MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Canımsın, ittifakız di’mi?
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Kasım 2017 Cumartesi

Canımsın, ittifakız di’mi?

Pek kullandığımız bir “kelime” değildi…

Tarih kitaplarında İkinci Dünya Savaşı’nın taraflarını filan anlatırken ancak…

Kullanırdık “İttifak” kelimesini…

Hoş, genç nesil hala “ittifak” kelimesinden bi’haber ama…

Şu sıralarda özellikle seçimlere yaklaşırken…

“İttifak” ile yatıp, “İttifak” ile kalkıyoruz…

Neden?

Çünkü, siyasette “İttifak Rüzgarları” esiyor da ondan…

Hele hele…

MHP Lideri, geçtiğimiz günlerde…

“Adalet ve Kalkınma Partisi'yle cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemini 2019'da tam manasıyla tesis etme maksadıyla sonuna kadar birlikte ve yanyana mücadelemiz sürecektir…

Dedi ya…

Ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan da…

“Olaya ekonomik ve mali istikrar olarak bakmamız lazım... 50 artı 1 ile siyasi istikrar geliyor… Bütün bunları göz önüne aldığımızda belki bir seçim öncesi ittifak düşünülebilir, onun üzerinde durulabilir…” 

Sözleriyle en kalbi duygularını seslendirince…

“İttifak Sezonu” açıldı demektir…

***

Aslında…

“İttifak”ın sözlük anlamı dört adet…

Anlaşma… Bağlaşma… Bağlaşım ve Oybirliği…

Konumuza en uygun olanı da “Oybirliği”

***

Ben de, “bir bilen”den şu “İttifak Rüzgarı”nın rotasını öğreneyim dedim…

İzmir’in kıdemli politikacılarından Bülent Baratalı, “Seçim kanununda partilerin ittifak hakkı yok” dedi ve gerisini şöyle getirdi:

“Ancak, yakın tarihimize bakarsak baraj nedeniyle ittifaklar olmadı değil… MSP-MÇP, ANAP-BBP, SHP-HEP, CHP-DSP ittifakı gibi… Burada isimler, üzerinde ittifak yapılacak diğer partiye verildi, o parti listesinden aday oldular, seçimden sonra da seçilenler eski partilerine döndüler, CHP-DSP ittifakında olduğu gibi… CHP listesinden 2007 seçimlerinde seçilen kökende DSP milletvekilleri, daha mecliste yemin etmeden istifa edip kendi partilerine döndüler…”

Peki; ya bugünkü tablo? AK Parti ile MHP yakınlığı da bir ittifak değil mi? Baratalı’nın cevabı ilginç:

“Görünen o ki; AK Parti, MHP'nin de desteğiyle resmi ittifakın önünü açacağa benziyor… Ufukta mülki ve mali yapıda yeni düzenlemeler görünüyor… Mahalli idareler ve seçim yasasında değişiklikler gündemde…”

Peki; bu nasıl olacak? Baratalı’ya göre senaryo şöyle:

“Türkiye 120 bölgeye bölünür, her bölgeden beş milletvekili çıkması planlanır… Nüfusu az olan bölgelerin diğer bir bölge ile birleşmesi, bölge sistemine geçilmesi de mümkün... Ayrıca Türkiye Milletvekilliği sistemi de gündemde... 600 milletvekilinden 100 vekil ayrılarak, Türkiye Milletvekilliği adı altında seçilebilir… Seçim sonunda bölgelerden seçimi kazanan parti her bölgeden bir milletvekili fazla alır…”

Yazılı bir ittifak sözkonusu olamayacağına göre, ittifakları oluşturmak zor mu?

“Yeni anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı seçimleri iki turlu… İlk turda seçilebilmenin koşulu oyların %50 + 1’ini alabilmek… İlk turda bu sonuç alınamazsa, birinci turda ilk iki sırayı alan adaylar arasında ikinci tur seçimleri yapılacak… İkinci turda birinci gelen Cumhurbaşkanı seçilecek…”

Bu durumda “ittifak” nasıl yapılacak? Baratalı, konuyu derinleştiriyor…

“İki yöntem var… Birincisi, birinci tur için ittifak yapmak, diğeri ittifakı ikinci turda yapmak... Seçenekleri değerlendirmek için seçimin yapılacağı tarihte, adayların seçime yansıyacak güçlerine (oy oranlarına) bakmak gerekiyor… İlk turda barajı geçeceğine güvenen aday, birinci seçeneği denemez zaten... Ancak partililiğin gereği ilk turda aday çıkarmak, iddiasını ortaya koymaktır… Partiler ilk turda adaylarına oynar… Bu nedenle ikinci tur, ittifak ya da ittifaklar turu olacaktır… Her parti, en azından aynı değerleri paylaşmak adına ilk turdan çıkan iki adaydan birini destekleyecek…”

Bu “ittifak”tan sonuç alınır mı peki?

“Bence alınır… Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak daha kolaydır… Ancak sonuç için taraflar iyi düşünmelidir… Bu ittifaklar yapılırken,  Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var… Örneğin, ANAP-BBP ittifakı, SHP-HEP ittifakları bu partilere yaramamıştır… Ak Parti’nin 16 Nisan'da ittifak yaptığı MHP ile aldığı oya bakmakta yarar var… İki parti’nin 2015 Kasım’ındaki genel seçimde aldıkları oyların toplamı yüzde 61.4 iken, bu oran referandum’da 51.4 oldu…”

Ya CHP’nin alacağı tavır ne olacak bu durumda? Kıdemli politikacı noktayı koydu:

“İttifakların avantajı bloğunun mütecanis (bağlaşık) olmasıdır… Diğer blok (CHP) ise, ittifakı (Demokrasi üzerinden buluşmalar) diye tarif ediyor… Ancak, bu blok mütecanis bir blok değil… Bu nedenle bu bloğun önce gelen partisi CHP seçimlere bağımsız olarak gideceğini şimdiden açıkladı bile…”

Sonsöz: “Yapabilirler… Çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 S.Nazik Işık
 18 Kasım 2017 Cumartesi 21:31
“Canımsın” denilenlerin sonları hüsran olup durdu RTE ile bunca zaman. MHP’nin çaresizliği işte! Cumhurbaşkanlığı seçimi, Baratalı’nın dediği gibi ikinci tura kalmalı ve ittifak doğal olarak oluşmalı. Seçim sisteminde değişiklik ve Genel seçimlerde ittifak ise bir başka mevzu. Bu da Cumhurbaşkanı ile yasama arasında muhtemel bir farklılaşmanın Cumhurbaşkanının elini kolunu bağlayabileceği korkusuyla gündeme getiriliyor. AKP Başkanlık rejimiyle yarattığı canavarın kendisini yemesinden korkuyor anlaşılan. Ne ki evele çare yok! Herşeyin bir raf ömrü, bir kullanım süresi var; AKPninki de tarihsel okarak bitmiş, uzatmakarı oynar durumda.
 Pirinç bulgur hikayesi
 18 Kasım 2017 Cumartesi 20:39
Hani Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma denilir.15 yıldır "Dava" denilerek Ak Partiye kayıtsız şartsız destek veren ekonomi (ticaret-turizm-sanayi) ile uğraşan siyaset sayesinde zenginleşmeyenler 2016 başından itibaren konuşmaya, soru sormaya, hatta eleştirmeye başladılar.Tezin doğruluğunu anlamak için referandumda hayır çıkan illerin 15 yıllık kime oy verdikleri durumlarına bakılabilir.Bir kısmı referandumdan sonra ekonomide köklü değişiklik beklentisiyle evet dedi ama artık onlarında ümitleri bitti.Alternatif mi? Var var İyi olacak inşallah.Dillerinde "Dava" gönüllerinde siyaset sayesinde kazanılacak "Para" olanlar ancak göz boyarlar.
 Miad
 18 Kasım 2017 Cumartesi 20:02
Allahın yarattığı her canlının ve ürerilen her ürünün son kullanma tarihi vardır.Ötekileştirme ve ekonomi son kullanma tarihinin 2019‘a bile dayanmayacağını söylüyor.Yapılan her hataya kandırıldık milletimiz bizi affetsin; eyvallah.Ama artık hayat pahalılığı milletin canından bezdirdi.15 yıldır iktidarsın ekonomi berbat, birde bu hafta başladınız ekonomi başarısızlığı başkalarının üzerine yıkmaya.İşte tam bu noktada millet artık yemiyor.Anketlerin gerçek hali sizi ürkütüyor.Hani zayii ilanı gibi yenisini aldığım için eskisi hükümsüzdür.
 yılmaz Turkaslan
 18 Kasım 2017 Cumartesi 15:02
Sayın Bülent Baratalı nın teşhislerine katılıyorum bekleyip göreceğiz
 M.Doğan
 18 Kasım 2017 Cumartesi 13:46
Sayın Baratalı isabetli bir tesbitte bulunmuş;milliyetçilik ve inanç temelli politika öneren partiler ile “demokrasi ve adalet “öneren iki blokun yarışmasına tanık olacağız..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz