hep…

“Baksan göremezsin, arasan da bulamazsın” diye anılır…

***

Çocukluğumda sabit adres…

Çankaya idi…

Sonra, sırasıyla Kahramanlar, Yeşildere ve Tepecik

“İzmir’deki Bit Pazarı”nın başkentleri oldu…

Artık onlara yer bulunamıyor…

Belediyeler de sınırları içinde onları istemiyor…

Bir kültür yok oluyor…

Yazık… Çok yazık…

 

Sonsöz: “Eski, hem güzeldir hem de kıymetli…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ilkay yoldemir
 29 Aralık 2017 Cuma 23:57
Ağzınıza sağlık.ne güzel anlatmışsınız.İnşallah Anlamayanlarda anlarda,izmirli yerel yöneticilerde bu tarihi,izmire gömmekten vazgeçer,garip gurebanında ekmek kapısı olan bit pazarına layıkıyla uygun bir yer verirler herkesinde yüzü güler tekrardan.
 Hazel baykal
 29 Aralık 2017 Cuma 22:00
Sayin mehmet bey o kadar guzel anlatmişsinizki.ancak ne hikmetse bu pazari istemeyen bi zihniyet var.onca insanin gecim kaynagi ayni zamanda da garibanin umut kapisi.lutfen bu insanlarin sesi olun ve onlarin duasini alin.saygilar.
 İlhan Pınar
 29 Aralık 2017 Cuma 10:40
Sayın Karabel, İzmir'de Bitpazarı 160 yıldan daha fazla bir zamandır var...En azından 1854 yılından itibaren olduğunu biliyoruz (Luigi Storari Planı)...İlk Bitpazarı Demirhan'ın arkasındaydı; daha sonra bugünkü Kuyumcular Çarşısı'nın yanına taşındı (1905 Sigorta Planları) ve adı da (yeni yere taşındığı için) Yeni Bitpazarı olmuştur...Bu durumda eğer 160 yıl önce Fransa'da ortaya çıktıysa, burun farkıyla İzmir'in Bitpazarı dünyada (163 yıllık olarak) ilk açılan oluyor...
 oktay özer
 29 Aralık 2017 Cuma 06:45
Ne güzel dile getirmişsiniz kaleminize sağlık....
 cengiz cansız
 28 Aralık 2017 Perşembe 21:16
kaldırdım bitti öğlemi çözdünmü şimdi çözüm yıkıcı olmamalı bakın ordan ekmek yiyen insanlar var düzgün bir yer göstersem bu insanları sokakdan kurtaracak çözüm bulsak daha iyi olmazmı
 serpil
 28 Aralık 2017 Perşembe 17:19
bir bitpazarı esnafı olarak bizleri okadar doğru bir ifadeyle anlatmışınızki teşekkürler umarım bir yerimiz olur
 muhalif
 28 Aralık 2017 Perşembe 12:51
bence de çok yazık, büyükşehir belediyesi, kent içindeki pazar yerlerini haftanın bir günü tahsis etmeli. pazaryerleri haftada 2 bilemediniz 3 kez kuruluyor, haftanın diğer günleri boş. bit pazarlarına sadece bakmak için gidenler bile var..ayrıca işsizliğin, geçim sıkıntısının olduğu ülkede hem alıcılar hemde satıcılar için "uygun "ekonomi" yaratıyor, bence kimsenin ekmeği ile oynanmamalı. sosyal belediyecilik anlayışı içinde buda olmalıdır. bit pazarları yaşatılsın....
 ümit
 28 Aralık 2017 Perşembe 10:13
Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Bu konudada aynen katılıyorum.
 
 28 Aralık 2017 Perşembe 10:07
İzban buca güzergahında uygun bir yere yapılabilir.
 ado
 28 Aralık 2017 Perşembe 09:40
sayın yazar oturduğunuz sokağa gelsin istek yapın isterseniz
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz